İngiliz gazetesi The Guardian’a konuşan Talib Hüseyin, “Kızım yanıma gelerek tişörtüme tutundu ve şöyle sordu ‘Baba, su içersek biz de mi öleceğiz?’ Şimdi ona ne diyeyim ben?” diye anlatıyor. Hüseyin’in kızının böyle bir soru sormasının sebebi, son birkaç haftada köylerindeki 17 kişinin açıklanamayan bir şekilde ölmüş olması.
“50 yıldır burada yaşıyorum ama böyle şey görmedim. Son iki ayda 17 cenaze gördüm. Anlayabileceğimizden çok daha fazla. İnsan yemeye, içmeye ve hatta dışarı çıkmaya korkuyor.”
HER ŞEY 7 ARALIK'TA BAŞLADI
Hindistan ve Pakistan arasında tartışmalı bölge olan Keşmir’deki Badhal köyünde 17 kişinin aniden ölmesi, bölgede yaşayan üç bin sakini endişeye boğdu. Bölgedeki kabus 7 Aralık 2024’te, Fazal Hüseyin, eşi ve dört çocuğunun katıldıkları bir düğün kutlamasından sonra hasta düşmesiyle başladı.
Ailenin tamamında ciddi karın ağrısı, kusma ve sersemlik baş göstermişti. Günler sonra da Fazal’ın eşi hayatını kaybetmişti. Başta ailenin gıda zehirlenmesinden dolayı hastalandığı düşünülmüştü. Ama Fazal’ın beş yaşındaki oğlunun öldüğü gün, Badhal’da söz konusu düğüne katılmayan başka bir ailenin başına aynı trajedi geldi.
Yedi çocuk babası Muhammed Refik, The Guardian’a “Çocuklarım sadece okula gitti. İkisi ateşli hastalığa yakalandı. Onlara ilaç verdim de o gece biraz iyi göründüler. Ama bir tanesi evde vefat etti. Öteki ikisini apar topar hastaneye götürdük ancak biri Cemmu yolundayken öldü, diğeri de altı gün sonra Çandigarh’ta öldü” diye anlattı.
Kısa süre sonra Refik’in eşi de hasta düştü: “Üç çocuk kaybettiğini bilmelerine rağmen doktorlar durumunu ciddiye almadı. Kurtarılabilirdi ama onu da kaybettim.”
KARANTİNA MERKEZİ KURULDU
Refik ve kalan çocukları, henüz açıklanamayan hastalığa sahip ailelerle temas etmiş 200 kişiden biri. Şimdi tüm bu kişiler, Badhal’dan 60 kilometre uzaktaki Rajouri kasabasında iki karantina merkezinde tutuluyor.
İki ailenin şok edici kaybından bir ay sonra Fazal’ın kayınbiraderi Muhammed Aslam da benzer semptomlarla bir haftada altı çocuğunu kaybetti. Amcası ve halası da aynı hafta o hastalığa tutuldu. Aslam’ın kızı Yasemin Kuser, 19 Ocak’ta öldü. Bu da köyde kayıtlara geçen son ölüm oldu. Aslam da şimdi Rajouri’de karantina altında tutuluyor.
SU KUYUSUNDA BÖCEK İLACI KALINTISI BULUNDU
Hastalığın ne olduğunu belirlemek için şimdiye kadar 100’den fazla test yapılsa da hastalığa bir virüsün mü yoksa bakterinin mi sebep olduğu bilinmiyor.
Bununla birlikte testlerde, köyün tek su kaynağı olan baoli’de (geleneksel su kuyusu) pestisit ve böcek ilacı kalıntıları bulundu.
Yetkililer köyü 18 Ocak’ta karantina altına aldı. Köye giriş çıkışlar yasaklandı ve toplu etkinlikler yasaklandı. Şimdi yiyecek ve içme suyu devlet tarafından bölgeye tedarik ediliyor.
ORGANOFOSFOR ZEHİRLENMESİ Mİ?
Dr. Amerjeet Singh Bhatia yapılan testlerde ölen kişilerin kanında organofosfor zehirlenmesine işaret eden bulgular bulunduğunu açıkladı. Organofosforlar genelde tarım ilaçlarında bulunan bir kimyasal ve tedavisinde de atropin kullanılıyor.
Bhatia şimdi organofosfor zehirlenmesi yaşadığı düşünülen kişilere atropin tedavisi uygulandığını söylüyor. 27 Ocak’ta basın açıklaması yapan Bhatia laboratuvardan henüz resmi sonuçları almadıklarını ama deneme yanılma yöntemiyle başarılı sonuçlar elde ettiklerini söyledi.
İki hastanın bu şekilde hayata tutunduğunu söyleyen Bhatia, yine de bu aşamada bir sonuca varmamak gerektiğini söyledi. Şu anda hastanede 11 kişinin tedavi gördüğü de açıklandı.