ŞEHRİBAN KIRAÇ / NEFES
Hayat pahalılığı İstanbulluların bir numaralı gündem maddesi. Evine ekmek götüremeyenlerin sayısı artarken artık memur da orta sınıf da, işçi de emekli de yardıma muhtaç. İstanbulluların yüzde 9'u yeterli yiyecek olmadığı için geceleri aç yatarken 500 bini aşkın çocuk da okula aç gidiyor.
İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Başkanı Buğra Gökce, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne gelen sosyal yardım başvuruları bir yılda ikiye katlandı. İnsanlar evine ekmek götüremiyor. İstanbulluların yüzde 65.7’si maddi yetersizliklerden dolayı tercih ettiği gıdayı alamıyor" dedi. Buğra Gökce ile İstanbul'da vatandaşın yaşadığı zorlukları konuştuk.
-Şu anda İstanbullunun ana gündemi nedir?
İstanbul’da çok yakıcı bir ekonomik sorun var. Ailelerin de birinci gündemi ekonomi, yoksulluk. Toplumun yarısı ağır bir yoksullukla karşı karşıya. İstanbul nüfusunun çoğunluğu asgari ücretle bile çalışmıyor. Bir haneye 4 asgari ücret girdiğinde ancak yaşam maliyetini karşılayabilir hale geliyor.
YEME İÇMEYE YETMİYOR
-Son yaptığınız araştırmada İstanbul’da dört kişilik bir ailenin yaşam maliyeti 82 bin 880 TL, hanelerde var mı öyle bir gelir?
Bu parayla ancak yeme içme, evin zorunlu ihtiyaçları karşılanabiliyor. Diyanet bir kişi için 180 lira fitre açıkladı. Yani bir kişi gün boyu bu parayla doyar diyor. Bir çorba 100 lira, nerede doyacak. 4 kişilik bir aile için fitre bedeli günlük 720, aylık 21 bin 600 lira. Bu da sadece gıda ihtiyacı için. Kira, ısınma, elektrik gibi zorunlu yaşam giderleri yok. Bugün Türkiye'de asgari ücret 22 bin 104 lira. Demek ki asgari ücret bir ailenin sadece yeme içme bedeli.
-Orta sınıfla ilgili yayınladığınız raporda görüyoruz ki gelir eşitsizliği derinleşiyor, İstanbul’da durum daha da vahim...
Zengin ülkelerde orta sınıf dengeli olsun diye büyütülen bir grup. En zengin yüzde 20’lik kesim gelirin yüzde 50’sini alıyor. En yoksul yüzde 20 ise gelirin yüzde 5.4’ünü alıyor. Bunun üstündeki yüzde 20’lik kesimin önemli bir bölümü yoksul haline geldi. Orta sınıf da daralıyor. Orta direk 2000’li yıllarda çok daha refah içindeydi. 2016’dan sonra aşama aşama orta sınıfın gelirden aldığı pay azalıyor. Orta sınıftan yüzde 2’ye yakın gelir alınıp en zenginlere aktarılmış. İstanbul’daki hane halkının 2007’deki 100 TL’lik alım gücü 2023’te 35 TL’ye geriledi. Türkiye'de en zenginle en yoksul yüzde 20 arasında 3-4 yıl önce 8.5 kat gelir farkı varken şu anda 9 katına çıkmış. İstanbul'daki fark ise 11.5 kattan 14 kata çıkmış. Yani insanlar evine ekmek götürmekte zorlanır hale gelmiş. 14 kat gelir farkı sosyal patlama riski oluşturuyor. Sefalet görüntüleri artık İstanbul'un birçok semtinde var.
1 MİLYON 700 BİNİ AŞKIN HANE MUHTAÇ
-İstanbul’da kaç kişi evine ekmek götüremez durumda?
İBB'ye gelen sosyal yardım başvuruları bir yılda neredeyse ikiye katlandı. 1 milyon 700 bini aşkın hane İBB'den sosyal yardım talebinde bulunmuş. Evine ekmek götüremiyor insanlar. Ailemi geçindiremiyorum diyorlar. Orta sınıf çöktüğü için insanlar yardıma muhtaç hale geldi. Eskiden sosyal yardım istemekten imtina eden insanlar artık çaresiz kaldığı için bana yardım et diyor. Özellikle orta sınıfın yardım alma konusunda ciddi utangaçlığı vardı. Mecbur kalmazsa bunu söylemez. Şimdi insanlar İBB’den kimi bulursa yardım istiyor.
DURUM VAHİM
-Sosyal yardıma sadece emekli dar gelirli mi başvuruyor?
Memuru, çalışanı, öğretmeni, emeklisi fitreye muhtaç hale geldi. Diyanet diyor ki; memur fitre kabul edebilir. Bu utanç verici bir durum. İnsanlar eve aç gidiyor. Durum bu kadar vahim.
-Kaç kişi yatağa aç giriyor?
2023 araştırmamıza göre, İstanbulluların yüzde 65.7’si maddi yetersizliklerden dolayı tercih ettiği gıdayı alamıyor. Yüzde 35’i bir ay içerisinde sıklıkla maddi yetersizlikten ötürü gıda alamadığını belirtiyor. Yüzde 58’i yeterli gıdaya ulaşamadığı için porsiyonlarını küçültüyor. Yüzde 19.2’si maddi yetersizlikten ötürü evde yiyecek hiçbir şey bulamadığı zamanların olduğunu vurguluyor. Yüzde 9.1’i yeterli yiyecek olmadığı için geceleri aç yattığını ifade etti. Yüzde 6.5’i yeterli yiyecek olmadığı için tüm günü ve geceyi hiçbir şey yemeden geçirdiğini belirtti.
YEMEK YEMEDEN YATAĞA GİRİYORLAR
-İstanbul’un gerçek nüfusu nedir?
Resmi rakamlara göre 16 milyon. Ama verilen suya, hizmete bakıldığında en az 18 milyon kişi yaşıyor. Bu kent günlük 20 milyon kişiye hizmet veriyor. Ama buna göre kaynak almıyor. Bu şehrin bir bölümü ballı lokma ile yaşam sürerken bir bölümü de ağır yoksulluğun pençesinde. Belediyeye gelen yardım başvuruları da bunun kanıtı. Çocukların yüzde 6’sı yani 500 bini aşkın çocuk yemek yemeden okula gidiyorum ve gün boyu aç duruyorum diyor. Birçok insan akşam yemek yemeden yatağa girdim diyor. Bunlar hafife alınacak şeyler değil. Beyaz yaka çalışan da geçinemediği için daha küçük eve geçiyor, çocuğunu özel okuldan alıp devlet okuluna vermeye başlıyor.
-İstanbul’un ciddi bir deprem gerçeği de var ama çürük binaları dönüştürme konusunda hızlı aksiyon da alınmıyor?
İktidarın rant gözü açık olduğu için bu konuda ilerleme sağlanamıyor. Kur Korumalı Mevduat garabetiyle 48 milyar dolar milletten alındı, bir avuç zümreye verildi. Bu parayla 761 bin 904 konut üretilebilirdi. 2024 Merkezi bütçenin faizi giderleri için harcanan para 1 trilyon 254 milyar TL oldu Bu parayla 568 bin 707 sosyal konut yapılabilirdi. Geçiş garantili yollara yani geçmediğimiz yol köprü tünellere Hazine tarafından ödenen parayla 99 bin 773 konut üretilebilirdi. İmar Barışı adı verilen İmar Affı ile toplanan 5.2 milyar Dolar Kanun’un gerekçesinde belirtildiği üzere deprem risklerini azaltmak için kullanılsaydı 82 bin 539 konut yapılabilirdi.
EKONOMİ VE DEPREM BİRBİRİNE GÖBEKTEN BAĞLI
-Hem deprem, hem geçim şartlarındaki zorluk nedeniyle İstanbul’dan nedeniyle göç edenler artıyor mu?
İstanbullunun iki temel gündemi var biri ekonomi diğeri deprem. Ama insanların karnı açken evini yenilemeyi güçlendirmeyi gündemine alamıyor. Bu iki gündem birbirine göbekten bağlı, insanların ekonomi durumu iyi olmadan evini yenileyemez. İstanbul'un nüfusu son birkaç yıldır stabil. Pahalılık İstanbul’a gelmenin cazibesini azaltıyor. İnsanlar memleketlerine ya da çevre illere gitmek istiyorlar. Burada İBB taşınma desteği veriyor ama devletin de insanları teşvik etmesi gerekiyor.
İFLAS RAPORU HAZIRLIYORUZ
-Hazırladığınız raporları, önerileri iktidarla paylaşıyor musunuz ne diyorlar?
Deprem için önerilerimizi raporlarımızı sunduk. Bunlar hiç yokmuş gibi kentsel dönüşüm bakanlığı kurdular sonra kapattılar. Biz toplantı yapıp önerilerde bulunuyoruz onlar kurum kurup merkezileştiriyorlar.
-Şu anda gündeminizde ne var, üzerinde çalıştığınız raporlar var mı?
İflas ve konkordatoları araştırıyoruz. Bir ay içinde açıklanacak. Gıda enflasyonunu araştırıyoruz. Birkaç ay içinde açıklayacağız. Eğitimle ilgili bir rapor hazırlıyoruz.
KRİZİ BÜYÜTÜR
-TÜSİAD yöneticilerine soruşturma açılmasını siz nasıl okuyorsunuz?
İfade özgürlüğü anayasanın teminatı altında. Bunu sıkıntıya sokacak her şey ülkemizin ekonomik krizini de büyütür.