CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, TBMM Genel Kurulu'nda görüşmelerine başlanan ve Devlet Denetleme Kurulu'nun (DDK) yetkilerinin düzenlenmesinin de yer aldığı kanun teklifine ilişkin X hesabı üzerinden açıklamalarda bulundu.

Hızla AYM'ye başvuracaklarını söyleyen Günaydın, şu ifadelere yer verdi:

"Bu gece TBMM’de, Cumhurbaşkanı’na, benzeri ancak tümüyle denetimsiz sultanlarda görülen yetkiler veren bir düzenleme görüşülecek. Nasıl mı? Devlet Denetleme Kurulu’na, her kademe ve rütbedeki görevliyi görevden uzaklaştırma yetkisi veren bir düzenleme AKP grubunun teklifiyle Genel Kurul’a indirildi.

Devlet Denetleme Kurulu Başkan ve üyelerini Cumhurbaşkanı atıyor. Kurul, Cumhurbaşkanı’nın isteği üzerine, tüm kamu kuruluş ve kurumlarında, her türlü inceleme, araştırma ve denetleme yapabiliyor. Mevcut duruma göre inceleme, araştırma ve denetleme sonucunda düzenlenen raporlar gereği yapılmak üzere Başbakanlık’a gönderiliyor ve DDK raporları yayınlanabiliyordu. Bu kadar.

Ancak bu gece Kuruluş Kanunu’na eklenmeye çalışılan düzenlemeyle DDK üyesi veya denetçiye, “kamu hizmetinin gerekleri yönünden görevi başında kalmasında sakınca görülen her kademe ve rütbedeki görevliler hakkında görevden uzaklaştırma kararı verme” yetkisi tanınıyor.

Böylesine açık ve basit; ucu açık, keyfiyete varan bir takdir yetkisi ile artık hiç kimsenin görev teminatı olmayacak. Yalnızca atanmışlar için değil, bu keyfiyet seçilmişleri de kapsıyor. Artık bir soruşturma, kovuşturma, yargı kararı vs süreçlere de gerek yok.

Cumhurbaşkanı DDK Başkanı’nı çağırıyor, “şu belediye başkanı hakkında denetim yap” diyor, Başkan bir Kurul üyesini görevlendiriyor, o da gidip “görev başında kalması sakıncalıdır” diyerek seçilmiş belediye başkanını görevden uzaklaştırabiliyor. Her şey jet hızıyla, her şey kanuna uygun ve elbette tümüyle hukuka aykırı.

"İVEDİ ŞEKİLDE AYM’YE İPTAL VE YÜRÜRLÜĞÜNÜN DURDURULMASI BAŞVURUSU YAPACAĞIZ"

Peki bu düzenlemeyi AKP ilk kez mi getiriyor? Hayır. İlkinde 5 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (CBK) ile aynı yetkiyi DDK’ya almayı denediler.

CHP Grubu’nun başvurusu üzerine AYM düzenlemeyi iptal etti. İkincisinde bir torba kanun içerisinde Meclis Genel Kurulu’na indirdiler, muhalafetin ortak ve etkin direnciyle düzenlemeyi torba kanun içinden çıkarmak zorunda kaldılar. Şimdi üçüncü kez deniyorlar.

Başta CHP grubu olmak üzere demokrasiye inanan tüm parti grupları ve milletvekilleri, günlerdir engelleme yapıyorlar. Meclis aritmetiği dayatmasıyla bu açık hukuka aykırı demokrasi tırpanını yasalaştırıp Resmi Gazete’de yayınlatmaya çalışacaklar.

Bu durumda kuşkusuz en ivedi şekilde AYM’ye iptal ve yürürlüğünün durdurulması başvurusu yapacağız. Bu somut durum, hukuk ile kanun arasındaki farkı açıkça ortaya koymak üzere, Hukuk fakültelerinde örnek olay olarak okutulabilir kuşkusuz.

Buradan bir kez daha irademizi ve kararlılığımızı ortaya koyalım. Kum saati çalışıyor. Hukuksuzluklarınız, adaletsizlikleriniz, haksızlıklarınız ve zulmünüzle birlikte tarihe gömüleceksiniz. Türkiye mutlaka ve yeniden laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti niteliğine kavuşacak; barışa, özgürlüğe ve huzura yelken açacaktır."