Almanya'nın yeni şansölyesi olmaya hazırlanan Friedrich Merz'in muhafazakâr partisi CDU ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) arasında koalisyon kuruldu. Parti liderleri henüz yeni hükümette kritik bakanlık görevlerine kimlerin geleceğini açıklamadı.

Bununla birlikte siyasi analistlerin birtakım tahminleri var. Bunlar arasında en merak edileniyse ülkenin önümüzdeki dönemde nasıl bir dış politika izleyeceğini belirleyecek olan Dışişleri Bakanlığı... Analistlere göre Dışişleri Bakanlığı, Merz'in merkez sağcı Hıristiyan Demokrat Birliği'nin (CDU) olacak. Bakan adayları ise şöyle...

JOHANN WADEPHUL

Uzun süredir CDU'nun bir parçası olan Wadephul, parlamento grup başkan vekilliği yapmış bir isim. Ülkenin dışişleri ve savunma politikalarıyla ilgilenen Wadephul, Washington ve Brüksel'le uzun süredir bağlantılara sahip olduğu için bu konuma getirilebilecek en olası aday olarak görülüyor.

Erkeklerin baskın geleceğinin düşünüldüğü yeni kabinede Wadephul yönetimindeki Dışişleri Bakanlığı'nda daha geleneksel bir diplomasi izlenmesi bekliyor. Bu da dikkat çekici bir durum çünkü Scholz döneminde dışişleri bakanı olarak görev yapan Annalena Baerbock "feminist dış politika"yı benmsediğini söylemişti.

Almanya'nın dışişleri bakan adayları: Kimi Türkiye'yi destekliyor kimi Erdoğan'a karşı - Resim : 1
Soldan ikinci Johan Wadephul.

TÜRKİYE İLE İLGİLİ NE DEMİŞTİ?

Wadephul, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) üye olmak istemesiyle ilgili olarak 2020 yılında Rudaw'a verdiği demeçte "Ben kendim son günlerde Başkan Erdoğan’dan ‘Türkiye Avrupa’nın bir parçasıdır’ sözlerini duydum. Bunu AB’nin kriterlerini ülkesinde uygulayarak ispatlaması gerekiyor. Her şey onun elinde. Biz yardım elini uzatarak Türkiye’ye yeni fırsatlar sunduk" demişti.

Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki faaliyetleriyle ilgili olarak da "Türkiye’nin endişelerini anlıyoruz. Türkiye’nin kendini teröre karşı koruma isteği meşrudur. Ancak diğer ülkelerin egemenliğini de tanıması gerekiyor" sözlerini dile getirmişti.

Wadephul, Rudaw'a verdiği demeçten bir yıl sonra 2021'de çevrimiçi düzenlenen "Türk-Alman Diyalog Programı"nda Türkiye’nin Almanya için “temel stratejik bir öneme sahip” olduğunu belirterek “NATO ve Avrupa’daki güvenlik açısından da Türkiye’nin önemini Avrupa’daki dostlarımızla iyi bir şekilde aktarmamız gerektiği konusunda mutabıkız" diye konuşmuştu.

ARMIN LASCHET

Eski CDU lideri ve aynı zamanda Kuzey Ren-Vestfalya'nın başında bulunan Laschet uluslararası forumlarda boy gösteren bir isim. Bununla birlikte Laschet'in şansölye adayı olduğu 2021 yılında CDU tarihi bir kayba imza atmıştı. Dolayısıyla Laschet'in dışişleri bakanı olması aynı zamanda siyaset sahnesine geri dönüş olarak da yorumlanabilir.

Almanya'nın dışişleri bakan adayları: Kimi Türkiye'yi destekliyor kimi Erdoğan'a karşı - Resim : 2
Armin Laschet. Fotoğraf: Reuters

2021'deki başbakanlık seçimine adaylığını koyan Laschet, o dönem Türkiye'yle yakın diyalogdan yana bir isim olarak dikkat çekmişti. Türkiye'nin AB üyeliğine şüpheyle yaklaşan Laschet, bununla birlikte geçmiş hükümetler çerçevesinde verilen sözler nedeniyle müzakere sürecinin sürdürülmesini savunuyordu.

Geçmişte Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Almanya'dan bahsederken Nazi tarihinden bahsetmesine tepki gösteren Laschet, Türkiye'deki siyasi gerilimleri Almanya'ya taşımama uyarısı yapmıştı. Ayrıca Erdoğan'ın sığınmacıları Avrupa'ya gönderme girişimine de tepki göstermiş olan Laschet Avrupa'nın "şantaj ve tehditlere boyun eğmemesi" gerektiğini söylemişti.

İMAMOĞLU KONUSUNA TEMKİNLİ YAKLAŞMIŞTI

Bu arada Laschet son dönemde İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının "Avrupa ilkelerine aykırı" olduğunu belirtse de tepkiyi Ankara'yla ilişkileri bozmadan göstermek gerektiğini şu sözlerle ima etmişti:

"Belediye Başkanını korumak için sert bir konuşma yapmak çok kolay olurdu. Ancak Türkiye'ye, Rusya ile Ukrayna arasındaki tahıl anlaşmasında, bir çok arabuluculukta ihtiyaç var. Türkiye'ye göç politikasının düzenlenmesinde de ihtiyaç var. Türkiye'ye Suriye'de istikrarın sağlanmasında da ihtiyaç var."

JENS SPAHN

Şu anda CDU'nun parlamento grup başkan vekili olan Spahn, dış politika uzmanı değil ancak ABD'yle, özellikle de Cumhuriyetçilerle güçlü bir ağı olması parti içinde servet olarak görülüyor.

Almanya'nın dışişleri bakan adayları: Kimi Türkiye'yi destekliyor kimi Erdoğan'a karşı - Resim : 3

Jens Spahn. Fotoğraf: Reuters

Geçen yıl ABD'de Cumhuriyetçilerin Ulusal Kongresine katılan Spahn, daha alışılmadık bir seçenek olsa da Merz'in Trump yönetimiyle ilişkileri güçlendirme ihtiyacı nedeniyle olası aday görülüyor.

'KİMİN KALBİ ERDOĞAN İÇİN ATIYORSA...'

Spahn, 15 Temmuz başarısız darbe girişiminin ardından Almanya'da Türklerin düzenlediği darbe karşıtı gösterilerle ilgili olarak Tagesspiegel gazetesine verdiği demeçte "Kim hukuk devleti istiyorsa, basın, din ve ifade özgürlüğü gibi temel haklara değer veriyorsa, o kişi Alman vatandaşı olmayı hak ediyor. Ancak kimin kalbi Erdoğan için atıyorsa; kim onun Türkiye’yi yeniden güçlü ve gururlu yaptığını düşünüyor, onun ve AKP için sokağa çıkıyorsa, bunu Türkiye’de yapsın, Köln’de değil" demişti.

Bu arada Covid-19 pandemisi döneminde sağlık bakanı olarak görev yapan Spahn, Almanya'da yaşayıp Türkiye'ye seyahat edenlerin hastalığı yayma olasılığının yüksek olduğunu söylediği için tepki toplamıştı. O zaman tepki gösterenler bunu "yaftalama" olarak yorumlamıştı.

Ayrıca Yunus Ülger'in Gazete Duvar'da yer alan haberine göre Spahn 2023'te de Almanya'daki camilerde görevli imamların maaşlarının Alman devleti tarafından ödenmesini isteyerek "Alman cami cemaatlerine ihtiyacımız var, Türk cami cemaatlerine değil" demişti.