25 yıllık sır: Çağla Tuğaltay cinayeti aydınlatılmayı bekliyor

Dünya genelinde kadınların cinsiyet eşitsizliğine karşı meydanlara döküldüğü 8 Mart, Türkiye'de bir 'hayatta kalma' mücadelesine dönüşmüş durumda.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'na göre yalnızca 2024 yılında 394 kadın öldürüldü.

Çoğu, boşanmak istediği veya ilişki yaşamayı reddettiği için yaşamdan koparıldı. 259 kadının ölümüyse kayıtlara şüpheli olarak geçti.

Yüzde 57'si kendi evlerinde katledildi.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) yayınladığı veriler, korkunç tabloyu bir kez daha gözler önüne serdi.

Bilindiği üzere son raporda "Gece yalnız yürürken kendimi güvende hissetmiyorum" diyen kadınların oranı yüzde 35.9'a yükseldi.

Evde tek başınayken kendini güvende hissetmediğini söyleyenlerin oranı yüzde 8.4 oldu.

Bu veriler akıllara 5 Haziran 2000'de okuldan döndükten sonra İstanbul'un Şişli ilçesine bağlı Fulya semtindeki evinde ağabeyinin odasında öldürülen 15 yaşındaki lise öğrencisi Çağla Tuğaltay'ı getirdi.

Kız çocuğunun kim veya kimler tarafından öldürüldüğü, hangi saikle yaşamdan koparıldığı 24 yıldır öğrenilemedi.

'TANIDIK BİRİ' ŞÜPHESİ

O dönem yapılan haberlerde şunlar kayda geçiriliyordu:

- "Levent Kız Meslek Lisesi öğrencisi Çağla Tuğaltay'ı 'tanıdık birinin' öldürmüş olabileceği bildirildi.

- Korkunç olay Çağla'nın annesinin eve telefon etmesinden sonra ortaya çıkmıştı.

- Telefonun uzun süre cevap vermemesi üzerine evin anahtarını verdiği komşusuna telefon eden Gülnur Hanım, gidip bakmasını rica etti. Nilgün Çemberli adlı komşu kadın, içeri girdiğinde dehşet bir manzarayla karşılaştı.

- Henüz 15 yaşındaki Çağla'yı boğazı kesilmiş olarak komşu kadın hemen polise haber verdi.

- Tecavüz bulgularına rastlanmazken, küçük kızın iç çamaşırının çıkarıldığı kayıtlara geçti.

- Giriş kapısında zorlama izi bulunamayan polis araştırmasında, katilin lavaboda ellerini yıkadığı anlaşıldı."

Savcılıkça başlatılan soruşturma kapsamında, bugüne kadar Çağla Tuğaltay'ın erkek arkadaşı ve ağabeyi İlker Tuğaltay da dahil yaklaşık 65 kişinin ifadesi alındı.

Ağabey İlker Tuğaltay cinayet günü üniversite eğitimi almak için yerleştiği Ordu'da olduğunu söyledi.

Tuğaltay katıldığı TV programlarında durumun başta kendisine bildirilmediğini, anneannesinin öldüğünü bu yüzden acilen İstanbul'a gelmesi gerektiğinin söylendiğini, kardeşinin öldüğünü şehirler arası otobüsün radyosundan duyduğunu, bunun üzerine otobüste bir sinir krizi geçirdiğini iddia etti.

ZAMAN AŞIMININ KIYISINDAN DÖNÜLDÜ

Dosya 5 Haziran 2020'de zaman aşımına uğrayacakken son anda bir gelişme yaşandı.

Soruşturmayı yürüten faili meçhul suçlar bürosunun olay tarihinde kapıcılık yapan bir kişinin ifadesini aldığı ve bu kişinin kan örneğiyle cinayetten sonra apartmanda bulunan kan ve Çağla'nın tırnağından elde edilen doku örneğinin karşılaştırılmasını istediği öğrenildi.

Ancak Aralık 2024'e dek başkaca bir gelişme yaşanmadı.

'AİLE ÜYELERİNİN YAZILI İFADESİ ALINMAMIŞ'

"Dosya kapanıp gitti, bu cinayet bir sır olarak kaldı" diye düşünülürken geçen aylarda avukat Ümit Altay, faili meçhul suçlar bürosu savcılığına başvurarak 14 maddelik bir dilekçe sundu.

Bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Çağla Tuğaltay'ın ağabeyi İlker Tuğaltay'ın ifadesini aldı.

Altay şunları söyledi:

- "Ailenin 24 yıldır çıktığı bütün programları metinleştirdik. Analizini yaptık ve bir dilekçe haline getirdim. Bunu da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına ilettim.

- Dosyada daha önce aile üyelerinin hiçbir şekilde yazılı ifadesi alınmamış.

'KOLLUK VE SAVCILIĞIN İHMALİ VAR'

- Direkt şüpheli değil, tanık olarak da ifade alınmamış. Çok eksikler var. Deliller gerektiği gibi toplanmamış. Bizce bu noktada kolluk ve savcılığın ihmali var.

- Dilekçemizi savcılığa iletmemizin ardından 16 Ekim’de İlker Tuğaltay’ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Faili Meçhul Suçlar Bürosu Savcılığı’nca ifadesi alındı.

- 24 sene sonra atıl olan faili meçhul bir dosyada tekrar harekete geçildi."

Gelişmeden sonra birçok sosyal medya kullanıcısı Çağla Tuğaltay cinayetinin aydınlatılması için özel ekip kurulmasını istedi.

Gözler konuyla ilgili atılacak yeni adımlarda.