Avrupa’da istikrar krizi: Fransa’da hükümet düştü, Almanya'da bunalım büyüyor

Fransa'da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un aylardır çözmeye çalıştığı kriz, hükümetin düşmesiyle yeniden patladı.

Haziran ayında yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağcı Marine Le Pen liderliğindeki Ulusal Birlik partisinin birinci olması sonrası Macron, risk alarak erken genel seçim çağrısı yapmıştı. Seçimde sol ittifak Yeni Halk Cephesi (NFP) 182, Macron'un koalisyonu 168, aşırı sağcı Ulusal Birlik 143 sandalye kazanmıştı.

İki ay süren siyasi çıkmazın ardından Cumhurbaşkanı Macron, kamuoyu desteği düşük olan Les Republicains partisinin lideri Michel Barnier’i başbakan olarak atadı. Ancak hükümetin teklif ettiği tasarruf bütçesi, Fransa Meclisi'nde ciddi tepkilere yol açtı ve hükümetin düşmesiyle sonuçlandı.

Macron’un, ekonomik krizi ve siyasi belirsizliği yönetmek için geçici bir hükümet ataması beklenirken Avrupa’nın en büyük ekonomilerinden Fransa’da bitmeyen kriz Avrupa’da da gündeme oturdu.

AVRUPA’NIN ZOR SINAVI

Fransa’da siyasi istikrarsızlığa ekonomik kriz de eşlik ediyor. Dünyada da istikrarsızlık giderek büyürken Fransa’yla birlikte Avrupa ekonomisinin motor gücü olarak kabul edilen Almanya’da da hükümet zor bir süreçten geçiyor.

Almanya'da şubat ayında yapılması planlanan erken seçim ve ekonomideki durgunluk, analistlere göre Avrupa’da siyasi ve ekonomik dalgalanmalara yol açabilecek bir süreci beraberinde getirebilir.

Ukrayna savaşının sürdüğü ve Rusya’yla ilişkilerin gerildiği bir dönemde büyüyen istikrarsızlık, özellikle de yakında Beyaz Saray’a dönecek Donald Trump’ın Ukrayna’ya desteği kesme açıklamaları nedeniyle, Avrupa’nın tamamı için ciddi bir sınav niteliği taşıyor.

Bu koşullarda Fransa’daki kriz, ülkenin Avrupa’nın tek büyük askeri gücü olması nedeniyle de bölge için ayrı bir öneme sahip.

Süreç Macron yönetiminin düşmesiyle sonuçlanırsa Cumhurbaşkanlığının en güçlü adayı aşırı sağcı Le Pen. Avrupa’da hızla yükselen aşırı sağın Fransa’da iktidara gelmesi, AB içinde endişelere yol açıyor.