Bahçeli: Böyle bir ilişki ağının içinde olamayız

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Çanakkale Zaferi'nin 110. yıl dönümü nedeniyle yayınladığı mesajda PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın terör örgütüne yönelik 'silah bırakma' çağrısıyla boyutlanan sürece de dolaylı yoldan değindi: "Şehitlerimizin ruhlarını muazzep edecek herhangi bir ilişki ağının kıyısında, köşesinde veya içinde olmamız asla ve kat’a söz konusu değildir."

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'Osmanlı tarihinin Birinci Dünya Savaşı'ndaki en büyük zaferi' olarak nitelenen Çanakkale Savaşı'nın 110. yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı.

"Şehitlerimiz var oluşumuzun manevi muhafızları, ölümü içinde öldürmesini bilmiş kahramanlarımızdır" diyen Bahçeli, PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın terör örgütüne silah bırakma çağrısı yapmasıyla neticelenen 'süreçte' yöneltilen eleştirilere de dolaylı olarak yanıt verdi:

'ASLA VE KAT'A SÖZ KONUSU DEĞİL'

- "Bu nedenle şehitlerimizin ruhlarını muazzep edecek herhangi bir ilişki ağının kıyısında, köşesinde veya içinde olmamız asla ve kat’a söz konusu değildir, nihayet böylesi bir tarihi sapma evvela Çanakkale şuuruna hakaret ve hürmetsizlikle eşdeğerdir.

- Türk vatanı savunulurken hiç kimsenin kökeni sorulmamış, hiç kimsenin mezhebi sorgulanmamış, hiç kimsenin yöresi ve etnik aidiyeti merak uyandırmamıştır.

- Türk milleti bir olmuş, nitekim tek yürek halinde kenetlenmiş, muhasım güçlerin karşısına beden beden toplanarak, can cana vererek, kan kana direnerek aşılması ham bir hayal olan bağımsızlık duvarı örmüştür.

'UTANACAK HİÇBİR AÇIĞIMIZ VE EKSİĞİMİZ YOK'

- Vatan sevdasının ve millete mensubiyetin siyaset ve istismarı yapılamaz. Düşmansız Türkiye’yi başaranların ahfadı terörsüz Türkiye’yi inşa ve ihya edeceklerdir.

- Kara propaganda ve kirli kampanya figüranlarına özellikle hatırlatırım ki, bizim utanacak, sıkılacak ve başımızı öne eğecek hiçbir açığımız ve eksiğimiz yoktur."

Bahçeli'nin mesajının tamamı şöyle:

- "Çanakkale yalnızca 81 ilimizden birisi değil, bunun da fevkinde ve ötesinde dünyanın en büyük şehitliği, iman ve iradenin devleştiği mücadele ve mücahede sahnesidir.

- Dayatan zorbalığın, dalaşan zulmün, damgalı zilletin hain ve kanlı kuşatması damıtılan feragat ve fedakarlıkla kırılmış, aziz vatana göz diken çürümüş müstevli hesapları dökülen şehit kanlarıyla ve nice kahramanlık destanıyla alt üst edilmiştir.

- 110 yıl evvel, milli birlik ve dayanışmanın muktedir ve müteyakkız duruşu Çanakkale’de devleşerek son yurdumuzun çiğnenmesini engellemiş, sömürgeci heves ve hedefleri enkaza çevirmiştir.

- Çanakkale ruhunu önce anlayıp sonra da nesiller boyunca anlatmak, dahası düşman emellerin her zaman tetikte ve teyakkuzda olduğunu uyanık bir şuurla idrak etmek Türk milletinin ve Türk devletinin varlığına muazzam ve muazzez bir hizmettir.

- Bir hilal uğruna battığı söylenen güneşler esas itibariyle istiklalimizi ve istikbalimizi mutena şekilde aydınlatmış ve nurlu ufkumuza gerilen perdeleri ferden ferda aralamışlardır.

'VATAN SAVUNULURKEN KİMSENİN KÖKENİ SORULMADI'

- Çanakkale’nin muhtelif mahal, mecra ve mıntıkalarında kazanılan ve göğsümüzü kabartan deniz ve kara zaferleri Türkiye Cumhuriyeti’nin adeta önsözü, önyüzü, bir nevi bedel bedel ödenen muştusu olmuştur.

- Küresel ve bölgesel ölümcül senaryoların zorunluluk icabı baştan ayağa değişmesi/değiştirilmesi müteakip senelerdeki denge ve dinamikleri etkilemekle kalmamış, işin özünde bugünün dünyasını askeri, siyasi ve stratejik mahiyette tayin ve tahvil etmiştir.

- Vatan, millet, bayrak, mukaddesat ve milli onur uğruna fani hayatlarını siper eden aziz şehitlerimiz boşuna hayattan kopmamış, boş yere toprağa düşmemişlerdir.

- Şehitlerimiz var oluşumuzun manevi muhafızları, ölümü içinde öldürmesini bilmiş kahramanlarımızdır.

- Bu nedenle şehitlerimizin ruhlarını muazzep edecek herhangi bir ilişki ağının kıyısında, köşesinde veya içinde olmamız asla ve kat’a söz konusu değildir, nihayet böylesi bir tarihi sapma evvela Çanakkale şuuruna hakaret ve hürmetsizlikle eşdeğerdir.

- Türk vatanı savunulurken hiç kimsenin kökeni sorulmamış, hiç kimsenin mezhebi sorgulanmamış, hiç kimsenin yöresi ve etnik aidiyeti merak uyandırmamıştır.

'VATAN SEVDASININ VE MİLLETE MENSUBİYETİN İSTİSMARI YAPILAMAZ'

- Türk milleti bir olmuş, nitekim tek yürek halinde kenetlenmiş, muhasım güçlerin karşısına beden beden toplanarak, can cana vererek, kan kana direnerek aşılması ham bir hayal olan bağımsızlık duvarı örmüştür.

- Vatan sevdasının ve millete mensubiyetin siyaset ve istismarı yapılamaz. Düşmansız Türkiye’yi başaranların ahfadı terörsüz Türkiye’yi inşa ve ihya edeceklerdir.

- Kara propaganda ve kirli kampanya figüranlarına özellikle hatırlatırım ki, bizim utanacak, sıkılacak ve başımızı öne eğecek hiçbir açığımız ve eksiğimiz yoktur.

- Çanakkale şuurunun kılavuzluğunda milli birlik ve kardeşliğimizi, tıpkı çeliğe su verir gibi, sağlamlaştırmanın ve güçlendirmenin haricinde Türk ve Türkiye sevdalılarını mesnetsiz ve melun ithamlarla hedef alanlar asla sonuç alamayacaklar, inandığımız ve ilerlediğimiz yoldan bizi geri döndüremeyeceklerdir.

- Çanakkale’yi vicdanında özümsememiş maskaraların algı oyunları, alçak oluşumları değersizdir ve yok hükmündedir.

- Tarih bir gün gerçek ve inanmış Türk milliyetçilerinin vatan, millet ve ortak mukadderat uğruna nasıl hasbi ve samimi şekilde mücadele ettiğini yazacaktır.

'İÇ VE DIŞ İŞGAL CEPHESİ BUGÜN DE SONUCA ULAŞAMAYACAK'

- O tarih sayfalarında bugünkü hamaset ve hakaret numuneleri, uzun zaman önce fikren, fiilen, fiziken, zikren ve siyaseten ayrı düştüğümüz kullanışlı ve kumandalı fason siyasi tacirleri de dip not olarak bile kaale almayacaktır.

- Türk milletinin Çanakkale destanı gönüllerde yaşadıkça, bunu sahiplenen vatansever şahsiyetler bulunduğu müddetçe, geçmişte muvaffak olamayan iç ve dış işgal cephesi, inanıyorum ki bugün de sonuca ulaşamayacaktır.

- Bu duygularla; 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110. Yıl Dönümünde; tertemiz kanlarıyla üzerinde yaşadığımız toprakları vatanlaştıran aziz şehitlerimizi minnet duygularımla anıyorum.

- Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, bağımsızlık ve varlık mücadelemizi muhteşem bir cesaret ve hamiyetle kucaklayan muhterem ecdadımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.

- Ruhları şad, mekânları cennet olsun."

'SÜREÇ' HAKKINDA KISACA

Bilindiği üzere süreç MHP lideri Devlet Bahçeli'nin ekim ayında Öcalan'ın Meclis kürsüsünde örgütün lağvedildiğini açıklaması ve karşılığında umut hakkından yararlanması teklifiyle başlamış, ardından İmralı'nın kapıları yıllar sonra Kürt siyasetçilere açılmıştı.

Başta Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder'den oluşan heyet, önce Ahmet Türk sonra da Tülay Hatimoğulları, Tuncer Bakırhan, Cengiz Çiçek ve Faik Özgür Erol'un katılımıyla genişleyerek Öcalan'ı ziyaret etmişti.

Bu görüşmelerin sonunda teklifi 'tarihi' olarak niteleyen Öcalan, 27 Şubat'ta "tüm grupların silah bırakması ve örgütün kendini tasfiye etmesi için kongre toplayıp karar alma" çağrısı yapmıştı.

PKK Yürütme Komitesi imzasıyla yayımlanan açıklamada ise örgütün "kendisine yönelik saldırı olmadıkça hiçbir gücünün silahlı eylem yapmayacağı" duyurulmuştu.

DEM Parti Meclis ziyaretleri kapsamında bugüne dek EMEP, CHP, DEVA, Saadet Partisi, Gelecek Partisi ve Türkiye İşçi Partisi'ni (TİP) genel başkanlar düzeyinde, MHP ve AKP'yi ise heyetler nezdinde ziyaret etmişti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da talep etmeleri halinde randevu verebileceğini söylemişti.

Devlet Bahçeli MHP
SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber