Deprem bölgesinde unutulmayan olay: 'Herkes bilsin'
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, henüz depremin yaralarının taze olduğu dönemde AKP'li siyasetçilerin hayat normalmiş gibi mesaj vermeye çalıştığını belirterek "Herkes bilsin ki, depremden en çok etkilenen, en çok yıkım olan, Hatay’dan sonra ikinci şehir Malatya. Şehir merkezi ve ilçelerimiz başta olmak üzere, binalarımız, tarihi kültürlerimiz bitmiş durumda" dedi.
6 Şubat 2023'te meydana gelen depremlerde 1237 kişinin hayatını kaybettiği Malatya'da 35 bin 907 bin bina ağır hasar gördü.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, felaketin ikinci yılında bölgeyi ziyaret etti.
Anma programında konuşan siyasetçi, şunları kayda geçirdi:
- "Depremin aslında bize öğrettiği veya yüzümüze çarptığı en önemli şeylerden birisi maalesef sorumluların ceza almaması hem Malatya'da hem de depremi yaşadığımız birçok ilde, bir tane yerel yönetici, bir tane siyasetçi, bir tane bürokrat ne bir ceza aldı, ne de yargılandı.
- Haksızca imar uygulamaları yapanlar, hele herkesin bildiği yeni yerleşim yerlerindeki şehrin çökmesine yol açanlar, orayı imara açanlar. Bir tane genel yönetici, bir tane bürokrat maalesef ne yargılandı ne de ceza aldı.
'HAYAT NORMALMİŞ GİBİ MESAJ VERMEYE ÇALIŞTILAR'
- Aslında bu cezasızlık kültürü devam ettiği sürece, bu felaketleri yaşamaya devam edeceğimizi biliyoruz. Malatya, tabii belki o müthiş sloganın sesini duyan var mı? Slogan aslında bütünleşti.
- Maalesef dört ilimizde büyük bir deprem yaşadık. Malatya’da yaşanan en çok yıkım olan illerden biri oldu. En çok yıkım olan ikinci şehir Malatya, Hatay’dan sonra. Ama Malatya’nın maalesef buradaki sorumsuz siyasetçiler, sadece yukarıdakilere yaranmaya çalışan yöneticiler, Malatya’nın sesini kısmaya çalıştılar.
- Sanki Malatya’da hayat normalmiş gibi, bir deprem yaşanmamış gibi bir Türkiye’ye mesaj vermeye çalıştılar. Malatya’nın sesi onlar tarafından duyulmadı, ama biz hep birlikte duyurmaya çalıştık. Herkes bilsin ki, depremden en çok etkilenen, en çok yıkım olan, Hatay’dan sonra ikinci şehir Malatya.
- Şehir merkezi ve ilçelerimiz başta olmak üzere, binalarımız, tarihi kültürlerimiz bitmiş durumda. Ve bu sesi duyurmaya çalıştık.
'ASKERLER SOKAĞA ÇIKARILMADI'
- Depremin üçüncü yılına giriyoruz. Ben Ankara’dan geldiğimde, ilk geldiğim enkaz burasıydı. Maalesef kimsenin olmadığı, askerin verilen emri neticesinde sokağa çıkarılmadığı bir ortamda, geldiğimizde üç-beş tane gönüllü dışında hiç kimse yoktu.
- Kent merkezine kadar gittiğimizde maalesef kimse yoktu. Günlerce insanlar kurtulmayı beklediler. Belki soğukta öldüler. İkinci depremi bizzat burada yaşadık. Herhalde enkazın altında kalmakla, il başkanımız Barış’la beraber bir otuz saniyede falan kurtulduk.
'SİSTEMİN ÇÖKTÜĞÜNÜ GÖRDÜK'
- Burada büyük sıkıntılar yaşandı. Maalesef bir sistemin çöktüğünü hep beraber gördük. Bir sistemin nasıl insanları ölüme terk ettiğini hep beraber gördük. Hem Malatya’da hem Türkiye’nin birçok ilinde gördük.
- 99 depreminde depremi seçim kampanyası yapanlar, adeta devlet enkazın altında kaldı diyenlerin enkazın altında kaldığını gördük. Ama birçok şeyi gördük. Bir sürü olumsuzluk yaşadık. Ama Malatya’da büyük bir dayanışma örneği gördük.
- Depremin ilk gününde Malatya’da su bulamazken, ekmek bulamazken, Elazığ’dan, Tunceli’den, Ankara’dan ekmek geldiğini gördük. Biraz önce belediye başkanları adına Mustafa Günay konuştu.
- Onların sayesinde sıcak çorbayı gördük. Bir büyük dayanışmayı da gördüm. Türkiye’nin birçok yerinden, birçok belediyemizden, birçok iş insanından yardım geldi. Onlar bir de bugün burada bir araya geldi.
- Bir arkadaşımız, 'Ne lazım?' dedi. İş makinesi lazım dedik. Sabahında Çorum’dan bir arkadaş, ismini bilmediğimiz bir arkadaşımız... Onların sayesinde ayakta kaldık. Ve bu büyük dayanışma ile beraber şehrimizi ayağa kaldırmaya çalışıyoruz.
- Ama hala eski sistem devam ediyor. Hep beraber görevimiz, en son Bolu’da yaşanan yangınla beraber bu sistemin, yani bu insanları öldüren ama ceza almayan bu sistemi hep beraber yıkmak olduğunu düşünüyorum. Şehrin vekili, şehrin halkı, hep beraber yaşamaya devam ediyoruz. Herkes bilsin ki bu şehir sahipsiz değil. Bu şehre sahip çıkmaya devam edeceğiz."