Emeklilikte depresyona yakalanmamanın en iyi yolu
Bilim insanlarının yaptığı yeni bir araştırma, emeklilikten sonra akıl sağlığını yerinde tutmanın en iyi yolunu gösterdi: Gönüllülük faaliyetleri.
Yıllarca çalıştıktan sonra emekli olan birçok kişi boşluğa düşüyor. Hem bu boşluk hissini ortadan kaldırmak hem de sosyal hayattan kopmamak nasıl mümkün? ABD'deki Columbia Üniversitesi'nden araştırmacılar bu sorunun peşine düştü.
Emeklilik sonrası depresyon riskini azaltmanın en iyi yolu gönüllülük projelerinde yer almak. Hatta zamanlarını başkalarına yardım ederek geçirenlerin depresyona girme riski yüzde 43 azalıyor.
YAŞLI POPÜLASYONU HIZLA ARTIYOR
Dünya genelinde yaşlı popülasyonu hızla büyüyor. Dünya Sağlık Örgütü, dünyadaki 1.4 milyar insanın artık 60 yaş ve üstü olduğunu söylüyor. Bu da dünya nüfusunun yüzde 17'sine tekabül ediyor.
Bu yaş grubunu ilgilendiren en ciddi sağlık sorunlarından biri depresyon. Depresyon daha sonra diyabet, kalp hastalığı ve yüksek tansiyon gibi kronik sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2023 tarihli yaşam memnuniyet araştırmasına göre 65 yaş üstü erkeklerin yüzde 42,3'ü, kadınların ise yüzde 44'ü mutsuz. ABD'de bu oran Türkiye'den daha düşük: Yüzde 18.4. Son araştırma ABD'de 65-69 yaş aralığındaki kişilerde depresyonun 70-74 yaş aralığındakilere göre çok daha yüksek olduğunu gösteriyor.
ZENGİNLERİN DEPRESYONA GİRME İHTİMALİ DAHA DÜŞÜK
Araştırmanın yazarlarından Dr. Guohua Li, bunun sebebinin 65-69 yaş grubunun yaşamlarındaki büyük değişimler olabileceğini söylüyor. 65-69 yaş grubundakilerin sosyal hayattan kopmasının izolasyon hissine ve dolayısıyla depresif hissetmelerine yol açabileceğini söyleyen Li, gönüllülük faaliyetlerinin bu yaş grubunun yeniden sosyal hayata katılmasına yaradığını belirtiyor.
Gönüllülük faaliyetlerine ek olarak evlilik de bu yaş grubunu depresyondan uzak tutan bir etken.
Depresyonu tetikleyen şeylerden bir diğeri de zenginlik. Yıllık geliri 50 bin doların üstünde olanların depresyona girme ihtimali daha düşük oluyor.