"İzmir'in deprem riski İstanbul'da fazla"
Jeofizik Mühendisleri Odası Şube Başkanı Sinancan Öziçer, İzmir'deki deprem riskinin İstanbul'dan fazla olduğunu savundu.
Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, İzmir'in deprem açısından İstanbul'dan daha riskli olduğunu belirterek, nüfus yoğunluğunun fazla olduğu bölgelerde zeminin alüvyon tabakadan oluştuğuna dikkati çekti.
Sinancan Öziçer, deprem konusunda İstanbul'a odaklanıldığını ancak Türkiye'nin üçüncü büyük şehri İzmir'in İstanbul'dan daha riskli olduğunu dile getirdi.
SEKİZ İLÇEYE DİKKAT ÇEKTİ
Öziçer, deprem riski açısından Karşıyaka, Çiğli, Bayraklı, Bornova, Konak, Balçova, Narlıdere, Güzelbahçe ilçelerine dikkat çekti.
Alüvyon tabakanın deprem dalgalarının genliğini büyüttüğünü ifade eden Öziçer, şunları söyledi:
- 7 üzerinde deprem olacak, deprem olduğunda İstanbul çok ciddi yara alacak deniliyor ama meydana gelebilecek deprem büyüklük anlamında değil, risk olarak bakıldığında İzmir'in İstanbul'dan daha riskli olduğunu öngörüyorum.
- İzmir'de nüfusun en fazla yerleştiği yerlerde zemin 80, 100 ve 120 metre kalınlıktaki alüvyon tabakadan oluşuyor. Bu alüvyon tabaka deprem dalgalarının genliğini büyütüyor. Deprem dalgası o zeminden kaynaklı normalden 2-3 katı daha fazla vuruyor.
- Bu zeminin üzerindeki yapılar yüksek, 8 ve üzeri kattaki binalardan oluşuyor. Bu binalar yaş olarak miadını doldurmuş, bir de mühendislik hizmeti almamış birçok kaçak yapının da olduğuna baktığınızda İzmir'de tekrar meydana gelebilecek 6.9'luk depremde, zamanın da 20-22 saniye olacağını öngördüğümüzde 117 vatandaşımızdan daha fazlasının hayatını kaybetme riskine karşı karşıya kalabiliriz.
KIYIDA HASAR İHTİMALİ DAHA YÜKSEK
Kötü zeminin olduğu yerlerin, ana kaya tabakasıyla yeryüzü arasındaki mesafenin derin olduğu bölgeler olduğunu aktaran Öziçer, şöyle devam etti:
- İzmir Körfezi'ni hilal gibi çevreleyen Çiğli, Karşıyaka, Bayraklı, Konak, Balçova, Narlıdere, Güzelbahçe'de kıyı bölgedeki binalar dolgu zemine ya da ana kaya mesafesinin daha derin olduğu yerlerde olduğu için 'Bir deprem meydana geldiği zaman tamamen yıkılır' demiyorum ama hasar görebilme ihtimali daha yüksek.
- Bir de Bayraklı ve Bornova'nın iç kısımlarına ova tarafındaki derinlik daha fazla olduğundan oradaki zemin daha riskli ve deprem deformasyonu etkisi daha fazla. Zeminin olumsuz olduğu alanlardaki nüfusun çok olması, binaların sayısının ve yaşının fazla olması, mühendislik hizmeti almamış binaların da çok olduğunu düşündüğümüzde İzmir'deki risk daha fazla diyebiliriz.
EN FAZLA KAÇAK YAPI İZMİR'DE
2019 yılında devlet tarafından mühendislik hizmeti almamış yapılara yapı kayıt belgesiyle ruhsatlandırma olduğunu dile getiren Öziçer, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'de en fazla kaçak yapının olduğu ve bunun üzerine yapı kayıt belgesi alarak ruhsatlandırılan evlerin en çok olduğu il İzmir. Ondan dolayı ve zemini kötü olan alanlarda yapı kayıt belgesi almış yapıların 5, 5.5 ya da 6 büyüklükteki depremde ilk hasar görecek yapılar olarak söyleyebiliriz.
2019'dan sonra yapılan tek katlı ya da yüksek yapıların daha güvenilebilir olduğunu kaydeden Öziçer, şehirdeki 30 ilçeden 20'si jeofizik mühendisi istihdamı bulunmadığını da dile getirdi.