Jose Mourinho’dan samimi itiraflar: Kariyer, pişmanlıklar ve milli takım hayali

Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, İtalya basınına çok özel bir röportaj verdi. Kariyeri ve özel hayatıyla ilgili çarpıcı ifadeler kullanan Mourinho, yılın son röportajını Corriere dello Sport gazetesi ile gerçekleştirdi.

İtalyan gazetede, Mourinho için "her zaman şaşırtmayı başarır ve hayran bırakan bir derinlikle karşımıza çıkar. Onunla bu uzun ve samimi sohbette yaşam tarzlarından futbol felsefesine, ilişkilerden zihniyetlere kadar her şey ele alındı. Üstelik, her konu Mourinho’nun kendine has üslubuyla değerlendirildi." ifadeleri kullanıldı.

"Laparoskopik safra kesesi ameliyatımdan sadece üç gün sonra sahaya döndüm." diyen Mourinho. "İşim, benim en sevdiğim ve en iyi yaptığım şey. Hemen görevimin başına geçtim." şeklinde konuştu.

İşte Mourinho'nun sorulara verdiği samimi cevaplar...

"MÜKEMMEL FIRSATI BEKLEMEK İSTEMEDİM"

“Futbolu seviyorum ve işime tutkuyla bağlıyım. Mükemmel bir fırsatı beklemek istemedim. Beni gerçekten isteyen ve bunu ilk günden itibaren hissettiren bir kulübe evet dedim."

Mourinho, "Büyük bir iletişimci futboldaki büyük şampiyonlukları kazanmaz." diyerek kendisine yapıştırılan "iletişim ustası" etiketine mesafeli duruyor.

Ancak bu etiketten rahatsız olup olmadığını sorulduğunda, yanıtı net: "Teknik adamlık kariyerindeki büyüklük, anlık başarılarla değil, uzun vadeli sonuçlarla ölçülür."

"ROMA'DAN AYRILMAK ZORDU"

Kendi yılına dair değerlendirme yapan Mourinho, kişisel olarak kızının düğününü ön plana çıkarıyor:

"Hayatımda muhteşem bir andı ve onlar adına çok mutluyum. Roma’dan ayrılmak benim için zordu ama bu da hayatta bir dönüm noktasıydı."

"GELİŞİMİM DEVAM EDİYOR"

"Her gün yeni bir şey öğreniyorum. Gelişimim her seviyede devam ediyor ve bu bir slogan değil. Futbolun temeli aynı; Daha fazla gol atan kazanır. Ancak kulüp yapıları, antrenörlerin rolleri ve futbol analizleri gibi birçok şey değişti. Teknik direktörün etkisi azalmış gibi görünüyor. Birçok yapı, hazırlıksız kişilere bağımlı hale geldi."

"BUNA FUTBOL FENOMENLERİ KARAR VERSİN"

Mourinho, VAR sistemi ve gerçek oyun süresi tartışmalarında ise mesafesini koruyor.

"Bu konular futbol fenomenlerine bırakılsın. Ben sadece bir antrenörüm ve bu şekilde kalmak istiyorum" diyerek sorumluluk almayı reddediyor:

"Nasıl kazanılacağını bilmeyen iyi antrenörler, sosyal medya uzmanları ve karar verme yetkisi olan ama futbol hakkında, benim atom fiziği hakkında bildiğim kadar şey bilen insanlar. Futbol yüzeyselliğin ve klişelerin alanıdır ve bir etiket kimseden esirgenmez. Genellikle insanlar benim hakkımda konuşurken on beş, on iki, sekiz ya da on yıl önce olanları düşünürler. Bu, genellikle en iyi takımları yöneten ve finallere ulaşma şansı en yüksek olan çoğu büyük antrenör için böyledir. Son yıllarda biri Manchester United, ikisi Roma ile olmak üzere üç final oynadım. Buna biraz eğlenerek ve aynı zamanda gururla bakıyorum çünkü Avrupa'da geçmişi olmayan bir kulüple bunu yaptığınızda, özel bir şey başardığınızı fark ediyorsunuz."

"MÜKEMMEL MAÇINIZ HANGİSİYDİ?"

Mourinho, "Bu soruya cevap vermek gerçekten zor" diyerek söze başladı ve ardından aklında yer eden maçları sıraladı:

"Porto-Lazio 4-1, UEFA Yarı Finali 2002-2003… 50 saniye içinde gol attılar, ama sonra bir daha topa dokunamadılar. Inter-Bayern Münih 2-0, maçın bir dakikasında kimin kazanacağını zaten anlamıştınız. Manchester United-Tottenham 1-6… 7, 8, hatta 9 gol atabilirdik. Chelsea dönemimde mükemmel bir maç seçmek ise neredeyse imkansız."

PİŞMANLIKLARI

"Maçlar söz konusu olduğunda, elbette çok fazla pişmanlık var. Kaybettiğinizde her zaman farklı bir şeyler yapabileceğinizi düşünürsünüz ve ben de birçok maç kaybettim. Ancak profesyonel seçimlere gelince, Florentino Perez'e 'hayır' demiş olmam büyük bir pişmanlıktır. Bana 'Mou, şimdi gitme, zor kısmı atlattın, şimdi güzel kısmı geliyor' dedi. Haklıydı ama üç zor yılın ardından Chelsea'ye dönmek istedim. Bir diğer pişmanlığım da Budapeşte'den sonra Roma'dan hemen ayrılmamış olmam. Hakem Taylor’ın yarattığı karmaşanın ardından Roma'da kalmaya devam ettim ve bu bir hataydı."

İTALYA'YA DÖNÜŞ İHTİMALİ

Jose Mourinho, gelecekte İtalya’ya dönüp dönmeyeceği sorusuna net bir yanıt verdi: "Kesinlikle evet."

Ancak Roma’dan ayrılmadan önce taraftarlarla vedalaşmak için Olimpiyat Stadyumu’na bilet aldığı iddialarını şu sözlerle açıkladı:

"Bir değil, dört bilet aldım. Yardımcılarım 'Hocam, taraftarları selamlamayı hak ediyorsun, onlar da seni görmeyi hak ediyor' dedi. Ancak sonunda onları rahatsız edeceğimi düşündüm ve vazgeçtim. Böyle şeyleri yapmam, asla."

KENDİ KARAKTERİNE YÖNELİK SÖZLERİ

Jose Mourinho, kişiliğinde en çok öne çıkan özellikleri şöyle sıraladı:

"Alçakgönüllülük, sadakat ve eğitim... Birçok insan bu ifadeye gülecek, ben de onların güleceğini bilerek gülümsüyorum. Ama bu böyle. Kusur olarak ise 'pislik olmamayı' sayabilirim."

MİLLİ TAKIM HEDEFİ

Mourinho, gelecekte bir milli takımı çalıştırmayı hedeflediğini şu sözlerle açıkladı:

"Bir Avrupa ya da Dünya Kupası’nda yer almak istiyorum. Tıpkı kulüpler ve taraftarlarla başardığım gibi, bir ülkeyi milli takım etrafında birleştirmek istiyorum. Bunu futbolun ve sporun temsil ettiği değerler için yapmak harika olur."