Müsavat Dervişoğlu: Diploma denince akla Tayyip Erdoğan geliyor
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, “Tayyip Erdoğan da bazen siyasi aklını mı yitiriyor, diye endişe ediyorum. Çocuğunuzun diplomasını gördüğünüzde Tayyip Erdoğan’ın bir diplomasının olmadığı gelmiyor mu aklınıza? Diploma denince akla zaten Tayyip Erdoğan geliyor” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin İzmir Teşkilat Buluşması’na katıldı. Programa Dervişoğlu’nun yanı sıra; partinin genel başkan yardımcılar, İzmir İl Başkanı Ülkü Doğan, İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar ile çevre illerin il başkanları ve milletvekilleri katıldı.
Dervişoğlu konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik ‘diploma’ iddiaları üzerinden Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın diplomasıyla ilgili tartışmaları hatırlattı.
"ÜLKEYE BİR GELECEK KAZANDIRDINIZ”
İYİ Parti’nin temellerinin İzmir’de atıldığını belirten Dervişoğlu, şunları belirtti:
* "İYİ Parti aslanda bir İzmir partisidir. İzmir gibi birbirini seven, birbirine güvenen ve birbirine omuz veren insanların partisidir. Dolayısıyla daha bu parti kurulmadan önce verdiğimiz hukuk ve demokrasi mücadelesinin ateşi burada yakılmıştır. Başka bir siyasi partinin içinde başlattığımız hukuk ve demokrasi mücadelesinin yeni bir partide devam etmesi gerektiğinin söylendiğini ilk yerdir İzmir.
* Siz bu ülkeye bir gelecek kazandırdınız. Ben buralara kariyer planı yaparak gelmedim. İYİ Parti’nin genel başkanı olmak gibi bir kariyer planım yoktu. Ama Allah nasip etti. Ben de senin olmasa da Allah’ın bir hesabı vardır diye yollara düştüm. Şimdi o hesabın takipçisiyim. O yüzden kendimi sadece bir genel başkan olarak değil, tarihe ve sizlere karşı sorumluluğu olan biri olarak telakki ediyorum. Bir yükü omuzlamakla mükellefiz."
“GİDENLER HİÇ UMURUMDA DEĞİL”
Parti içindeki kırgınlar için de konuşan Dervişoğlu, isim vermeden istifa eden vekillere de yüklenerek şunları söyledi:
* "Dünden bugüne bu partinin kuruluşuna büyük emek veren arkadaşlarımız var. Bugün bir kısmı aramızda bir kısmı değil. Giden milletvekillerinden bahsetmiyorum. Ben o gidenleri hiç hesaba katmıyorum. Gidenler hiç umurumda değil. Siyaset gidenlerle değil, kalanlarla yapılır. Bu partinin kuruluşunda emeği olan kim varsa benim başımın üzerinde yeri vardır.
* İnsanların kimisi beklentilerine karşılık bulamadığı için kimisi yönetim anlayışından kaynaklı olarak kırılganlık yaşayabilir. Farklı meşreplerin insanlarıdır, farklı düşünüyor olabilirler. Ama biz onlarla birlikte çıktık bu yola. Yanınızda olmayan arkadaşlarımızı kucaklamak ve bağrınıza basmak sizin görevinizdir. Ama ‘Ben yoksam İYİ Parti yoktur’ diyenler, partiye zarar vermek üzere birtakım planları yaşama geçirenler değildir kastettiklerim."
“ONUN İÇİN İNSANLARIMIZA ‘KONUŞ, KORKMA’ DİYORUZ”
Mevcut iktidarı da eleştiren Dervişoğlu, insanların suskunluğuna dikkat çekti ve şöyle dedi:
* "Anadolu’nun her yerindeyiz. Milletin derdiyle hemhal olmak, kendimizi anlatmak için dolaşıyoruz. Siyaseten kendimize istifade alanı yaratarak kelamlar sarf etmiyoruz. Gittiğimiz her yerde Türkiye’yi, çocuklarımızın geleceğini, emeklileri, şehitlerimizi, gazilerimizi, kepenlerini kapatmakla karşı karşıya bırakılmış esnafımızı, çiftçinin derdini konuşuyoruz.
* Gezilerimizde STK’lar, kanaat önderlerini, esnaf odalarını, çiftçileri tarlasında, öğrenciyi okulunda, emekçiyi tezgahında ziyaret ediyoruz. Buraya gelmeden STK’ları ziyaret etik. Kentin sorunlarını dinledik, sorunların çözümüne yönelik önerileri karşılıklı münazara ettik. Bir suskunluk var. İnsanlar konuşurken önce etrafına bakıyor, gazeteci var mı diye bakıyor.
* Türkiye kötü günler geçiriyor. Çok ilginç bir noktada Türkiye. Türkiye insanların bastırıldığı, susturulduğu, hukuksuzluğun hakim olduğu bir ülkeye dönüşmüş. Türkiye’deki yönetim doğru bir iş yapmıyor. Madem kötü işler yapılıyor ve bundan kaynaklı olumsuzluklar yaşanıyor. O zaman durumdan vazife çıkarıp vaziyet almak gibi bir tarihi sorumlulukla karşı karşıyayız. Onun için dolaşıyoruz. Onun için insanlarımıza ‘konuş, korkma’ diyoruz.”
"ATATÜRK’ÜN KURDUĞU TBMM’DE ATATÜRK’E HAKARET ETTİRMEYECEĞİZ"
DEM Parti heyetinin İmralı ziyaretleri ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çıkışını da eleştiren Dervişoğlu, şu ifadeleri kullandı:
* "Konuşalım ama boş konuşmayalım. Herkes konuşsun ki kim doğru kim yanlış konuşuyor bu millet görsün. Türkiye’de konuşanlar, ‘Abdullah Öcalan denen kişi TBMM kürsüsüne gelsin, DEM Parti grubundan seslensin, terör örgütünü lağvetsin. lav edilsin’ diyor. AKP’den birileri çıkıyor ‘biz yeni bir devlet kuruyoruz’ diyor. Öte taraftan Sayın Cumhurbaşkanın çıkıyor ‘Yeni Türkiye kuruyoruz’ diyor. Bırakın konuşsunlar. Kim doğru konuşuyor kim yanlış konuşuyor ortaya çıksın. Bunların da yanlış konuştuğunu milletimize anlatma imkanı bulalım.
* ‘Yeni Türkiye kuruyoruz’ diyor. Yenisinin kurulması için eskisinin yıkılması lazım. Cumhuriyeti yıktırtmayacağız. Bunlar bu ülkeyi yıkmak, sindirmek, bastırmak ve suskunluğa mahkum etmek adına uzunca bir zamandır çalışıyorlar. Bunlar bu milletten ve bu milletin evlatlarından Sevr’in Mondoros’un intikamını almaya çalışıyorlar. Kurtuluş savaşıyla, ardından kurulan cumhuriyetle hesaplaşmak istiyorlar. Bu bize bir şey yaptıracak konu değil. Bir şey yapması gereken milliyetçilikten asla vazgeçmeyen, bu ülkeyi uzunca bir zamandır yönetip onları kendilerine ortak alarak kollarını havaya kaldıranlardır. Onları bu milletin başına bela edenlerin yapması lazım. Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu TBMM’de Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret ettirmeyeceğiz.
“BUNLARIN SİSTEMDEN KAYNAKLANDIĞINI BİLİYORUM”
* İYİ Parti kurulmadan önce Türkiye’de bir sistem değişikliğine gidildi. O sistem değişikliği… Zaten Sayın Cumhurbaşkanın olağanüstü yetkileri olağanüstü hal koşullarında kullanıyor. Dolayısıyla o yetkilerin olağan hale getirilsin diye sistem değişikliği oldu. Sistem değişikliğinden itibaren de tek adamlık devreye girdi, olağanüstü artık olağan hale geldi. O yüzden Recep Tayyip Erdoğan, ne söylerse söylesin kanunmuş gibi algılanıyor. Ona karşı ses çıkarak kimse kalmadı ülkede. İmralı’ya heyetler gitti kimse bir ley söylemedi. Ben bunların sistemden kaynaklandığını biliyorum. O yüzden Türkiye’de ilk kurtulunması gereken şey, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen ve bu ceberut iktidarın iş başında kalmasına dayanak teşkil eden sistemdir.”
“BİRTAKIM GÜNDEMLER OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYORLAR”
Dervişoğlu, ‘yapay gündem’ eleştirisi de yaparak şunları söyledi:
* "Benden susmamı bekliyorlarsa havalarını alırlar, yanılırlar. Biz ülkenin gerçeklerini konuşmaya devam edeceğiz. Ama Türkiye’nin bunların yarattığı yapay gündem tartışmasında boğulmasına da izin vermeyeceğiz. Birtakım gündemler oluşturmaya çalışıyorlar. Vesayete Türkiye’sinden, eski Türkiye’den bahsediyorlar. Eski Türkiye’den kast ettikleri Recep Tayip Erdoğan öncesi. Eski Türkiye diye kast ettiğini görüyorsunuz. 23 yıldır iş başında. Cumhuriyetimiz 100 yıllık. Bu 100 yılın bir çeyreğini Tayyip Erdoğan yönetmiş. Eskiyen sensin Tayyip Erdoğan. Günü gelecek bu millet de Tayyip Erdoğan vesayetinden kurtulacak.
“OLUŞTURDUKLARI YAPAY GÜNDEMLERLE MEŞGUL OLMAYACAĞIZ”
* Türkiye sürekli yapay gündemlerle karşı karşıya bırakılıyor. Cumhurbaşkanı adayı kim olacak tartışmaları, CHP içindeki aday belirleme tartışmaları, CHP’nin içinde aday olmayan birinin diploma tartışmaları. Bugünün kamuoyuna o geldi ‘Diploması var, diploması yok’. Tayyip Erdoğan da bazen siyasi aklını mı yitiriyor diye endişe ediyorum. Çocuğunuzun diplomasını gördüğünüzde Tayyip Erdoğan’ın bir diplomasının olmadığı gelmiyor mu aklınıza? Diploma denince akla zaten Tayyip Erdoğan geliyor. Şimdi de başkalarının diplomalarının üzerinden bir tartışma yaşansın, siyaset bir oyun kursun, herkes de iktidarın kurduğu oyunun peşinden gitsin. Biz İYİ Parti’yi oyun kuranların oyununu bozmak için kurduk. Oluşturdukları yapay gündemlerle meşgul olmayacağız.
* Emekliler hayat pahalılığı karşısında kahveye gidemiyor, lokantaya gidemiyor. Emeklilerin buluştuğu yerler park oldu. Emeklisinin çay bile içemediği bir toplum oluşturdunuz. Utanıyor musunuz da bu insanları yapay gündemlerle meşgul ediyorsunuz! Emekliye sağladığınız en büyük lüks ağaç gölgesi altındaki belediye bankı olmuş. Her gün bu ülkede kadınlar ölüyor, çocuklar ölüyor, tacize uğruyor. Siz bu ülkenin evlatlarını sokakta gezerken güvenlik altına almayı beceremiyorsunuz. Devletin temin etmesi gereken en önemli şeylerden biri can ve mal güvenliğini korumaktır. Siz bunu gerçekleştiremiyorsunuz. Varsa yoksa Recep Tayyip Erdoğan! Türkiye’de bir cinnet ortamı yaşanıyor. Hukuk, adalet, yatırım, istihdam yok. Gençler ülkeden kaçmaya fırsat arıyor sonra da farklı konuların kamuoyunu meşgul etmesini istiyorsunuz. Yapay gündemlerin hiçbirine İYİ Parti olarak dahil olmayacağız.”
“DEMOKRASİ BİR DEFA GİTMEKTEN KORKANLARIN SAHİP ÇIKACAĞI REJİM DEĞİLDİR”
Dervişoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘adaylık’ tartışmaları üzerinden de “Türkiye bugün bir güvensizlik girdabında. O dönemler, o dönemki siyasilerin basiretiyle açıldı. Şimdi bir kere cumhurbaşkanı olmuş, bir daha seçilememe endişesinden ötürü ne yapmak gerekiyorsa onu yapmaya çalışan bir cumhurbaşkanı var Böyle bir rejime demokrasi denir mi? Demokrasi bir defa gitmekten korkanların sahip çıkacağı rejimi değildir. Demokrasi, altı defa gidip 7. kez gelenlerin rejimidir” ifadelerini kullandı.