Netanyahu, Filistinlinin evine baskın düzenledi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde bulunan Tulkerim Mülteci Kampı'nda bir Filistinlinin evine baskın düzenledi.

İsrail devlet televizyonu KAN, Netanyahu'nun İsrail ordusundan bazı subaylarla birlikte Batı Şeria'daki Tulkerim Mülteci Kampı'nda bir Filistinlinin evine girdiğini gösteren bir fotoğraf yayımladı.

Fotoğraf, "Netanyahu, dün Bat-Yam'daki patlamaların ardından Tulkerim Mülteci Kampı'nda saha turu gerçekleştiriyor" ifadeleriyle paylaşıldı.

Batı Şeria'ya en son Eylül 2024'te giden Netanyahu, Ürdün sınırını ziyaret etmişti.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz da işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde bulunan Tulkerim Mülteci Kampı'nda bir Filistinlinin evine baskın düzenlemişti.

BATI ŞERİA'YA SALDIRILAR

Öte yandan Netanyahu, X hesabından işgal altındaki Batı Şeria'dan yayımladığı görüntülü mesajda, bölgeye yönelik saldırılarını yoğunlaştırdıklarını söyledi.

"Çok kritik bir çalışma yürüttüklerini" öne süren Netanyahu, dün Bat-Yam'da otobüslerde gelen patlamaların ardından Savunma Bakanı Yisrael Katz ile birlikte Batı Şeria'ya takviye kuvvet gönderilmesi ve saldırıların artırılması talimatı verdiklerini aktardı.

FİLİSTİN: SALDIRILAR ARTIYOR

Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “Netanyahu'nun ve ordu komutanının işgal altındaki Batı Şeria'daki Tulkerim Mülteci Kampı'na yönelik kışkırtıcı saldırısını, kamp sakinlerini zorla yerinden etmesini ve Batı Şeria'nın kuzeyindeki kamplarda yaşayan 40 bini aşkın kişiyi, uyduruk bahaneler ve silah zoruyla kamplardan ayrılmaya zorlamasını en sert şekilde kınıyoruz.” denildi.

Açıklamada, "Bakanlık, bu baskını İsrail'in halkımıza karşı saldırganlığının bir devamı ve sivilleri öldürme, evlerini yıkma, zorla yerinden etme ve tehcir etme suçlarının bir uzantısı olarak değerlendirmektedir." ifadelerine yer verildi.

İsrail'in çatışmaya askeri çözüm bulma politikasının gerginliği artırdığı ifade edilen açıklamada, uluslararası meşruiyet kararlarına ve Arap Barış Girişimi'ne dayalı siyasi çözümlerden başka alternatif olmadığı vurgulandı.