Nüfus Politikaları Kurulu, gerileyen doğurganlığa karşı eylem planı için toplandı
Nüfus Politikaları Kurulu, gerileyen doğurganlık oranını artırmak amacıyla ilk toplantısını gerçekleştirdi. Genç evliliklerin teşviki, sosyal konut desteği, çocuk bakım hizmetleri ve yeni çalışma modelleri gündemde.
Pahalılık, kentleşme ve ekonomik zorluklar, gençlerin evlilik kararını ertelemesine neden olurken, iktidar doğurganlık oranını artırmak için çözüm yolları arıyor. Nüfus Politikaları Kurulu’nun ilk toplantısında, genç evliliklerin teşviki ve aile kurmayı kolaylaştıracak ekonomik destekler ele alındı.
Gerileyen doğurganlık oranını artırmak için Nüfus Politikaları Kurulu bugün ilk toplantısını gerçekleştirdi.
Özellikle genç evliliklerin desteklenmesi için maddi destekler, evlilik danışmanlığı ve ilk evini alanları önceliklendiren sosyal konut programları ve yeni çalışma modelleri geliştirmeyi planlanıyor.
Toplantının açılışında konuşan ve kurulun başkanı da olan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Kurulumuz, sağlıklı bir nüfus yapısı için kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler geliştirecektir. Bu kapsamda, öncelikli olarak doğurganlık oranlarını ve nüfus yenileme seviyesini sürdürülebilir kılmak için eylem planlarımızı ve yol haritamızı oluşturacağız" dedi.
Toplantıda sürece yönelik çözüm önerileri arasında normal doğumun, genç evliliklerin desteklenmesi, yeni çalışma modelleri ve çocuk bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması yer alıyor.
Yılmaz, "Bu gidişatı tersine çevirmek için güçlü ve dinamik nüfus yapısını teşvik eden, genç yaşta evlilikleri, doğurganlığı ve aile kurma noktasında cesaret veren politikalar geliştirmeyi öncelikli bir görev olarak görüyoruz" diye konuştu.
KURUL NE ZAMAN OLUŞTURULDU?
Nüfus Politikaları Kurulu 25 Aralık 2024'te Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kuruldu. Kurulun görev ve yetkiler arasında doğurganlık oranın azalmasına neden olan faktörleri ve bunların ortaya çıkardığı sonuçları incelemek ve "gerekli tedbirleri almak" yer alıyor.
Kurul mevcut 1.51 ile cumhuriyet tarihinin en düşük seviyesine 2023'te gerileyen doğurganlık hızının nüfusun yenilenme seviyesi olarak kabul gören 2,1'in üzerinde tutulması için kısa orta ve uzun vadeli politikaları da oluşturacak.
NEDEN İHTİYAÇ DUYULDU?
2023'te 85,37 milyon olan Türkiye nüfusunun, 2030'da 88,19 milyona, 2050'de ise 93,77 milyona ulaşması bekleniyor.
TÜİK'in derlediği verilere göre ana senaryoda 2100 yılında nüfusun 77 milyonun altına düşmesi bekleniyor.
Doğurganlık göstergelerindeki hızlı düşüş eğiliminin devam edeceğini varsayan düşük senaryoya göre ise, nüfus 2100 yılında 55 milyonun altına düşecek.
Cevdet Yılmaz açılış konuşmasında, "İlk toplantımızda gündeme alacağımız başlıklar arasında; demografik yapı ve nüfus politikalarındaki değişim ve dönüşümler, aile ve gençlik fonu ve doğum yardımları bulunmaktadır" dedi.
SEZARYEN, EĞİTİM, MADDİ İMKANSIZLIKLAR VE ÇALIŞMA HAYATI
Hükümete göre nüfus azalışına doğru giden süreci etkileyen ana nedenler arasında öne çıkanlar eğitim, kariyer, finansal sıkıntılar, çalışma hayatı ve sezaryen oranlarının dünya ortalamasından çok üzerinde olması.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'a göre doğurganlıktaki düşüşün "en önemli sebeplerinden bir tanesi evlilik yaşının giderek yükselmesi" bu süreç ise eğitim, kariyer gibi nedenlerden tüm dünyada yükselişte. Ancak Yılmaz bu trendin Türkiye'de çok daha hızlı göründüğüne dikkat çekti ve şöyle dedi:
"Avrupa ülkelerinde demografik yapıdaki değişimler ve doğurganlık hızındaki kritik düşüş çok daha uzun vadede gerçekleşmişken Türkiye'de sadece 60 yılda gerçekleşmiştir"
Süreçte ekonomik gerekçeler de doğurganlık hızında düşüşe neden olan bir diğer faktör olarak öne çıkıyor Yılmaz, "Niye evlenemiyor insanlar? Muhtemelen yeni mezun, ev kuramıyor, işte birtakım finansal sıkıntılar yaşıyor olabilir" dedi.
Yılmaz, "Doğum izinlerinden, kreş ve bakım süreçlerinin desteklenmesine, doğum yardımlarından, esnek ve uzaktan çalışmaya varıncaya kadar birçok başlığı bu kurulumuzda değerlendireceğiz"
(AA, Reuters)