Özel, belediyelere yönelik kıskacı NEFES’e değerlendirdi: Vatandaş bunları ilk seçimde silkeleyecek
CHP lideri Özel, belediyelerin hesaplarının bloke edilmesini “Erdoğan silkeleyin diyor. Haczetmeye çalıştıkları şey doğalgaz, et, çocuklara süt desteği, anne kart ve kreşlerdir. Bu tavır ters teper” diye eleştirdi.
CHP lideri Özgür Özel, CHP’li belediyelerin SGK kıskacına alınmasından erken seçim ve ittifak tartışmalarına, yeni anayasadan milyonların merakla beklediği asgari ücret tespitine kadar gündemin sıcak başlıkları ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Özel, NEFES’in sorularını şöyle cevaplandırdı:
‘MAAŞ DAĞITAMAM’
-SGK, büyükşehir belediyelerinin hesaplarına blokaj koydu.
Bugün haczedilmeye çalışılan şey, çocuğa dağıtılan süt, okula giden çocuğun beslenme çantası, doğalgaz desteği, et desteği, anne kart, kreş... Geçen gün Yenimahalle’de 450 çocuğun kalacağı kreş açtık. Geçen hafta ziyaret ettiğim bir belediye başkanı diyor ki, “Benim hesabıma blokaj koyarlarsa maaş dağıtamam. Maaş veremezsem de çalışanları çıkarmam gerekir.”
Ben bu belediyeyi AK Parti’den aldım. Bu sefer AK Partilileri işten çıkarıyorlar diye bağıracaklar. Bu ters teper. Cumhurbaşkanı ‘silkeleme’ diyor. Silkeleme meselesini zeytin üzerinden düşündüm. Zeytini güzelce toplarsan ağaca da yarar ama silkelersen ağaca da zarar verirsin. Silkeleyerek kamu kurumlarına zarar verirsin. Bir de silkeleme elle ulaşamadığın en uçtakilerin toplanması için yapılır. Bunlar da kazanamadıklarını silkelemeye çalışıyorlar. Ulaşamadığı belediyeyi silkelemeye çalışıyor. Vatandaş bunları ilk seçimde sırtından silkeleyecek.
-Bu meseleye sistematik bir çözüm bulunamaz mı?
Biz hem Belediyeler Birliği üzerinden hem de CHP’li gölge bakanlar üzerinden anlatmaya, ödeme planı yapmaya çalışıyorlar. Ancak bu normal hukuk devletlerinde olur. Yürütmenin başı “siz bunları silkeleyin” diye mahalle ağzıyla talimat veriyorsa, bu diyaloglar işe yaramıyor. Bu talimat varken sonuç alabileceğimiz konusunda umutlu değilim. Bunlar abartılırsa vatandaş sonucunu görür. Silkelenmeden önce sosyal yardım yaptığımız biri silkelendikten sonra sosyal yardım alamıyorsa fatura CHP’ye mi AK Parti’ye mi çıkar? Bunu vatandaşa anlatmanın zor olmayacağına inanıyorum. Cumhuriyeti kurmuş partiye vatanı böldürecekler, ezanı susturacaklar, bayrağı indirecekler diyordu. Biz Türkiye ittifakıyla, demokratları birleştirip kapsayıcı bir milliyetçi söylemle de bu söylemi yırtıp attık. Şimdi de güçlü örgüt ve söylemle bu işi tersine çevirebiliriz. Mazeret yerine üretmenin bir yolunu buluruz.
BİREYSEL HESAPLAR
-Belediye şirketlerindeki görevleri nedeniyle başkanların kişisel hesaplarına da bloke koymuşlar.
Görevde oldukları dönem için bu yapılabiliyor. O halde aynı şirkette geçmiş dönemlerde görev yapmış başkanların kişisel hesaplarına da bloke koysunlar.
SESİMİZ YÜKSELİR
-Asgari ücreti konuşalım. Tavrınızı açıkladınız. 30’dan aşağı yokuz dediniz ama öyle olmayacak. Ne yapacaksınız?
Şu anda benim gördüğüm şu: Asgari ücretle ilgili beklenti 30-35 bin lira civarında. İktidar bir ara hedef enflasyon üzerinden vermeyi denedi. O zaman 20 bin liralar konuşuldu. Şimdi gerçekleşen enflasyonla beklenti enflasyonu arasında bir rakam düşünüyorlar o da 23 bin 500 lira civarında. Biz 30’un altında olan her noktada buna sesimizi yükselteceğiz. Geçmiş dönemde 105 miting yaptık. Yerel seçimler olmasına rağmen hepsi düşük ücret karşıtı mitinglere dönüştü. Eğer en düşük emekli maaşı da beklediğimizden düşükse asgari ücretli emekçilerle birlikte yeri göğü inleteceğiz. Ancak bu toplumsal katılımla mümkün. Emekli mitingi emeklilerin katılımıyla çok ses getirmişti. Toplumun sahiplenmesi önemli. Sadece Mecliste değil meydanlarda da ses yükselteceğiz. Emekli ve emekçi mitingleri erken seçimi çağıran protesto mitingleri olabilir. Tekrar söylüyorum, bu vatandaşın katılımıyla mümkün.
HALK İKTİDARI ÇAĞRISI... BU POLİTİKALARLA NEFES ALAMAYIZ
-Biz ne zaman nefes alacağız?
Bu politikalar uygulandıkça vatandaşın nefes alması mümkün değil. Bu iktidar değiştikten sonra vatandaş nefes alır. Bu arada nefessiz kalan vatandaşa yerel yönetimlerimizle nefes olmaya çalışıyoruz. Esas nefes, yoksulları, asgari ücretlileri, işsizleri, çiftçileri, esnafı düşünen bir iktidar kurulduğunda alınacak. Türkiye’de şöyle bir iktidar var: Verginin yüzde 65’i zengin fakir ayırmayan dolaylı vergilerle alınıyor. Bir mandıra var. Fabrikatör de aynı vergiyi ödüyor, fabrikanın bekçisi de. Benzinlikte evrenin en pahalı arabasıyla gelen de mazota aynı vergiyi ödüyor, 30 yıllık çiftçi de... Bu bir tercih meselesi. Oysa dolaylı vergilerin düşük, doğrudan vergilerin yüksek olması lazım. Bizde 65 olan dünyada 30, bizde 11 olan dünyada yüzde 70. Kurumlar vergisi yüzde 11. Bu yıl 14,5 olacakmış. Para kazanan şirketlerden alınan vergi, toplanan verginin yüzde 14.5’i, yoğurttan zengin-fakir ayırmadan alınan verginin toplamdaki oranı yüzde 65. Bunu tam tersine çevirmek lazım. Bu da sosyal demokrat bir iktidarlarla olur. Sosyal demokratlar iktidara geldiğinde, politikalar bu yaklaşımla belirlendiğinde nefes alacağız.
ZEHİRİ ŞEKERLE KAPLATMAYIZ
-Erdoğan iktidarını sürdürmek istiyor. Bunun tek yolu da TBMM’nin seçimlerin yenilenmesi kararını alması. Belli ki son bir yıl içinde bu kararı aldırmak niyetindeler. Böyle bir hamle karşısında tavrınız nedir?
BİZ İMZA ATMAYIZ
Kendileri seçim zamanında olacak diyor. Bu da Erdoğan’ın aday olamayacağı anlamına geliyor. Zaten Erdoğan AK Parti’nin adayı değil, MHP’nin adayı. Sürekli “Apo’yu da salalım, yeni bir Anayasa yapalım” diyor. “Bu ara da Erdoğan’ı yeniden seçelim.” Son bir yıl içinde erken seçim derse CHP bir erken seçim kararına imza atmaz. Atan atar, biz atmayız.
-“Siz de Parlamenter sistem istiyorsunuz. Hadi buyurun geçelim” derlerse?
Hemen getirsin koysun sandığı. Yeni Meclis’i oluşturalım, o Meclis’te parlamenter sistemi konuşalım. Öyle Anayasa masasına oturalım demekle olmaz. Ben otururum bana oy veren milyonlar oturmaz. Zehrin üzerine şeker kaplatmaya hiç niyetimiz yok. Erdoğan’la Anayasa yapmanın tek şartı var. A’dan Z’ye Anayasaya aykırılıklar ortadan kaldırılsın, oturalım konuşalım.