Özel: Pişkinlikler ülkesi haline geldik, Erdoğan'a ben ne diyeyim
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Grand Kartal Otel'de 78 kişinin yaşamını yitirdiği yangın faciası sonrası yaşananlara tepki gösterirken "Bu kadar büyük duyarsızlıklar, duygusuzluklar ve pişkinlikler ülkesi haline geldik. Hâlâ o bakanı görevde tutan Cumhurbaşkanı'na ben ne diyeyim" ifadesini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kış turizminin önemli merkezlerinden Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de yaşanan yangında hayatını kaybeden 78 kişi için düzenlenen anma töreni sonrası konuştu.
Sorumluların hala net bir biçimde tespit edilemediğini, ayrıca bilirkişilere baskı yapıldığını belirten Özel, şunları kayda geçirdi:
'ÜÇ SEÇENEK SUNDULAR'
- "Bilirkişiler gece gündüz çalıştılar raporlarını yazdılar. Ankara'dan buraya bir baskı olduğu biliniyordu. 'Bu raporu böyle veremezsiniz, bu raporu böyle alamam...' Üç seçenek: Bir, Turizm Bakanlığı'nı sileceksiniz, iki buraya Bolu Belediyesi'ni ilave edeceksiniz ya da bu görevden azlinizi isteyeceksiniz.
'SUÇ İŞLETMEYE ÇALIŞTILAR'
- Bu işi en iyi bilecek kişiler diyor ki 'Burası belediyenin sorumluluğunda değil.' Sonra bir daha gelip denetim yapma sorumluluğu yok. Böyle bir baskı yapıyorsunuz ama belediye yıllarca AKP'deydi. Buraya bakması gereken Turizm Bakanı. O bilirkişilere mesleki namusları üzerinden bir suç işletmeye çalıştılar.
- Üç gece burada çalışmış, 'iş yoğunluğum nedeniyle görevi kabul edemiyorum' dediler. Önce bilirkişiye korsan dediler. Utanmadılar özür dilemediler, bu sefer bilirkişiye el çektirdiği fotoğrafı verdim. Olmadı görevlendirme yazısını çıkardık, en son azil yazılarını da paylaştık.
- Şimdi hiçbir şey olmamış gibi susan bir Adalet ve İçişleri Bakanı ve halen daha görevini koruyan bir Turizm Bakanı...
'HALA GÖREVDELER'
- Ülkeyi yöneten sistemin her tarafta başka bir sorumluluğu olduğu için, memleketi bu hale getirdikleri için, bu çağda her ülkede yangın olur da hangisinde 78 kişi cayır cayır yanar? Tuhaf ölümler ülkesi... Elektrik tamiratına gidenler gölün ortasında donarak ölür mü?
- Ama bu ülkeyi yönetenler o iş adamı filanca üzerinden, sorumluluğu olan genel müdür filanca üzerinde hep bellerinden birbirlerine bağlı oldukları için sistem kendini sorgulatmamak için iş en yukarılara gelmesin diye bu kadar bariz suçlu birisini bile hala görevde tutabiliyorlar.
- Facianın 40. gününde adalet talebini haykırmak için buradayız. Mezarlıkları ziyaret edeceğiz, iftar programına katılacağız.
- İlk gün 40 mum yanıyor içimizde ama bir mum hepimizi yakmaya devam edecek. O mum içimizdeki vicdan, o mumu söndürmeyin.
'CUMHURBAŞKANI'NA BEN NE DİYEYİM'
- İçinde mum yanmayan, içi acımayanlar bu memleketi bu hale getirdi. Öfkemizi de acımızı da unutmadan, bir daha böyle basit ölümlerle yürekler yanmasın diye, bunlardan hesap sormayanlardan bu ülkenin yönetimini devralmak ve bu hesapları sormak zorundayız.
- Bu kadar büyük duyarsızlıklar, duygusuzluklar ve pişkinlikler ülkesi haline geldik. Hâlâ o bakanı görevde tutan Cumhurbaşkanı'na ben ne diyeyim."
"HANS’IN FITRATINDA OLMAYAN ŞEY, HASAN’IN FITRATINDA OLAMAZ"
Özgür Özel, yangında kızı gelini ve torunları olmak üzere 7 kişiyi kaybeden Gültekin ailesinin Kılıçarslan Mezarlığı’ndaki mezarlarını ziyaret etti. Özel, Yüksel Gültekin ve ailesine başsağlığı dileklerinde bulundu. Özel, daha sonra yangında yaşamını yitiren Ceren Yaman Doğan ve kızı Lalin Doğan’ın Paşaköy mezarlığındaki mezarlarını ziyaret etti Özel, anne ve kızının mezarlarına su dökerek karanfiller bıraktı.
CHP lideri son olarak Bolu Belediyesi’nin Kent Meydanı’na kurulan ramazan çadırını ziyaret ederek vatandaşlarla birlikte oruç açtı. Özel, iftarın ardından çadırda bulunan vatandaşlara seslenerek şunları söyledi:
* "Aslında Türkiye'nin yapması gereken ölümlerin kolay olduğu bir ülke olmaktan çıkmak. Sayın Erdoğan Soma faciasından sonra ‘Bu mesleğin fıtratında ölüm var’ demişti. Ben o zaman da itiraz etmiştim, bu zaman da itiraz ediyorum. Almanya'da çok uzun yıllardır maden kazalarında ölüm olmuyor. Kömür madenlerinde ölüm yüzyılı aştı. İngiltere'de öyle, Fransa'da öyle. Hans'ın fıtratında olmayan şey Hasan'ın fıtratında olamaz.
* Eğer Alman, kendi vatandaşını, madencisini korumasını biliyorsa bunu biz de bileceğiz. Almanya'da böyle bir yangın olabilir ama bu kadar kayıp olmaz. Böyle bir yangının bu kadar denetimsiz, bu kadar hızlı ilerleyen, bu kadar hiç bu tarafları düşünülmemiş bir şekilde olması gelişmiş dünyada yok. Onun için üstümüze düşeni yapacağız. Milletvekilimiz, il başkanımız, belediye başkanımız, tüm kadrolarımız üzerlerine düşeni yapıyorlar; yapmaya da devam edecekler."
"GÜNÜN BİRİNDE EMPERYALİZMİN HEDEFİ HALİNE GELİRSİNİZ"
Filistin’de yaşanan gelişmelere değinen Özel, şu ifadeleri kullandı:
* "Burnumuzun dibinde Filistin var. Yaser Arafat ile Bülent Ecevit'in bundan 50 yıl önceki dostlukları dayanışmaları, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının Filistin davasına verdikleri destek, Türkiye'de sosyal demokratların da, Türk solunun da, Türkiye'deki sosyalistlerin de üzerinde hep birlikte mutabık oldukları konu Filistin davasına sahip çıkmaktır. Gerektiği zaman antiemperyalistlere karşı gerekli direnci gösteremezseniz, hem bütün mazlum milletler, hem günün birinde siz de bu emperyalizmin hedefi haline gelirsiniz. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bundan 100 yıl, 105 yıl, 106 yıl önce de manda ve himayeyi reddediyorduk. 'Amerikan askerleri, işgal kuvvetleri, işgal İngiliz donanması, bu ülkeye gelmesin' diye can veriyorduk.
* Çanakkale Boğazı'ndan o donanma geçmesin diye dünyanın en büyük deniz ve kara savaşları yapıldı ve bu ülkenin insanları Conkbayırı’nda kefensiz yatıyor. Sonra birileri izin verdi; o donanma geldi. İstanbul'a demirledi. O günlerde o donanmaya kırmızı halı serenler, o donanmanın Osmanlı'nın misafiri olduğunu ifade edenler bir yana, o donanmanın arasından Kartal istimbotunun ucunda Gazi Mustafa Kemal Atatürk yanındaki yaverine diyordu ki ‘Üzülme çocuk geldikleri gibi gidecekler’ diyordu ve o emperyalistlere karşı korkmadan verilen mücadele ülkeyi önce kurtardı; sonra bir cumhuriyet ve demokrasi kurdu."
"YELKENLERİ İNDİRENLERİN PARTİSİ, ÜLKESİ DEĞİLİZ"
ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze ile ilgili sözleri üzerinden iktidarı da eleştiren Özel, şunları belirtti:
* "Bugün aynı emperyalistler İsrail'le Gazze'ye zulmediyorlar. Suriye'nin Golan tepelerini işgal ettiler. Bir gözleri Şam’da, bir taraftan da Trump çıkıyor ve diyor ki ‘Gazze güzel yermiş, burada turizm, yapraız. Burada villalar, oteller yapalım.’ Filistinliler ne olacak? ‘Filistinlileri etraftaki Arap ülkelerine serpiştirelim’ diyor. Normal şartlarda böyle bir sözün Türkiye Cumhuriyeti hükümetinde yaratacağı tek duygu infialdir, itirazdır ama günlerce buna susan iktidar, şimdi de çok mahcup, çok kısık sesle aman Trump'ın gazabını üzerime çekmeyeyim; gelecek seçimlerde nasıl Trump ve onu destekleyenler, Almanya, İngiltere seçimlerine karıştılar; Türkiye'de de bizden taraf olsunlar diye Filistin üzerindeki hesaplara bile gerçek bir tepkiyi verip had bildirme noktasında davranmıyorlar. Hani ‘one minute?’
* Kapalı salonda otururken yanındaki devlet başkanına ‘one minute’ deyip onu, 10 sene burada söylemek kolay. Şimdi ‘one minute’ diyeceksen, ‘Filistinlileri oradan süreceğim, oraya otel yapacağım, İsrail'le birlikte orayı dünya turizmine açacağım’ diyen Trump'a ‘one minute’ diyeceksin; hadi bakalım. O yüzden öyle iç siyasetle ilgili konular söz konusu olduğunda parla ama esas Filistin'e sahip çıkmak gerektiğinde baktın Trump birazcık farklı, oraya buraya meydan okuyor, hemen bir anda yelkenleri indiriyorlar. Biz öyle yelkenleri indirenlerin partisi, yelkenleri indirenlerin ülkesi değiliz. Eğer öyle olsaydı bugün Kıbrıs, Yunan toprağıydı. Kıbrıs Barış Harekatı'nı rahmetli Bülent Ecevit'in başkanlığında o dönem rahmetli Erbakan ile koalisyon hükümetinde, Amerika'nın bütün tehditlerine, dünyanın bütün baskılarına ve ambargo tehditlerine karşı orada mezalim sürüyordu; gereğini yaptılar. Kıbrıslı çocuklar bir baktı, gökyüzünden Türk paraşütçüleri iniyor. ‘Bizimkiler geliyor’ dediler."
"GERÇEKTEN TÜRKİYE’NİN BAŞINI BÜYÜK BELAYA SOKARSIN"
Partisinin barıştan yana olduğunu da belirten Özel, “Yurtta barış, dünyada barış’ deriz ama birilerinin de meydanı boş bulup Filistin'i işgal etmesine karşı bu yumuşak tavır önce Filistin'i işgal ettirir; sonra Şam'ı işgal ettirir ondan sonra Suriye'de, İsrail ve Amerika'nın hakimiyeti sağlanır. Bir aralar ‘İsrail'in bir sonraki hedefi Türkiye’ diyen Erdoğan'a soruyorum; o aralar ‘dediğini anlat’ dedik; altı boş çıktı da esas sen böyle yaparsan, Filistin'e sahip çıkmayıp İsrail'e, Trump'a verirsen, Golan Tepeleri’nin verilmesine susarsan, Şam'a İsrail'in 20 dakika mesafedeki tehdidini görmezsen ondan sonra geçende iç politikaya alet etmek istediğin gibi değil, gerçekten Türkiye'nin başını büyük belaya sokarsın” dedi.