Vitaminden ağırlık kaldırmaya: Fenomenlerin uzun yaşam sırları ne kadar doğru?
Sosyal medyada uzun yaşamın sırrını verme vaadiyle paylaşımlar yapan fenomenlerin sayısı çığ gibi büyüyor. Önerileri arasında 23 saat oruç tutmak, çıplak ayakla dışarıda dolaşmak, günde çok sayıda vitamin almak var. Peki bu önerilerin ne kadarı doğru?
Amerikalı girişimci Bryan Johnson yaşlanmak ya da ölmek gibi bir planı olmadığını söylüyor. Mevcut teknolojiyle bu mümkün olmasa da 46 yaşındaki milyarder şansını denemek istiyor. Bir günlük programıysa şu şekilde:
Günde 100 vitamin alıyor, 23 saat hiçbir şey yemeyip geriye kalan tek bir saatte yiyor ve yakın zamana kadar da oğlundan kan nakli alıyordu.
Johnson bu sürecin yaşlanmasını "tersine çevirdiğini" iddia ediyor. Her hafta Johnson'ı muayene eden doktorlar, milyarderin kalbinin 37 yaşındaki birinin sağlığına, 28 yaşındaki birinin cilt kalitesine ve 18 yaşındaki birinin fitlik seviyesine sahip olduğunu söylüyor.
UZUN YAŞAM FENOMENLERİ ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR
Üstelik Johnson bu konuda yalnız değil. Sosyal medyada kendini "bilirkişi" addedip sonsuza kadar olmasa da sağlıklı geçirilecek yılların sayısını artırmanın püf noktalarını paylaşan hesaplar çığ gibi büyüyor.
Bu "uzun yaşam" fenomenleri kendilerine çok sıkı kurallar koyuyor ve alışılmadık yöntemlerle yaşlanma sürecini "hackleyebileceğimizi" söylüyorlar. Ayrıca bu şekilde genelde ileri yaşlarda ortaya çıkan kanser, diyabet, kalp hastalıkları ve demans gibi sağlık sorunlarına yakalanma riskinin de büyük ölçüde düşeceğini iddia ediyorlar.
Bu hesaplar aslında popüler. En başarılı hesaplardan biri 50 yaşındaki Kanadalı Dr. Peter Attia'ya ait. Eski bir onkoloji uzmanı olan Attia, YouTube ve Instagram'da 1.5 milyon takipçiye sahip. Ayrıca en çok satanlar arasına girmeyi başaran "Outlive: The Science And Art Of Longevity" kitabının yazarı.
Özel hastalarından yılda 120 bin sterlin alan Attia, olabildiğince çıplak ayakla dolaşmanın ve sırt çantasında ağır yükler taşımanın sağlıklı yaşamı 10 yıllarca uzattığını söylüyor.
Bir de kendine "biyohacker, diyetisyen, psikolog, fitness koçu, atlet" diyen Ben Greenfield var. O da buz banyolarının ve kahve lavmanlarının biyolojik yaşı dokuz yıl kadar geriye götürdüğünü savunuyor.
Bu "yaşlanmama uzmanları" çıktıkları belgesellerde çok ünlü isimlerle yan yana görülüyorlar. Dünyanın en çok dinlenen podcastlerine sahip oldukları gibi dünya turları da saniyeler içinde tükeniyor.
DEDİKLERİ NE KADAR DOĞRU?
Sheffield Üniversitesi'ndeki Sağlıklı Yaşam Enstitüsü'nde yaşlanma uzmanı olarak çalışan Profesör Ilaria Bellantuono, İngiliz gazetesi DailyMail'e "Bu fenomenler sizi sonsuza dek sağlıklı tutacaklarını söylüyor. İddialarını destekleyecek bilimsel kanıtlar genelde şüpheli. Ama insanlar uzun yaşamın sırrı vaadine kendini kaptırıyor" diyor.
Peki bu fenomenlerin söyledikleri gerçekten etkili mi? Uzmanların ağzından dinleyelim bir de:
ÇOK AZ YEMEK HÜCRELERİN YAŞLANMASINI DURDURUR MU?
Çoğu fenomen tüm gün yemek yememenin yaşlanan hücre sayısını azalttığını iddia ediyor. "Zombi hücre" de denen bu yaşlı hücreler var olsa da işlevini yerini getiremiyor. Bu da dokuları, organları ve bağışıklık sistemini zayıflatarak hastalıkların önünü açıyor.
Uzmanlar bazı oruç yöntemlerinin sağlık için faydalı olabileceğini ve zombi hücreleri azaltabileceğini söylüyor. Yapılan deneylerde günde 12 saat hiç yemek verilmeyen kemirgenlerin, düzenli yemek yemelerine izin verilenlere kıyasla daha zinde olduğu, daha iyi çalışan böbreklere ve daha uzun yaşam süresine sahip olduğu ortaya çıktı.
Ancak uzmanlar 23 saat hiçbir şey yememek gibi aşırı yöntemlerin gereksiz olduğunu söylüyor. Hatta bu şekilde açlığın seviyesinin aşırı seviyelere çıkarak çok yemeye neden olabileceğini bile söylüyorlar.
SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN DEMİR BASMAK
Dr Attia uzun yaşamın bir sırrının ağırlık kaldırarak kasları güçlendirmek olduğunu söylüyor. Tüm yaş gruplarından insanların squat yaparak ya da ağırlık kaldırarak ileri yaşlarda hayatı tehdit edecek yaralanmalardan kaçınabileceğini savunuyor.
Diğer uzmanlar da bu konuda hemfikir. Araştırmalar güç gerektiren sporlar yapan kişilerin yapmayanlardan önce öldüğü pek görülmüyor.
Bunun sebebi de kas zayıflığının erken ölümün işareti olması. Araştırmalar nüfusun yüzde 15'lik en zayıf kesiminin bir yıl içinde ölme olasılığının yüzde 15 daha fazla olduğunu gösteriyor. Ancak güç egzersizlerinin ne kadar yapılması gerektiği konusunda anlaşmazlıklar var.
Örneğin Dr. Attia bir buçuk saat ile iki saat yapılması gerektiğini söylerken bazı araştırmalar haftalık 30 dakika ile bir saat arasındaki egzersizlerin yeterli olduğunu gösteriyor.
DIŞARI ÇIPLAK AYAK ÇIKMAK
Destekleyici ayakkabılar rahat olsa da Dr. Attia'ya göre bacak ve ayak kaslarını zayıflattığı için aslında bize zarar veriyorlar. Bunun için yapılmış çıplak ayak ayakkabıları bile var. Bu ayakkabılar destekleyici olmadığı için bunu giyenler hareket ederken iki ayağına da eşit ağırlık vermiş oluyor.
Bazı araştırmalar bu ayakkabıların gerçekten de istikrarı ve kas gücünü artırdığını gösteriyor. Ancak uzmanlar bunun uzun vadeli etkilerinin hala bilinmediği konusunda uyarıyor.
GÜNDE 100 VİTAMİN ALMAK
Vitamin takviyesi yeni bir şey değil ama bazı fenomenler çok yüksek miktarlarda vitamin alınmasını destekliyor. Örneğin Johnson günde 104 vitamin alıyor. Aldıkları arasında D vitamini, magnezyum ve çinko var. Bunun yanı sıra ashwaganda, genistein, taurin ve zeaksantin gibi daha az bilinen hapları da kullanıyor.
Milyarder bu sayının kendisini düzenli olarak muayene eden doktorlar tarafından belirlendiğini söylüyor.
Uzmanlar ise içinde vitamin olan yiyecekleri tüketmenin en tercih edilir vitamin alma yöntemi olduğunu söylüyor. Çünkü takviye vitaminlerin ne kadarının vücutta emildiği konusunda tartışmalar sona ermiş değil.
2018 tarihli bir Kanada araştırmasında D vitamini gibi takviye vitaminleri düzenli olarak almanın kalp hastalıkları ve erken ölüm riskini azaltmadığı görüldü.
YAVAŞ NEFES ALIP VERMEK
Kontrollü nefes alıp vermek popüler bir yöntem. Fenomenler de bunun stresi azaltıp hastalık riskini düşüreceğini söylüyor. Uzmanlar da nefes egzersizlerinin etkili bir yöntem olduğunu söylüyor. Hatta Covid'in ciddi yan etkilerini azaltmaya yardım bile etmiş.
HORMON TERAPİSİ
Dr. Attia hem kadınların hem de erkeklerin hormon terapisi alması gerektiğini söylüyor. Bu durumda kadınların menopozun ilk 10 yılında östrojen, progesteron ve mümkünse testosteron alması gerekiyor. Bu şekilde menopozun olumsuz etkileri azaltılabildiği gibi kemik sağlığı da korunmuş olur. Erkeklerin de testosteron seviyeleri düşük çıkarsa hormon terapisini düşünmesi gerekiyor.
Uzmanlar da hormon terapisinin faydalı olduğunu söylüyor ancak her derde deva olmadığının da altını çiziyorlar. Birçok çalışma hormon terapinin menopozun belirtilerini azalttığını söylese de İngiltere'nin Ulusal Sağlık Servisi (NHS) kılavuzu, sadece sağlığı artırmak amaçlı kullanımın önerilmediğini söylüyor.
Bunun sebebi de hormon terapisinin meme kanseri riskini artırması.