Türkiye Kömür İşletmeleri bu iddiayla çalkalanıyor
Türkiye Kömür İşletmeleri’nde (TKİ) ne yaşanıyor?
Göreve yükselme sınavında kimler “başarılı” oldu?
Bu sorulara yanıt e-postama düşen bir mektupta var! Mektubun peşine düştüm ve iddiaları doğrulattım.
- Mektubu okuyalım:
İLK SINAVI KAZANANLAR İKİNCİYİ DE KAZANDI: “Siz, 13 Haziran 2024’teki yazınızda Türkiye Kömür İşletmeleri’nde gerçekleştirilen görevde yükselme sınavındaki usulsüzlük iddialarını gündeme getirmiştiniz. Yapılan ilk görevde yükselme sınavı iptal ediliyor ve sınav tekrarlanıyor. Peki yapılan ikinci sınavda kazananlar kimler? Yüzde 98’i ilk sınava giren kişiler. Yani mahkemenin usulsüz bulduğu ve tekrarlanması kararı verdiği sınavda neredeyse ilk sınavı kazananların tamamı ikici sınavı da kazanıyor ve şube müdürlüğü pozisyonuna yükseliyor. Yapılan ikinci sınav da sınava katılan bazı adaylar tarafından usulsüzlük iddialarıyla yargıya taşınıyor.
- RÖDOVANSLI SAHAYA GELEN MÜDÜR: “Bu sınavları kazananlardan öyle birisi var ki her taşın altından çıkıyor: B.U. İlki yargı kararı sonrası iptal edilen ve ikinci kez yargıya taşınan sınavda öyle bir yere müdür yapılıyor ki akıllara zarar. Daha öncesinde hiçbir tecrübesi olmadığı rödovanslı sahalarla (Rödovans: Maden ruhsat sahalarının işletme hakkının özü kendisinde kalması koşuluyla hak sahibi tarafından sözleşme ile gerçek veya tüzel bir kişiye, bir süre tahsis edilmesidir) ilgili şube müdürlüğüne yükseltiliyor. TKİ’de özel firmalarla ilişkiler yüzde 60 düzeyinde bu şube üzerinden gerçekleşiyor.
Yani rödövanslı sahaların bağlı olduğu bu şube TKİ’nin kalbi. Aslında çok kritik ve önemli bir birim olmasına rağmen bu alanda hiçbir tecrübesi olmayan bir kişi usulsüzlük iddiaları ile yargıya taşınmış bir süreç ile şube müdürlüğüne görevine yükseliyor.”
- SOMA FACİASINDA ROLÜ NEYDİ? “Kimdir bu B.U peki? Gücü nerden ve kimden geliyor? Bu kişinin, Manisa Soma’da, 13 Mayıs 2014’te 301 işçinin yaşamını yitirdiği maden katliamıyla alakası nedir? B.U., Soma faciasının olduğu sahada aylar öncesinde görevlendirmeyle o günkü adıyla Maden İşleri Genel Müdürlüğü denetiminde yer alıyor. Özel olarak görevlendiriliyor. TKİ’de yeraltı madenciliği konusunda birçok tecrübeli eleman varken B.U. gibi yeraltı madenciliği konusunda deneyimsiz bir kişinin bu göreve seçilmesini sağlayan hangi yetenekleridir bunu da o günkü görevlendirme yazısında imzası bulunan yetkililere sormak gerekiyor. Denetimlerdeki harcırah ve diğer ekonomik imkanların sağladığı rant nedeni ile görevlendirilecek denetim elemanı tespitinde ortada dolaşan ahbap-çavuş ilişkileri ile tarikat ve cemaatlerin etkin olduğuna dair söylentiler, yaşadığımız madencilik facialarının tesadüfi olmadığını, daha da kötüsü son olmadığını göstermektedir. Soma faciasında, kamu görevlileri için düzenlenen iddianamede bu kapsamda TKİ’den görevlendirilen bir maden mühendisi de yer almıştır. Bu maden mühendisi usulsüzlük iddiaları ile yargıya taşınmış bir süreç ile şube müdürlüğüne görevine yükselen B.U.’dur.
- İDDİANAMEDE ŞÜPHELİ: “Geçtiğimiz sene açılan soruşturmada, denetimi kusurlu görülerek kamu görevlileri hakkında açılan iddianamede şüpheli olarak yargılamasına izin veriliyor. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılama süreci devam etmektedir. Kim bilir belki de sistem B.U. ve onun benzerlerini Daire Başkanı, Genel Müdürlük gibi daha üst görevlere de uygun görecektir önümüzdeki süreçte. Evet liyakatin ülkemizde gerçekleşen maden facialarını önlemede ne kadar önemli olduğunu anlatan acı bir örnek.
SON SÖZ:
Çözüm belli… Madencilik sektöründe denetim üretimden bağımsız düşünülemez. Üretimin yeniden kamu yararı öncelikli olarak kamu kurumlarının aktif rol aldığı bir anlayış içerisinde planlamalı.
Böylece kamu kurumları kanunda belirtilen uzman kuruluş statüsüne yeniden kavuşabilir ve buna paralel olarak kamusal denetim de denetim tekniğine uygun, kamu yararını önceleyen, yetkin personel ve sıfır tolerans ile yapılır hale getirilebilecektir.