Cumhurbaşkanı tehdit eder mi?
CANIMI SIKAN ŞEYLER
iktidar partisinin genel başkanı Erdoğan önceki gün şu dehşet verici sözleri söyledi;
“Savcıları tehdit ederek, yargıya parmak sallayarak, mahkemelerin görevini yapmasını engelleyerek, yargı mensuplarını baskı altına alarak hiçbir netice elde edemezsiniz. Sağa sola sataşmaktan artık vazgeçin, biz işte buradayız. Gelin millet önünde kara kaplı defterleri ortaya serelim. Bakalım kimin yüzü kızaracak. Sayın Özel başka yerlerde harami arayacağına kendisini fazla yormasın yanında yöresindeki şahıslara baksın. Dosyalardaki iddialara verecek cevapları olmadığı, yapılan hırsızlıklar gün gibi aşikâr olduğu için sürekli topu taca atıyorlar. Halbuki onlar da çok iyi biliyor, turpların büyüğü heybede. Paniklemelerinin sebebi de budur.
Birkaç yıla sokağa çıkacak, hatta milletin yüzüne bakacak halleri kalmayacak.”
Bu cümleler çok açık bir tehdittir.
Devlet gücünü kullanarak muhalefetin üzerine gidileceğinin açıkça ilanıdır.
Ortada bir iddianame yok, yargı soruşturması yok ama bir parti genel başkanı bunları söyleyebiliyor.
Erdoğan belki bir siyasi parti genel başkanı olarak “siyaseten” bunları söyleyebilir ama unutmayalım Erdoğan’ın diğer görevi cumhurbaşkanlığıdır.
Bir cumhurbaşkanı olarak çok daha sorumlu olması gerekir.
Devlet gücünü elinde
tutarak “hedefi belirsiz”
tehditlerde bulunmak
devlet adabına uymaz.
Hani ne demişler “gün gelir sap döner hesap döner” o hesap yani!
SORDUM ÖĞRENDİM
‘Turpun büyüğü heybede’ sözü nereden geliyor?
AKP genel başkanı Erdoğan’ın “turpun büyüğü heybede” sözü, “Bu bir şey değil, çok daha büyük bir bela geliyor” anlamına kullanılıyor günümüzde.
Peki bu sözün aslı nedir, nereden gelmiştir?
Yavuz Donat’ın 2005 yılında yazdığı bir yazıdan öğrendim ben de.
Donat’ın yazısındaki bölüm şöyle;
“Hikayeyi” Demirel anlattı. “Bu bir Aydın deyimidir” diyerek.
Köylü, Aydın pazarında turp satıyormuş.
Müşteri gelince önce ufak turpları çıkarıyormuş.
Müşterinin biri “bu turp büyük” diye yüzünü buruşturup, yürüyünce...
Köylü, arkasından seslenmiş:
- Hele dur bey... Turpun büyüğü heybede.
Demirel bu hikayeyi “derin devleti” tanımlamak için anlatmış.
OKURDAN MESAJ
İnsanı şaşırtan inanılmaz zam
Bir okurumun hastanelerle ilgili mesajını sizle paylaşmak istedim;
Bakın ne diyor
okurum;
Sayın Ataklı,
Sigorta kapsamında olmayanlar için hastane muayene ücreti 6 TL idi.
Bu muayene ücretini ödediğinizde röntgen vb. işlemler için başka bir ücret ödenmiyordu.
Bugün muayene olmak için hastaneye gittim ve muayene ücreti 160 TL ödedim
Ayrıca yapılacak işlemler (röntgen, dış çekimi vb..) her biri için ayrı ayrı ücret ödenmesi gerektiğini söylediler!
Tedavi olmadan çıktım!
Yeni Türkiye yüzyılı budur
Saygılar sunarım
- Yıldırım
YENİ ÖĞRENDİM
Ahmet Özer’e bir ay, Rıza Akpolat’a 24 saat
Beşiktaş belediye başkanı Rıza Akpolat üç ay içinde tutuklanan ikinci CHP’li belediye başkanı.
30 Ekim 2024’te CHP’li Esenyurt belediye başkanı Ahmet Özer tutuklanmıştı.
CHP genel başkanı Özgür Özel tutuklamadan bir gün sonra Ahmet Özer’i ziyaret etmek istemiş ancak Erdoğan tam bir ay boyunca ziyaret izni vermemişti.
Oysa Özgür Özel tutuklanan Rıza Akpolat’ı aradan
24 saat geçmeden cezaevinde ziyaret etti.
Pek çok kişi buna şaşırdı.
İşin gerçeği şu; Terör iddiasıyla tutuklanan kişileri ziyaret etmek milletvekilleri dahil Adalet Bakanlığı’nın (yani Erdoğan’ın) iznine tabi. Diğer suçlardan tutuklananlar ise milletvekilleri tarafından cezaevi yönetiminin izniyle ziyaret edilebiliyor.
DİKKAT ÇEKEN ŞEYLER
Biden giderayak bu isimleri kurtardı
Amerika’nın yeni başkanı Trump yarın yemin ederek görevine başlayacak.
Eski başkan Biden ise giderayak yayınladığı bir kararname ile Türkiye’ye yönelik bazı yaptırımları kaldırdı.
Trump’ın ilk başkanlık
döneminde Türkiye’nin
Suriye’deki bazı operasyonları nedeniyle yaptırım uygulanmasına yönelik bir kararname yayınlanmıştı.
Bu kararnameye bağlı olarak senatoya sunulan bir tasarıda Cumhurbaşkanı Erdoğan, o dönemin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Savunma Bakanı Hulusi Akar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in Amerika’daki mal varlıklarına el konulması isteniyordu.
Bu isimlerin gerçekten Amerika’da mal varlıkları var mı bilmiyorum ama tasarıda “eğer varsa el konulması” demediğine göre var galiba.