Muhalefet meşruiyet sorgulaması yapmalı

ANALİZ

AKP genel başkanı Erdoğan, 2024 yerel seçimlerine kadar her seçimden sonra hep şunu vurguladı;

“Milli iradeye saygılı olun, millet bizi seçti.”

Teknik olarak haklıydı.

Çünkü hemen her seçimde, partisi mecliste tek başına iktidar olmasını sağlayan çoğunluğa ulaşıyordu.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de her seferinde yüzde 50’yi buldu.

“Seçimlere hile karıştı, Suriyeliler oy kullandı, köylerden blok oylar geldi” söylemlerini hep püskürtmeyi de başardı.

Ancak 2024 yerel seçilerinde ilk kez ibre tersine döndü ve Erdoğan üstelik koalisyon ortaklarıyla birlikte ilk kez “milli irade” silahını elinden kaçırdı.

Şimdi durum daha da aleyhine.

Son yapılan tüm kamuoyu araştırmalarının sonunda ortaya çıkan tablo şu;

CHP; 29.8

AKP; 30.6

DEM; 9.1

MHP; 4.1

Zafer; 5.3

İyi; 5

YRP; 3.1

Buna göre AKP-MHP koalisyonu üstüne Hüdapar, DSP ve BBP’yi eklediğinizde ancak 35’i buluyor.

Abdullah Öcalan’a çağrıdan sonra DEM’i de Cumhur ittifakına katsanız bile iktidar blokunun oyları 45 bile olmuyor.

DEM’in seçmen tabanının bütünüyle iktidardan yana olmayacağı gerçeğini de göz ardı edemeyiz.

O halde şu anda bugüne kadar “milli irade” diyerek yeri göğü inleten AKP’yle ortakları en fazla yüzde 40’ı bulurken muhalefet cephesi yüzde 60’a çıktı.

Yerel seçimden yana bu gerçek sürekli vurgulansa ve saray iktidarının meşruiyeti tartışmaya açılsa CHP’nin başına bunlar gelmezdi.

BUNU YAZMAK GEREK

Hedef İmamoğlu değil CHP

Yaygın inanç şu; CHP’ye yönelik soruşturmalarla İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığının önünü kesmek isteniyor.

İmamoğlu en güçlü cumhurbaşkanı adayı.

Erdoğan da İmamoğlu’nu saf dışı bırakmak istiyor.

Bu görüş bana göre çok yanlış.

Çünkü bu söylemin yaratacağı algı şudur; İmamoğlu aday olmazsa Erdoğan kazanır.

Oysa Türkiye’de artık 2023 koşulları yok.

İktidar çok yıprandı.

Muhalefetin vaatlerine inanmayan ve oylarını yine AKP’ye veren başta emekliler olmak üzere işçi ve esnaf büyük pişmanlık içinde.

İmamoğlu aday olsa kazanır.

Ama artık bir başkası aday olsa da durum değişmeyecektir.

Erdoğan kaybetmemek için adayı değil, muhalefeti, özellikle CHP’yi kirletmeye çalışıyor.

Umudu kırmak için çabalıyor.

Bu oyunu bozmak için yapılması gereken adaylık tartışmasını askıya almaktır.

KOMİK

Bende temiz sende terörist

Önce CHP’de “şaibeli kurultay” şoku yaşadık.

24 saat geçmeden bu kez CHP’li belediyelere terör operasyonu yapıldı.

İstanbul’daki 2 CHP’li belediyenin başkan yardımcıları ile 7 CHP’li belediyenin 7 CHP’li meclis üyesi gözaltına alındı.

Suçlama tam belli değil ama anlaşıldığı kadarıyla operasyonun CHP ile DEM arasındaki kent uzlaşısı nedeniyle olduğu görülüyor.

Yani “CHP yerel seçimde DEM ile bazı yerlerde ortak hareket ettiğine göre terörle işbirliği yaptı” deniyor.

Komediye bakar mısınız?

DEM ile işbirliğini AKP yaparsa temiz iş sayılıyor, ama DEM CHP ile işbirliği yaparsa terör ittifakı olarak kabul ediliyor.

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

Dedikodudan kayyım çıkar mı?

İlk kez savcılığın bir parti kongresinde “şaibe” dedikoduları üzerine soruşturma açılmasına tanık oluyoruz.

Normalde her parti kongresinden sonra bazı dedikodular çıkabilir.

Kaybedenler kazananların hile yaptığını, para ve menfaat vaatlerinde bulunduğunu söyleyebilir.

Ama bunların hiçbiri savcılığın ilgi alanına girmez.

Peki CHP’de ne oldu da savcılık işe karıştı?

CHP’yi kirletmeyi kafasına koyan iktidar “bir suç duyurusunu” dikkate alarak harekete geçti.

Muş’lu bir delegenin “kurultayda delegelere para dağıtıldı” iddiası üzerine Bursa CHP il başkanı suç duyurusunda bulunmuş.

Normalde bu tür bir suç duyurusu ile bir ülkenin en büyük partisine soruşturma açılmaz.

Ancak amaç muhtemel bir “baskın seçim” öncesi CHP’yi iyice açmaza sokmak olunca fırsatı kaçırmadılar.

Şimdi üstüne bir de CHP’ye kayyım atama kararı gelir mi?

SON DAKİKA HABERLERİ

Can Ataklı Diğer Yazıları