Yine bir faciadan sonra aklımız başımıza geldi
ANALİZ
Bolu Kartalkaya kayak merkezindeki Grand Kartalkaya otelinde çıkan yangın ne yazık ki pek çok kişinin ölümüne neden oldu.
Saatlerce süren yangından sonra ortaya birçok iddia atıldı.
7 katlı otelin yangın merdiveni yokmuş.
Bina içinde yangın söndürme sistemi bulunmuyormuş.
Otelde yangın alarm sistemi kurulmamış.
Personel yangın eğitiminden geçmemiş.
Her yıl binlerce kişinin geldiği bir kayak merkezinde itfaiye teşkilatı olmadığı gibi tek bir yangın söndürücü araç bile tahsis edilmemiş.
Bu otel beş yıldızlı bir otel.
Belediye alanı dışında turizm bakanlığı denetiminde.
Her zaman olduğu gibi yine hepimizi derin üzüntüye boğan bir faciadan sonra geldi bunlar aklımıza.
Şimdi görecekseniz önümüzdeki birkaç gün içinde bu yangın konuşulacak.
Televizyon ekranlarına çıkacak çok bilmiş gazeteciler, akademisyenler, uzmanlar bunları anlatacaklar.
Sonra her şey unutulup gidecek.
Her seferinde “Bu bize ders olsun, her yerde gerekli önlemler alınsın” temennilerinde bulunuruz, ama bu hiçbir zaman gerçekleşmez.
Korkarım yine böyle olacak.
CANIMI SIKAN ŞEYLER
Hukuk elbette herkes için geçerli
Son 48 saatte sanki Ergenekon günlerini yaşadık.
Önce CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın sabahın köründe evine yapılan baskınla gözaltına alındı ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e hakaret ettiği gerekçesiyle adliyede ifade vermeye götürüldü.
Hemen ardından yine aynı gerekçeyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında soruşturma açıldığı duyuruldu.
Akşam saatlerinde ise bu kez Zafer Partisi genel başkanı Ümit Özdağ cumhurbaşkanına hakaret ettiği gerekçesiyle bir lokantada yemek yerken binayı saran polis tarafından gözaltına alındı ve bir otomobille İstanbul’a getirildi.
Adalet bakanı ve iktidar sözcüleri yapılanın hukuki olduğunu ve hukukun herkes için geçerli olduğunu söylediler.
Evet hukuk herkes için geçerli ama bir parti başkanını lokantada yemek yerken etrafını sarıp gözaltına almak, bir partinin gençlik kolları başkanının evini basarak adliyeye mevcutlu götürmek ne demek?
Hapis bile gerektirmeyen suçlamalarla ilgili bu tür davranmak hukuku da devleti de çürütmekten başka bir şey değildir.
MERAK ETTİĞİM ŞEYLER
İmamoğlu bugün ne açıklayacaktı?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu bugün bir basın toplantısı yapacaktı.
Basın toplantısı haberini ilk kez cep telefonumdan yapılan çağrı ile öğrendim.
İBB basın danışmanlığından gelen mesaj şöyle;
“Selamlar Can Bey,
Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, yaşanan hukuksuzluklara dair kamuoyunun ilk kez duyacağı çarpıcı bilgileri paylaşacağı basın toplantısını ilginize sunarız.”
Çağrıdaki “İlk kez duyacağımız bilgiler” notu çok önemli.
Ama İmamoğlu’nun basın toplantısı Bolu’daki yangın nedeniyle ileri bir tarihe ertelendi.
CANIMI SIKAN ŞEYLER
Yemin töreninde Türkiye’den kimse yoktu
Bütün dünyanın canlı izlediği Trump’ın yemin töreninde Türkiye’den resmi kimlikli hiç kimse yoktu. Buna karşı PYD temsilcileri törende yer aldı.
Mazlum Abdi törene davetliydi ancak hiçbir ülkeye ait pasaportu olmadığı için bu törene gidemedi.
Buna karşı PYD’nin Washington temsilcisi üç kişi törene resmi davetli olarak katıldı.
Türkiye’den resmi olarak kimsenin davetli olmaması ama PYD temsilcilerinin törene çağrılması Trump dönemi Türk-Amerikan ilişkileri için önemli bir noktadır.
HOŞUMA GİDEN ŞEYLER
Alkolün değil kahramanlığın sahtesi
Gazeteci Erdem Beliğ Zaman’dan iki yeni “iğneleme” geldi.
Birlikte okuyalım;
İktidarın insan sağlığını tehdit eden alkol zammı, son 72 saatte 88 vatandaşımızın zehirlenmesine yol açmış… Sahte alkolden zehirlenen bu vatandaşlarımızın 33’ü ölmüş! “Şam Fatihi” diye övünen iktidara, Şam’ın yeni yönetimi %300’e varan vergi getirmiş! Aslında bizi öldüren, alkolün sahtesinden çok kahramanlığın sahtesi olacak!
***
Süleyman Soylu, siyaseti bıraktığını açıklamış! Neden olarak da yasama çalışmalarında yeterince fayda sağlayamadığını göstermiş… E haksız sayılmaz; kendilerinin oldu olası yasalarla arası pek iyi değildi!