24 yılda sadece iki Rizeli kalmış

AK Parti Olağan Kongresi’ne 10 gün kaldı.

“Partide bir bayram havası” demek isterdim ama bayramdan çok gerilim var.

Yeni görev bekleyenler, görevde olup görevini kaybetmek istemeyenler, partide yönetici olmanın artık hiçbir işe yaramadığını düşüncesiyle kabineye girmek gerektiğine inananlar yeterince gergin.

Ancak bir AK Parti geleneği olarak bunların pek kıymeti yok.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, vekili Efkan Ala’yla ve Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı’yla oturup isimleri belirleyecek.

Partinin Merkez Karar Yürütme Kurulu’nu büyük ölçüde değiştirecek.

Parti yönetiminin yarısına yakınının değişeceğine dair bir beklenti var.

Bir başka beklenti de partinin en popüler isimlerinin yeniden yönetim kademelerine taşınacak olması.

***

Oturdum, AK Parti’nin Kurucular Kurulu’ndan itibaren kurultaylarda ortaya çıkan MKYK listelerine tek tek baktım. Adeta “kimler geldi kimler geçti” şarkısı gibi.

Partinin yönetim koltuklarında otururken havalarından geçilmeyen birçok isim silinip gitmiş.

Bu arada Kurucular Kurulu’nda olup son MKYK’da olan sadece iki isim buldum. Biri Recep Tayyip Erdoğan, diğeri Hayati Yazıcı.

Yazıcı’nın yeni oluşacak MKYK’da kalıp kalmayacağını kimse bilmiyor.

Ancak o da giderse 2001’de kurulmuş AK Parti’nin yönetiminde Erdoğan dışında “kurucu üye” kalmamış olacak.

“Bunun ne önemi var?” diye sorabilirsiniz.

Bence var.

AK Parti’nin geride kalan 23 yılında o kadar çok isim şöhret olup sonra da kaybolup gitti ki

AK Parti’nin tek değişmezinin Erdoğan olduğu net bir şekilde kanıtlandı.

***

Aynı şekilde Erdoğan, iktidarda geride bıraktığı 23 yılda parti, tarikat, cemaat müttefiklerini de sürekli değiştirdi.

Hatırlayın:

Önce AB üyeliği gerekçesiyle destek veren liberaller, yani ‘yetmez ama evet’çiler.

Aynı dönemde Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy gibi kumpas davalarında ve 2010 Anayasa referandumda FETÖ...

Çözüm sürecinde HDP...

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde MHP ve HÜDA PAR...

Erdoğan, bir sonraki seçimleri kazanabilmek için mevcut ittifaklardan bazılarını bozup yeni ittifak kurarsa da şaşırmayın. DEM Parti yakın gelecekte ikinci defa iktidar ittifakı olabilir.

***

Haliyle, “Büyük Kongre’de AK Parti’nin yönetimi nasıl değişir” diye sorarsanız rahatlıkla “çok bir şey değişmez, Tayyip Erdoğan kalır, gerisi teferruat” diyebilirim.

Bu kurultaydan sonra “kimse dokunamaz” diyebileceğiniz bazı AK Partililerin ya da bir önceki seçimdeki bazı müttefiklerin pabucunun dama atılmasına, geçmişte ünlenmiş ama modası geçmiş bazı siyasetçilerle, bazı eski müttefiklerin yeniden sahneye çıkmasına sakın şaşırmayın.

Soruşturmalar “denge bozma” amaçlı mı?

Ankara’da konuştuğum iktidara yakın bir kaynağım Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere son dönemde gazetecilere, sanatçılara, akademisyenlere açılan soruşturmaların sonunda ciddi sonuçlar (cezalar) çıkmayabileceğini iddia etti.

Kaynağıma göre İmamoğlu’nun ‘ahmak davası’ İstinafta onaylansa dahi Yargıtay’dan dönebilirmiş.

Yeni açılan soruşturmaların da İmamoğlu’nun adaylığıyla ilgili siyasi süreci etkileyecek bir sonuç doğuramayacağını iddia eden kaynağım, “Peki neden bu kadar yoğunlaştı” soruma, “Konjonktürel ve taktiksel bir durum. CHP’deki sonuçlarına bakacak olursak işe de yarıyor” karşılığını verdi.

Ben de bu görüşmeden sonra son zamanlardaki soruşturmaların muhalefetin dengesini bozma amaçlı adımlar olduğunu düşünmeye başladım.

Siz ne dersiniz?

SON DAKİKA HABERLERİ

Deniz Zeyrek Diğer Yazıları