Göndermeyin çocuklarınızı!
Sporcular ve spor insanlarının meslek hayatları otellerde geçer. Peki bu insanların kaldıkları oteller güvenli mi? Kulüpler ya da federasyonlar binlerce sporcuya her gün rezervasyon yaptırdıkları bu tesislerin güvenliği ile ilgili bilgi ediniyor mu? Bırakın konaklama güvenliğini, spor tesislerimizin güvenliği ile ilgilenen var mı acaba?
Onbinlerce insanı bir araya getirdiğimiz spor tesislerinin yangın, deprem gibi olmazsa olmaz güvenlik önlemleri, sadece ruhsatlandırma sırasında değil, bir rutinle tekrar tekrar denetleniyor mu? Sizce yarım asır önce inşa edilmiş spor tesislerinde yangın ya da deprem güvenliği hususunda en son ne zaman bir kontrol ya da yenileme çalışması yapılmıştır?
Ülkede olup bitene bakınca insan ister istemez kendisine soruyor; acaba birileri Nihilizm’in “Evrenin ve insan yaşamının özünde herhangi bir anlam taşımadığını” savunan felsefi yaklaşımını mı bizlere dikte etmeye çalışıyor diye! Ya da yaşamın anlamını “öldükten sonraya yatırım” zannedenlerin her gün girdikleri sanal sınava katılım zorunlu oldu da bizim mi haberimiz yok!
"Ülkemizde önce ahlak bitti, gerisi teferruat” demiştim. Hala aynı şeyi tekrarlıyorum. Madem toplumsal değerlerimiz yerle yeksan oldu, buna rağmen kamuda çalışan 5.1 milyon kişi ile şu teknolojik şartlarda bu basit güvenlik koşullarını denetleyemiyorsak bu ayıp, bu utanç; ülkeyi yönetenlerden başlayarak sorumlu olan en küçük kamu personeline kadar herkesi kapsar.
Buradan velilere, sporcu yakınlarına ve sporculara sesleniyorum: Yollamayın çocuklarınızı, gitmeyin güvenli olmayan tesislere! Yollamayın çocuklarınızı ki, birileri artık harekete geçsin. Kimsenin sizleri aptal yerine koymasına artık izin vermeyin. Çocuklarınızı tam güvenli tesislere götürecek paraları yoksa, batsın o sporları da organizasyonları da. Eğer bugün reaksiyon göstermezseniz, yarın dizlerinizi dövmenizin bir manası olmayacak.
Federasyonlara ve kulüplere sesleniyorum: DEPREM, YANGIN, SEL vb. gibi felaketler karşısında yüzde yüz güvenliği olmayan konaklama tesisi ve spor tesisine sahip olmayan illere organizasyon VERMEYİN, GİTMEYİN, GÖNDERMEYİN. Yoksa olası bir aksiliğin sorumlusu olursunuz. Özellikle de deprem kuşağındaki illerden uzak durun!
‘Sektörel farkındalık’ önemli. Yollamayın çocuklarınızı. Gelin önce kapımızın önünü temizlemeye başlayalım. Spor tesislerinin güvenliğini yeniden gözden geçirilsin, bu iş bir rutine bağlansın. Sporcularımızı yatıracağımız otelleri bu konuda zorlamak için eksiği gediği olanları ifşa edelim, kara listeye alalım. Çocuklarımızı yatırmayalım buralarda. Yatırmayalım ki, son depremde Adıyaman İSİAS Otel’de kaybettiğimiz KKTC’li minik sporcularımızın acısını bir daha yaşamayalım!
Yaşamayalım Kartalkaya’daki katliamı!
Bu anlamda sektörel sorumluluk size bağlı… Kredi ve Yurtlar Kurumu yurtları dahil olmak üzere yük daha fazla omuzlarınızda, Sayın Spor Bakanı Osman Aşkın Bak… Aynı zamanda sizin de sorumluluğunuzda Spor Hizmetleri Genel Müdür Vekili Prof. Dr. Veli Ozan Çakır… Ve Yurtlar Genel Müdürü Recep Ali Er. Haydi bugünü milat kabul edelim, var mısınız?