İmamoğlu’ndan ve Yavaş’tan korkuyorlar çünkü...
Yıllarca Afrika’daki İngiliz sömürgelerinden birinde yaşayan İngiliz soylusu, İngiltere’ye kesin dönüş yapmaya karar verdi.
Yıllarca kendisine hizmet eden kölesini de özgür bırakacaktı…
Siyahî kölesini çağırdı: “Sana güzel bir haberim var” dedi gülümseyerek…
Siyahî köle ayakuçlarına bakarak ve sevincini de gizlemeyerek ellerini göbeğinin üzerinde kavuşturdu:
“Emredin sahip…”.
İngiliz soylusu müşfik bir ses tonuyla devam etti:
“İngiltere’ye dönüyorum ve seni de azat ediyorum, bundan sonra özgürsün…”.
Siyahî kölenin yüzü asıldı:
“Sevinmedin mi?” diye sordu İngiliz…
“Bana iyi bir haber vereceğinizi söylediğinizde sevinmiştim” dedi siyahî köle, “çünkü giderken siyah benekli av köpeğinizi bana bırakacağınızı zannetmiştim…”.
***
Az gelişmiş ülkelerde yoksul seçmen sayısı, refah içinde yaşayan seçmenlerden çok fazla…
Bu seçmen çoğunluğu; demokrasi, hak, hukuk ve adalet gibi kavramlar yerine:
“Azıcık aşım, kaygısız başım” deyimini önceliyor…
***
Daha önceleri hep öyle yaparak kazanan Erdoğan, son dönemlerde rakiplerini sürekli aşağıladığı, halkın sıkıntılarını görmezden geldiği ve yakın çevresiyle şatafat içinde ve fakat halktan kopuk yaşadığı için kaybederken…
İmamoğlu ve Yavaş, onun halka eskiden gösterdiği şefkatten çok daha fazlasını gösterdikleri için bütün anketlerde, Erdoğan’dan çok daha önde görünüyorlar...
***
Şimdilik, Devletin gücü kullanılarak İmamoğlu’nun engellenmek istenmesinin sebebi işte bu gerçek değil mi?..
İmamoğlu engeli aşıldıktan sonra sıranın Yavaş’a gelmeyeceğini zannedenler ya fazla romantik…
Ya da Erdoğan’ı halen tanımamış, Erdoğan’ın talimatlarının gereğini yerine getiren köşe yazarlarını okumuyor…
HALKTAN ÖZÜR DİLESE
Erdoğan keşke inadı bıraksa da:
“Faiz sebep enflasyon neticedir” tezini uygulattığı ve ekonomimizi felç ederek, her beş yurttaşımızdan üçünü sürünmeye mahkûm ettiğini kabul edip halktan özür dilese…
Keşke, çıkarlarını bilim yerine koyan danışmanlar yerine, ekonomi bilimindeki değişimi ve yenileşmeyi yakından takip eden gerçek ekonomistlere danışmayı tercih etse...
Keşke, TÜSİAD’la kavga etmek yerine onların bilgi birikimlerinden ve deneyimlerinden yararlansa…
NEDEN İZİN YOK?
Delikanlı babasına sitemkâr bir ses tonuyla sordu:
“Neden benim politikaya atılmama izin vermiyorsun?”.
Babası sakin bir ses tonuyla cevap verdi:
“Çünkü çok iyi bir eğitim gördün, hayatını pekâlâ ciddi ve dürüst yollardan da kazanabilirsin…”
SÖZÜN ÖZÜ
Frank Ocean dedi ki: “Karakterimle tavrımı birbirine karıştırma... Karakterim benim kim olduğumla alâkalıdır… Tavrım ise senin kim olduğunla…”.