Alırım anahtarını!
Trafik kural ve tabelaları tüm dünyada aynı… Dolayısıyla neresinde araç kullanırsanız kullanın, uyduğunuz sürece bir aksilik yaşamazsınız…
Hatta her konuda ayrıştığımız ülkelerle bile tek ortak noktamız trafik diyebiliriz…
Ancak tüm kurallar, o ülkenin trafik eğitim seviyesi, denetim ve ceza caydırıcılığı noktasında ayrışabiliyor…
***
Hemen denizaşırı iki örnek vereyim..
Bir ABD seyahatimde araçlar bize teslim edilmeden iki kural, deyim yerindeyse üzerine basa basa, sıkı sıkı tembihlendi…
Birincisi, herhangi bir noktada polis sizi durdurursa, yanınıza gelip camı açmanızı söyleyene kadar iki eliniz direksiyon üzerinde ve görünür olsun.
İkincisi, kesinlikle ve kesinlikle okul otobüsü sollamayın… Hatta okul otobüsü karşı şeritte durursa, siz de durun ve tekrar hareket edene kadar bekleyin…
Bizde nasıl diye sormuyorum, yorum dahi yapmak istemiyorum…
Birinci örnek; ABD’de şiddet önlemi olarak kullanılıyormuş. Görev başındaki polisi korumak adına böyle bir yaptırım uygulanıyormuş.
İkinci örnek; Çocukları koruma önlemi olarak kullanılıyormuş.
ABD’de de trafik bizdeki gibi sağdan. Doğal olarak çocuk inmek için otobüsün sağ kapısını kullanıyor. Ancak evi, yolun sağ tarafında olmak zorunda değil, sol tarafta da oturabilir. İşte bu noktada otobüs sağda durunca karşı şeritteki araçlar da hemen duruyor… Hatta o otobüsün etrafında ne kadar yol ve kavşak varsa tüm trafik duruyor…
Ve çocuklar, kimse bana çarpacak mı, bir aracın altında kalır mıyım gibi hiçbir olumsuz düşünceye kapılmadan güle oynaya evinin yolunu tutuyor.
Ne zamana kadar? Otobüs tekrar hareket edene kadar, kimse yerinden kıpırdamıyor…
***
Dedik ya kurallar aynı uygulama farklı diye. Son günlerde, arkadaşlarım dahil olmak üzere bir konu çok tartışılıyor. Ve özellikle sosyal medya, deyim yerindeyse ‘yıkılıyor’…
Polis, bir şekilde durdurduğu motosikletlerin anahtarlarını ani bir hareketle alıyor…
Üstelik durdurur durdurmaz…
Ne kimlik ne ehliyet ne ruhsat ne de plaka sorgulamadan…
***
Oysa Türk Ceza Kanunu ve Anayasa’nın, bu tür uygulamalar için insanları koruyan kanunları var…
Peki polisi ne koruyor?
“Şüphe”, “Makul şüphe”, “Yeterli şüphe”, “Aşırı şüphe”.
Dedik ya kurallar tüm dünyada aynı, uygulama farklı diye…
Bizde de birilerinin konuya acilen açıklık getirmesi gerekmiyor mu?.
Ve sorun bu denli ciddiyken, ortalık Cem Yılmaz’ın Opet reklamına dönmesin, yoksa…
Alırım anahtarını!