Et dedikleri nasıl bir şeydi?
İlkokulda öğretmen sorar: “Temel gıdalar nelerdir?” Çocuklar heyecanla, “Et, süt, yumurta...” diye saymaya başlar. “Yanlış! Otur yerine…” Kim öğretiyor bunları böyle?
Nitekim o sıralama değişti. Süt ve Et Üreticileri Birliği araştırmasında “kırmızı etin” toplumun gıda ve beslenme amaçlı ilk 20 gıda maddesi sıralamasından düştüğü belirlendi. Millet alamıyor ki!
***
Türkiye’de kişi başına düşen yıllık kırmızı et tüketimi, birçok kişi için sağlık sorunlarına yol açabilecek seviyelere geriledi. Afrika’yı bildin mi? Hah işte, kendisi artık soframızda nadiren gördüğümüz bir misafir sanatçı gibi.
Dünyanın en az et tüketen ülkeleri arasında olduğun halde dünyada en çok et ithal eden ülkeler arasında başı çekeceksin. Sonra da ülkeyi gayet güzel yönetiyorum diye yedireceksin.
***
“Ülkeye kaçak yollarla sokulmaya çalışılan büyük miktarda et ele geçirildi” haberini okuduğunda ne yaparsın?
Para kazanacağım diye milletin düştüğü duruma mı şaşırırsın, bu işin “et” ile yapıldığına mı ağlarsın? Yoksa milletin temel besin maddesinin bile kaçakçıların sermayesi olduğuna mı yanarsın?
***
Silah, uyuşturucu falan olsa yine anlarım ama et ulan bu! “Eti de ülkeyi bu hale getirenin de…” diye hatırını soracaksan hiç bulaşma bence… Söyleyeceksen de içinden söyle…
Ramazan öncesi “Et fiyatları uçmasın, hatta bir ay sabit kalsın!” diye bir plan yapıldı. Et ve Süt Kurumu (ESK), “Hadi bakalım, 40 bin canlı hayvan ve 40 bin ton karkas et ithal edelim, fiyatlar da düşsün” dedi. Kulağa hoş geliyor, değil mi? Ama yürümedi!
***
Dana kuşbaşı etin kilogram fiyatı, kasapta 700 TL, ESK satış mağazalarında 339 TL olunca, millet gün ağarmadan giriyor sıraya… İki saat, üç saat fark etmez. Derdi et yedirmek çoluğa çocuğa…
Tuhaf olan bekleyenlere seçim anketi yapsan oracıkta, sonuç yine değişmez yönetim katında… Sosyalleşme bahanesi olarak görüyorlardır belki… Protein önemli… Et değil de bolca ekmek yiyince böyle oluyor demek ki…
***
Türkiye’de 81 il varken, ucuz et satılan ESK bayi sayısı sadece 18 olunca… Neye çare olacak Allah aşkına…
Hele işletme sahipleri… Avını bekleyen aslanlar gibi yatmış pusuya… Ne varsa alıyorlar mağazada…
Millet eli boş dönmeye başlayınca, kişi başı alımı bir kilo kıyma ve bir kilo et ile sınırlandırmayı denediler. İşletme sahipleri organizasyon yapıp kişi başı 2 kilogram sınırını deldiler. Altı kişi aynı araçla gelip ayrı ayrı alışveriş yapıp aynı araçla ayrılıyorlar.
***
Belli ki bizim ülkede sığır yetişmiyor. Oysa doğamız, her türlü ırkı yetiştirmek için biçilmiş kaftan. Peki neden yetiştirilmiyor?
İşte bunun bir sürü cevabı var. Hepsini topla, ortaya tek bir sonuç çıkıyor; Kötü yönetimin yanlış politikaları…
Yapılan canlı hayvan ve et ithalatı 11 milyar doları geçti. Demek ki ithalat hiçbir şeyi düzeltmedi ve değiştirmedi… Peki ya üreticiye 11 milyar dolarlık destek verilseydi? Akıllarına mı yoksa işlerine mi gelmedi?