Şimşek “reform” dedi, bana bir gülme geldi!
Mehmet Şimşek’in iyimserliğine bayılıyorum valla… “Yapısal reformlara hız kazandıracağız” diye hayal dünyasına dalmış yine... Belli ki, kimse de “kalk yerine yat” dememiş kendisine…
Olmayan reformalar nasıl hız kazanacak acaba? Sahi bu kaçıncı reform denmesi? Ne oldu eskilerinin akıbeti?
Reform deyince köklü değişiklik falan bekliyor ya insan… Bırakın kökü, daha öncekilerin hiçbirinde yaprak bile kıpırdamadı…
***
Şimşek’in söylediklerine göre, 2023 Mayıs’ından beri uyguladıkları program “harikalar” yaratılmış. Dış kırılganlıklar azalmış, dayanıklılık artmış, makrofinansal istikrar güçlenmiş…
Gerçeklere bakalım isterseniz.
Peki Mehmet Şimşek ne yaptı? Hakkını verelim enkaz devraldı. Uçuruma giden ekonomiye zaman kazandırdı… Yani bu uçurumdan düşmemiş halimiz… Oradan hesap ediniz…
Baskılanmış haliyle dolar kuru 20 lira 50 kuruştu, şimdi 35 lira 75 kuruş oldu. Enflasyon yüzde 38’deydi, yüzde 44 şimdi…
Alım gücü artmadı, refah seviyesi artmadı, borçlar azalmadı, bütçe açığı kapanmadı hatta arttı, her halta vergi yapıştırdı bir kulağımızın arkası kaldı, şimdi de orada aklı…
***
Şimşek diyor ki;
Para politikası enflasyona gecikmeli etki yapacak. (E, normal, hep geç kaldık, yine geç kalsak kim ne diyecek?)
2025’te bütçe açığı küçülecek... (Peki nasıl olacak, saray koruma sayısını mı azaltacak, ejder meyveli içeceğini mi yudumlamayacak? Zinhar kabul edilemez.)
Yönetilen fiyatlarda enflasyon hedefiyle uyumlu davranılacak. (Yönetilen fiyatlar dediği devletin yaptığı zamlar. Zam yapacak yer mi kaldı? Mecburen yavaşlanılacak.)
Talep yönlü değil arz yönlü tedbirler de alınacak. (Oldu canım… Üretimi artırmak için yatırımcı bulursan madalya takarsın. Mısır’a kaçan tekstilcileri belki havaalanında yakalarsın.)
***
Bir varmış yokmuş, deprem dışında her türlü harcamayı kısacaklarmış. Vergilemede gönüllü uyum da artacakmış.
Niyeyse şimdiye kadar artmamış, ama 2025’te herkes vergi ödemeyi çok sevecekmiş. Talep edilmese bile kendi kendine ödeyecekmiş.
Gökten üç elma düşse, masalın sonunda üçünü de kendileri kapar vermezler millete…
***
Ne içiyorsa kendisi, bana da yollarsa sevindirir bu garibi…Mehmet Bey, mal ve hizmet piyasalarına “yoğunlaşma” ve “tekelleşme”ye izin verilmeyecekmiş.
Beşli müteahhit geldi aklıma. İhaleler onlara verilmeyecek mi yani?
Valla öyle demiş… Nitekim “Kamu İhale Reformu” da partinin yetkili organlarının incelemesindeymiş. AKP’yi ayakta tutanlar, o arkadaşlar. Bu iş Mehmet Şimşek’in boyunu aşar.
***
Yapamaz! Neden? Mevcut düzen, bugünün kuralları üzerine kurulmuş. Reform demek düzeni yıkıp yenisini inşa etmektir ki AKP içerisinden dahi tepki çekeceği aşikârdır.
Reform yapmak için ya mevcut düzenden nemalananların ekmeğini keseceksin… Partinin ana felsefesi ile ters düşeceksin. Kolay mı zannettin?
Paket dediği muhtemelen küçük bir kutu… O zaman açtırmasın kutuyu, söyletmesin…!