Yine mi giriyoruz Avrupa Birliği’ne?
ABD ile Avrupa Birliği, Ukrayna-Rusya savaşı ve ateşkes müzakerelerinde “Sen şunu yaparsan, ben de bunu yaparım!” diye kavgaya tutuşunca, AB birden “Artık kendi savunmamızı yapalım, ABD’ye muhtaç kalmayalım!” diye yeni bir strateji açıkladı.
Peki bu fırsatı kim “altın tepside” değerlendirmek istedi? Tabii ki Türkiye! “AB’nin savunması için biz olmazsak olmazız! Silah sanayimiz var, mültecileri biz tutuyoruz, tam üyelik hedefimiz de sapasağlam!” diye niyet beyan etti ülke yönetimi...
Türkiye yine mi Avrupa Birliği üyesi! En çok giren ülke maşallah bizimkisi…
***
İyi de AB’nin Türkiye’ye “Tam üyelik için kriterleri unuttunuz!” demesinin nedeni, demokrasinin, hukukun ve insan haklarının raporlarında ülkemizin “sınıfta kaldı” etiketini yemesi… “Çok ayıp ediyorsunuz valla” deyince de raporu yapıştırıyorlar yüzümüze…
Küresel Demokrasi Endeksi 2024’te Türkiye, 167 ülke arasında 103’üncü sırada… Zaten Türkiye “hibrit rejim” ile yönetilen ülke kategorisinde…
***
Hani önceleri “ileri demokrasi” diyorlardı ya… Demokrasi o kadar ileri gitti ki, gözle görünmez hale geldi. Ufukta kayboldu, dönmedi geri…
Yargı “bağımsız” değil, gazeteciler “özgür” değil, seçimler “adil” değil anlamını taşıyor yönetimin bu modeli…
***
Avrupa Birliği’nin 2023 Türkiye Raporu’nda “demokratik gerileme” kelimesi o kadar çok geçiyor ki, saymaktan yorulursunuz!
Test etmek isterseniz, üç beş arkadaş toplanıp “Hükümet istifa!” diye sokakta yürüyün. Kaç dakikada “terör propagandası” yaftasıyla gözaltına alındığınızı kronometreyle ölçün.
***
Ya da kendinizi hiç riske atmayın boşuna… TÜSİAD başkanları, “Türkiye iyiye gitmiyor” minvalinde bir konuşma yaptılar kürsüde… Şimdi “Basın yoluyla yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” suçlamasıyla 5 yıl 3 aya kadar hapis cezası talebiyle yargılanıyorlar mahkemede…
Onlara bunu yapan sistem sana bana ne yapmaz, düşünsenize!
***
İktidarın taktiği, futbol maçında topu uzaklaştırmak için dan-dun vuran defans oyuncusu gibi…Konu ekonomiye gelmesin de nereye giderse gitsin.
Haliyle halkın alım gücünün eridiği bu dönemde, hükümet söylemi “savunma sanayinde devrim” ve “AB’ye tam üyelik” gibi gündemden uzaklaştırıcı nitelikte…
***
Size şöyle söyleyeyim, Kanada başvursa Avrupa Birliği’ne, bizden daha çok “üye olma” şansı olduğuna dair bahse girerim herkesle…
Zaten bize operasyon çeken Avrupa Birliği değil miydi? Üst akıl Londra’nın kafasında dönüyordu. Hollanda ders alsın diye portakalları bıçaklamıştık. Almanya bildiğin Nazi, öyle demişti bizzat kendisi… Çaresizlik, kötü şey tabii…