Kritik Suriye toplantısı

Yeni Orta Doğu planı, Suriye’den Gazze’ye kadar takibi zor bir diplomatik trafik doğurdu. Bu coğrafyanın yeni aktörlerinin gün geçmiyor ki batılı bir konuğu olmasın. Türkiye ise kendi sınırlarına yakın iştah kabartan bu ilişkilerin tam göbeğinde. Önümüzdeki günlerde Türkiye’yi yakından ilgilendiren önemli bir adım atılıyor.

Türkiye, Suriye, Irak ve Ürdün’ün oluşturduğu açıklanan dörtlü mekanizma toplantısı önümüzdeki günlerde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın da katılımıyla yapılacak. Mekanizma, YPG bölgesi ve bu bölgedeki IŞİD mahkumları için.

ABD başta olmak üzere bazı batılı ülkelerin bu cezaevlerini bahane ederek YPG ve dolayısıyla PKK’ya verdiği desteği ortadan kaldırmak için dörtlü çözüm başlıkları geliştiriliyor.

***

Edinilen bilgiye göre, Kuzeydoğu Suriye’deki IŞİD kampları ve IŞİD’li mahkumların kullanışlı malzeme olmaktan çıkartılması için öneriler var.

Şöyle ki; yeni Suriye yönetimi, bu cezaevlerinin yönetimi ve kampların sorumluluğunun kendilerine verilmesini istiyor. Eş zamanlı olarak bu kişilerin vatandaş oldukları ülkelere iadesi sürecinin hızlandırılması da planlanıyor.

Daha önce, Uluslararası Af Örgütü’nün raporlarına ve haberlere yansıdığını gibi bu kamplarda kalan 50 binden fazla IŞİD’li yakınının büyük bölümü Suriye ve Irak vatandaşı.

Türk istihbaratına göre, Irak yönetimle yapılan ikili görüşmelerde kendi vatandaşlarını almaya razı. Suriye’nin yeni yönetimi de doğrudan inisiyatif almaya hazır.

Buna rağmen sürecin yokuşa sürülmesinin YPG-PKK işbirliğinin elindeki en önemli kozun ortadan kalkmasını istememesi olarak yorumlanıyor.

Hatta ilginç bir bilgi paylaşıldı.

ABD, Irak ve SDG arasında yapılan ilk görüşmelerde, kamplardan her ay 50 kişinin boşaltılması planlanmış. Bu da ‘bekçilik görevinin’ onlarca yıl sürmesi anlamına geliyor.

***

İstihbarat uzmanları, Türkiye’nin bölgede PKK varlığını sürekli hale getirecek bahaneler ve ayak oyunlarına izin vermeyeceğini, önümüzdeki günlerde yapılacak dörtlü toplantının bu nedenle önemli olduğunu anlatıyorlar.

Uluslararası Af Örgütü raporlarına göre, Suriye’deki el Hol ve Roj kamplarında toplam 56 bin kişi tutuluyor. 11 bin 500 erkek, 14 bin 500 kadın ve 30 bin çocuk.

Raporlar geçen yılın verilerini içeriyor. Maldivler 26, Ukrayna 31, Kanada 32, Finlandiya 36, Arnavutluk 37, İsveç 37, ABD 38, Belçika 45, Azerbaycan 56, Hollanda 66, Almanya 108, Fransa 223, Kosova 242, Rusya 294, Özbekistan 339, Tacikistan 384, Kırgızistan 454, Kazakistan 719 olmak üzere, 2019 yılından bu yana kamplardan alınan kişi sayısı toplam 3.167 kişi.

Raporlarda, kamplarda tutulanların büyük bölümünün Suriyeli ve Iraklı olduğunu doğruluyor. Bu iki ülke vatandaşlarının toplamının 50 bin civarında olduğu ifade ediliyor. Geri kalanlar ise 74 ayrı ülkenin vatandaşlarından oluşuyor.

***

Konunun Türkiye’yi ilgilendiren iki yanı var. Bu bölgeden terör üretilmesine olanak sağlanacak alt yapının ortadan kaldırılması. Biri PKK, diğeri IŞİD. İkincisi, YPG unsurlarının Suriye’nin yeni merkezi hükümetinin bir parçası olarak, silahlı unsurlarını lağvetmesi…

Dolayısıyla, Türk istihbaratı açısından Kuzeydoğu Suriye’deki IŞİD’li mahkumlar ve yakınlarının durumu yakından izleniyor. Bölgenin terör merkezi olmaktan çıkartılması çok önemli.

Bu da istikrarlı, akıllı ve güvenilir dış politikayla mümkün.

Diplomatik trafik yoğun, toplantı masaları kalabalık.

SON DAKİKA HABERLERİ

Nuray Babacan Diğer Yazıları