Öcalan’a ‘kısıtlı’ özgürlük
Terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın, MİT’in yardımlarıyla oluşturulan PKK’nın şartsız feshini içeren açıklama metni, yeni bir kapının açılmasına neden oldu. Bundan sonra atılması gereken ilk adımlar, zaten 2013 açılımındaki hazır listeden biliniyor. Önemli olan finali nasıl yapacağı?
Eğer açılım projesi tam istendiği gibi işlerse, Öcalan özgür kalacak… Ama kısıtlı. İmralı’da ikamet edecek, dışardan ziyaretçi kabul edecek. Türkiye sınırları içerisinde izinle seyahat edecek. Yurt dışına çıkamayacak, seçme ve seçilme hakkı olmayacak.
Yani Türkiye, bu yıl içinde Umut Hakkı’nı konuşacak.
Umut Hakkı’nın sınırlarını devlet belirleyecek.
***
Tekrar hatırlatalım. Umut Hakkı, ömür boyu cezaevinde infaz edilecek bir hapis cezasına mahkum edilen hükümlülerin serbest bırakılıp bırakılmayacağının idari veya yargısal bir makam tarafından değerlendirilmesi. “İdari makam” ifadesine dikkatinizi çekerim.
PKK’nın kendini feshetmesi için kongresini toplayacağı biliniyor. Bunun tarihi konusunda farklı görüşler var. Ankara istihbarat kaynakları PKK kongresinin iki hafta sonra toplanmasından söz ediyor.
21 Mart Nevruz Bayramı’nın tarih olarak kullanılmaması için öncesine alınması planı var.
Her şey yolunda giderse, Umut Hakkı’nı yaz aylarında konuşmaya başlayacağız.
Ve… Tüm plan sistematik olarak devletin öngördüğü gibi gider, fesih, silahların teslimi, lider kadroların başka ülkelere göç etmesi, tüm kamp ve yaşam alanları ve mağaraların boşaltılması gibi operasyonlar kazasız belasız biterse, af konuşulmaya başlanacak.
Kaynaklar, bunun için en az bir yıl olduğunu, yapılacaklar hesaba katıldığında iki yılı bulacağını dile getiriyorlar.
Açılım sürecinin takvimine sondan baktık ama herkesin merak ettiği yer de orası.
Çünkü nasıl başlayacağı konusunda deneyimimiz var. Nasıl biteceği konusunda tecrübesiziz. Şimdiye kadar hiç başarılı olunmadığı için…
O yüzden final önemli….
***
Gelelim bu sürecin ilerleyin zamanlarında beklenen demokratik adımlara.
Ankara’nın planına göre, Kürtçe dilinin günlük hayatta, düğünde, cenazede kullanmayla ilgili baskılar kalkacak.
Yerel yönetimlerde çift dilli tabelalar, panolar yeniden hayatımıza girecek.
Kürtçe şarkılar daha rahat dinlenecek.
Kayyum baskısı kalkacak.
Ancak, ana dilde eğitim bu çalışmanın hiçbir yerinde yok.
Bu sürecin, siyasi nedenlerle cezaevine konulan kişilerle ilgili sonuç doğurması da bekleniyor.
PKK’lıları birer birer affederken, sadece muhalif oldukları için insanları cezaevinde tutmaya devam edemeyeceklerini biliyorlar.
Bunun doğru ve hukuki bir tutum olmasına inanmaktan çok, sadece PKK’ları serbest bırakan bir iktidar olmayı seçmene anlatamayacakları için…