YSK’nin seçim turizmi!

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), tarihinde ilk kez ABD seçimlerini izlemek için bu ülkeye gitti. Seçim sistemi bize hiç benzemeyen bu ülkeye yapılan seyahat ve sonrasındaki tartışmalar olmasaydı, kurulun yurt dışı gezi sevdası bu kadar dikkat çekmeyecekti.

Sonradan öğrendik ki; Yargıtay ve Danıştay üyelerinden oluşan YSK’nın 11 kişilik kurulu çoğunluğu davet olmak üzere sık sık yurtdışı seyahatine gidiyormuş.

Seçim dönemleri dışında yılda bir kez yapılan muhtarlık seçim yenilemesi dışında pek işleri olmayan kurul üyelerinin, sıraya koydukları gezileri konuşulmaya başladı. Hem de siyaset kulislerinde.

Bu kapsamda Rusya, Moldova, Gürcistan, Macaristan, Bosna Hersek, Azerbaycan, Özbekistan, Venezuela, Kazakistan gibi ülkelerde incelemelerde bulunulmuş.

Sırada Tacikistan ve Uruguay varmış. Ülkelerin seçim sistemleri inceleniyormuş. Kurumdan aldıkları harcırahlar dışında da pek bir maliyeti yokmuş!

***

Gerçekten de YSK’nın deneyimli yargı kadrosundan oluşan kurulun ‘seçim sistemlerini incelemek’ için bu gezilere ihtiyacı var mı?

İnternet üzerinden tüm ayrıntılarıyla öğrenilebilen seçim sistemleri için ‘bireysel araştırma’ biraz garip değil mi? Üstelik, Türkiye’nin seçim sistemine beş benzemez ülkelere.

Neyi değiştirmek istiyoruz ki, YSK heyeti yollara düştü?

“Seyahatlerde detaylı incelemelerde bulunulduğu, incelemeler neticesinde edinilen bilgilerin Kurul toplantılarında değerlendirildiğine’ ilişkin açıklama yapılmıştı, geçtiğimiz aylarda.

Başkan ‘Türkiye, elektronik oylamaya geçebilir’ dedi-demedi tartışmaları yaşandı.

Sonuçta niyet her neyse, bu seyahatler keyfi görünüyor.

***

Seyahatlerin gereksizliğini, turistik bir faaliyete dönüştüğünü bir tarafa bıraktık.

Konu, Yargıtay ve Danıştay’da da sıkıntı yaratmış. Çünkü bu geziler, yargı mensuplarının bulundukları dairelerde işlerin aksamasına neden olmuş.

Şikayetler, siyasilere kadar ulaşmış.

Konu yargıdan açılınca, siyasiler, “Gün geçmiyor ki bir yargı mensubunun yok silahı, yok arabası, yok lojmanı ile ilgili telefon almayalım” diye yakındılar.

Hatta yakın zamanda yasada yapılan bir düzenlemeyle yüksek yargı mensuplarına da milletvekilleri gibi özel hastanelerden yararlanma olanağı getirilmişti.

***

Şimdi yüksek yargının yöneticileri, hızla artan özel hastane ve diş tedavisi faturalarıyla uğraşıyormuş. Aşırı harcama önlem almak zorunda bırakmış.

Tüm kulislerin bireysel talepler olduğu iddia ediliyor.

Anlayacağınız, yargının yavaş işlemesi, kararlara güvensizlik, yargıya müdahale, tartışmaları kararlar, adalet duygusunun zedelenmesi gibi öncelikli sorunları konuşan tek kişi yok…

SON DAKİKA HABERLERİ

Nuray Babacan Diğer Yazıları