Hans’ın simit hesabı Hasan’ı katladı
Yılın ilk enflasyonu açıklandı. TÜİK’in resmi oranı bile yüzde 5’i aştı. 22.104 liralık asgari ücretin alım gücü de şimdiden yüzde 5’lik kayıp yaşadı. Enflasyon bir ayda asgari ücretlinin 1.111 lirasını sildi. Alternatif enflasyon hesabı yapan ENAG’ın yüzde 8’i aşan oranlarıyla hesaplayacak olursak aylık kayıp 1.816 liraya ulaşıyor.
Hesap burada bitmiyor.
Geçen yıl, 17.002 liralık asgari ücretle 1.700 simit alabiliyorduk. Malum artık simit İstanbul’da 20 lirayı buldu. Zamlı maaşlarımızla 1.105 simit alabiliyoruz. Keşke simit de asgari ücret de sabit kalsaydı. Dar gelirlilerin derdi daha az olurdu. Sözde maaşlara yüzde 30 zam yapıldı. Ama simidin fiyatı bir yılda ikiye katlandı. Soframızdaki ekmek her zamdan sonra biraz daha küçülüyor.
Bizi kıskanan Almanya’da simit 1.40 Euro’dan satılıyor. Ülkede net asgari ücret 1.985 Euro’yu buluyor. Bu maaşla Berlin’de 1.417 simit almak mümkün. Bu hesaba göre İstanbullu Hasan’ın, Hans’a göre tam 312 simit kaybı var. Hepsinden önemlisi Alman hükümeti ağustos ayında asgari ücrete bir zam daha yapmayı planlıyor.
VERGİLERİN ALTINDA KALDIK
Mesele sadece simit hesabı olsa Hasan, bunun üstesinden gelebilir. En azından “Bizim mis gibi susamlı simitlerimizle kimse baş edemez” diye kendini avutabilirdi. Tablo bundan çok daha vahim. Hans, bir cep telefonu almak istese Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ödemek zorunda kalmıyor. Hans’ın aldığı telefonu Hasan alacak olsa telefonun üzerine yüzde 50’yi bulan ÖTV de eklemek zorunda bırakılıyor.
Asgari ücretli Hans’ın 23 bin Euro’luk (855 bin lira) orta sınıf bir otomobili maaşıyla alması için 11.5 ay çalışması yetiyor. 845 bin liralık otomobili (23 bin Euro) Hasan almak istese önce üzerine 675 bin lira ÖTV biniyor. Sonra 304 bin lirada Katma Değer Vergisi ekleniyor. Hasan otomobilin kapısını açtığında fiyatı 1.8 milyon liraya ulaşıyor. Vergiler bindikten sonra Hans’ın bir yıl çalışsa alabileceği otomobili Hasan’ın alması için için yaklaşık 6.7 yıl çalışması gerekiyor.
HANS’IN HAYATINDA ÖTV YOK
Hans’ın hayatında yüzde 44’ü bulan yeniden değerleme oranları ile hesaplanan vergiler, harçlar da yok. Onun ülkesinde yıllık enflasyon yüzde 2.6.
Onun vergileriyle finanse etmek zorunda olduğu garantili projeleri de yok. Köprülere, otoyollara, hızlı trenlere Berlin’de yıllık enflasyon kadar zam yapılsa yüzde 3 etmiyor. Bizim ülkemizde iktidar zam yaparken, yüzde 44’lük enflasyonu bile az buluyor. Hele söz konusu garantili projelerse sınır tanımıyorlar. Bir Alman’a İstanbul’un ortasından geçen 15 Temmuz Şehitler ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinin geçiş ücretlerine bir yılda yüzde 213, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne ise yüzde 129 zam yapıldığını nasıl anlatabilirsiniz.
Dünyada Hasan kadar bahtsız çok az çalışan vardır. Asgari ücretle geçinmeye çalışmak zaten yetirince ağır bir yükken, Hasan bir de tüm bu vergilerin, harçların zamların üstesinden gelmek zorunda kalıyor. Biz Almanya’yı kıskanmayalım da ne yapalım?