Türk futbolu nereye gidiyor?
Hakem tartışmalarının gölgesinde geçen bir sezon yaşıyoruz. Beşiktaş maçında kötü bir performans sergileyen Oğuzhan Çakır’ın, MHK tarafından Galatasaray-Adana Demirspor maçına atanması zaten başlı başına hatalı bir karardı.
Maçın başında Mertens, ceza sahasında yerde kalınca Oğuzhan Çakır penaltı noktasını gösterdi. Ancak tekrarda gördük ki Semih ayağını yere basıyor, Mertens ise ayağını rakibine takıp kendini yere bırakıyor. Bu açık bir aldatma ve ortada net bir görüntü olduğu için Danimarkalı VAR hakemi Jacob Alexander Sundberg’in müdahale etmesi gerekiyordu. Fakat beklenen olmadı, karar değişmedi.
Kararın ardından Adana Demirspor sahadan çekildi. Çekilme sebebi, hakem kararına tepki olarak yorumlandı. Peki, gerçekten hakem hatalarına karşı çözüm bu mu?
Hakem düzeni nasıl bozuldu?
Sezon başında, aralarında Adana Demirspor’un bulunduğu kulüpler, hakem camiasındaki eski yapıyı yıkmak için Ferhat Gündoğdu’yu MHK başkanlığına getirdi. Ancak Gündoğdu, hiçbir gerekçe göstermeden yıllardır görev yapan tecrübeli hakemleri sistemin dışına itti.
Kulüplerin yönlendirdiği MHK yönetimi, önce genç ve tecrübesiz hakemlere görev verdi. Artan hatalar nedeniyle bu kez yabancı VAR uygulamasına geçildi. Ancak sorunlar çözülmek yerine daha da derinleşti. Bu süreçte göreve getirilen genç hakemler, henüz kariyerlerinin başında yıprandı ve sahada büyük baskı altında kaldı.
Tüm bunlar yaşanırken TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu her fırsatta MHK Başkanı’nın arkasında olduğunu belirtti. Ancak Türk futbolunda yaşananlar hem hakemlik açısından hem de genel düzen açısından artık bir utanç tablosuna dönüştü.
Çözüm ne?
Dün verilen hatalı penaltı kararı ne ilkti ne de son olacak. Ancak hatalar nedeniyle sahadan çekilmek bir çözüm mü? Sahadan çekilmek, futbolun kaosa sürüklenmesine neden olurken, zaten yıpranmış olan hakemlik sistemini daha da çıkmaza sokuyor.
Hakemler kötü olabilir, sistem yanlış olabilir, ancak bu süreç doğru yönetilmezse, Türk futbolu geri dönülemez bir noktaya sürüklenebilir.
Üzgünüm… Çünkü futbol artık sahada değil, masada oynanıyor.