Hakan Fidan hedefte
- “Hakan Fidan ‘Emin/Metin’ kod adını kullanıyor…”
- “Ankara’daki evini Erdoğan’a kiraya veren AKP Milletvekili Faruk Koca ‘Furkan’ kod ismini kullanıyor…”
- “İran ajanı Seyit Ali Akbar ise ‘Hamit’ kod ismini kullanıyor…”
- “Hakan Fidan ile Seyit Ali Akbar ilişkisindeki aracı Faruk Koca’dır…”
Bunlar devletin soruşturma dosyalarında yer aldı. O dönem FETÖ’nün en güçlü olduğu yıllardı…
FETÖ, 2011 yılında (İran istihbaratının uzantısı “Kudüs Ordusu” diye bilinen yapıyla ilişkili görülen) Selam Tevhid örgütüne yönelik kumpas yaptı. Örgütle bağlantılı görülen MİT müsteşarı Hakan Fidan’ın telefonunu dinlemeye aldı…
Yıl 2012.
FETÖ, çözüm sürecinde MİT’i PKK ile ilişkili gösterip Müsteşar Hakan Fidan başta olmak üzere teşkilatın kurmay kadrosuna kumpas kurdu.
FETÖ, o dönem benzer dezenformasyon yaptı/kasıtlı bilgi yaydı:
- “Hakan Fidan İrancı!”
- “Hakan Fidan İran ajanı!”
Bu mesnetsiz iddialar Wall Street Journal gibi yabancı basında da yer aldı. Kaynağı belliydi. Mesela:
Çok gizli damgalı 15 Nisan 2013 tarihli belgede, Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) ile MİT arasındaki ilişkiler ele alındı.
- “Amerikan istihbaratından son yıllarda gelen bilgiler, MİT başındaki Dr. xxx’in İran bağlantılarına işaret ediyor…”
Hakan Fidan niye hedefti?
Hakan Fidan kimin hedefindeydi?
İsrail’in Gizli Savaşları
İran-Kontra/IranGate skandalını hatırlıyor musunuz?
İran-Irak Savaşı, 22 Eylül 1980’de başladı. Humeyni İran’ı, Saddam Irak’ına karşı zor durumdaydı.
ABD silah ambargosu uyguladığı İran’a 1981’den 1986’ya kadar gizlice silah verdi. Bunun aracısı kimdi; İsrail!
Peki:
ABD’den önce İran’a el altından silah satan ülke hangisiydi; İsrail!
Mesela, 1985 Ağustos sonunda Tahran’a 96 TOW tanksavar füzesi gönderdi. Vs.
İngiliz gazeteci Ian Black ve İsrailli tarihçi Benny Morris “İsrail’in Gizli Savaşları” kitabını 1991’de yazdı.
İsrail politikalarına destek çıkan bu kitapta yakın tarihe dair ilginç bilgiler var: İsrail’in kimler/hangi iş adamları aracılığıyla İran’a silah satması gibi… Adnan Kaşıkçı bunlardan biri!
“IranGate” skandalı deyince herkes Yarbay Oliver North gibi kimi Ulusal Güvenlik Konseyi mensuplarını hatırlar… Ama kimse İsrailli askeri ataşe (ve silah tüccarı) Yaakov Nimrodi’yi tanımaz! (Ki Şah döneminde İran gizli servisi SAVAK’ın eğitimine yardımcı oldu. Iraklı Yahudi aileye mensuptu, Saddam’dan nefret ediyordu...)
Keza: Operasyonun beyni MOSSAD başkan yardımcısı David Kimche adını hiçbiriniz duymamıştır. Ama CIA başkanı William Casey ismini herkes bilir.
Neye göre olayları-isimleri biliyor ya da bilmiyoruz? Şöyle örnek vereyim:
İran’a gizli silah satışı zamanla ABD ile İsrail arasını açtı; aracı MOSSAD dışlandığını düşündü. Hemen ardından birden küresel medyada Yarbay North ve Robert Carl ‘Bud’ McFarlane gibi ulusal güvenlik danışmanlarının isimleri çıkmaya başladı: IranGate patladı.
İran’a silah satışına dair ABD’de kurulan Tower araştırma komisyonu, 27 Şubat 1987 tarihli raporunda İsrail’in oynadığı role dikkat çekti. Ama bunu kimse yazmadı. İsrail parlamentosu olayı araştırmadı bile…
Hakan Fidan’a yapılan kumpası unutmuş değilim…
Propaganda zehrinden kurtulmak
Bizim medyamız, küresel medyanın tercümanı. Hiç sorgulamadan önüne konan haberi sakınca görmeden yayınlıyor.
FETÖ döneminde bundan çok çektik. Akıllandık mı? Ne gezer, ezber sürüyor.
Suriye iç savaşının başlamasıyla FETÖ’nün Hakan Fidan’ı hedef alması tesadüf mü? MOSSAD, MİT’in Suriye’de inisiyatif almasından rahatsız oldu.
Sadece iki operasyonla Hakan Fidan hedef yapılmadı. MİT TIR’ları olayını da hatırlayınız…
Ve: “FETÖ” diye yazdığımı siz “MOSSAD” diye okuyunuz lütfen...
Bugün ülkemizde FETÖ var mı? “Var” gibi görünüyor; çünkü İran düşmanlığı hız kesmeden sürüyor! Kimi bunu mezhepsel inançla yapıyor ama kimi hâlâ MOSSAD etkisinde görünüyor.
Kimilerinin Suriye için zafer naraları atması bittiyse İsrail’in/MOSSAD’ın gelecek stratejisi konusunda düşünmeye başlaması iyi olur. Sadece duygusal bakış değil, küresel medya propagandasından/Siyonist lobisi etkisinden de kurtulmak şart. Söylenti ve yalan haber yazmak bunların en etkili silahı…
Hele hele kullandıkları FETÖ gibi araçların farkında olmak elzem… Yoksa kim iyi, kim kötü bilemezsiniz. Dostunuzu düşman bellersiniz!
Burası Ortadoğu, temkinli olmak şart… Bugünlerde Hakan Fidan ile ilgili küresel medyada çıkan yalanları da bu minvalde değerlendiriniz.
Fitneyi FETÖ bırakıyor “METÖ” sürdürüyor…