Şiddete çözüm örneği: FARC
Beş siyasi koltuktan oldu
Devlet Bahçeli’nin öncüsü olduğu “Milli çözümü” sağlayacak-kolaylaştıracak çabalar yerine, neden sürekli korkuları büyütecek komplolar dile getiriliyor?
Yarım asrı geçmiş kanlı sürecin bitmesi hiç kolay olmayacak kuşkusuz...
Başka ülkeler de denedi. Örneğin, büyük yazar Gabriel Garcia Marquez’in ülkesi Kolombiya…
Komünist Partisi’nin silahlı kanadı 1964’te kurulan Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri/FARC ile hükümet çeşitli kez masaya oturdu:
1982-86 yılları arasında Belisario Betancur hükümeti birkaç kez barış görüşmelerinde bulundu, sonuç alınamadı.
1986-1990 yıllar arasında Virgilio Barco Vargas hükümeti görüşmelerde bulundu, sonuç alınamadı.
İç savaş, hükümetlerin bir dönemden fazla iktidarda kalmasına olanak vermedi. Ülke kaynakları halka değil şiddetin önlenmesine gidiyordu…
1990-1994 yılları arasında Cesar Gaviria hükümeti görüşmelerde bulundu, sonuç alınamadı.
1998-2002 yıllar arasında Andres Pastrana Arango hükümeti görüşmelerde bulundu, sonuç alınamadı.
2002 yılına gelindiğinde FARC, 20 binden fazla silahlı militanı olan ve ülkenin belli bölgelerini, resmen yarısından fazlasını da fiilen kontrol eden güce ulaştı. Dünyanın 26’ncı büyük coğrafyasından bahsediyoruz…
220 bin insanın öldüğü şiddet sürecinde, kırsaldan şehirlere 7 milyonluk göç oldu. Tarım ekonomisine bel bağlamış ülkede işsizlik yüzde 9.1 ve yoksulluk oranı yüzde 28.5 idi...
FARC için devrim yapmanın önünde pek engel yokken, 2015’te neden barışa imza koydu?
Şundan:
Örgüt hükümetle niye uzlaştı
Kolombiya’da 2002 yılında başa geçen Alvaro Uribe Velez yönetimi hem FARC’a karşı sert silahlı mücadele verdi hem de barış görüşmelerini el altından sürdürdü. Ama o da başarılı olmadı.
Bu arada FARC kurucu lideri “Manuel Marulanda” 2008’de hayatını kaybetti.
En nihayetinde… Juan Manuel Santos Calderon hükümeti 2010 yılında barış anlaşması için masaya oturdu. Bir yıldan fazla süre gizli buluşmalar sonrası 2012 yılında Havana barış görüşmeleri başladı ve dört yıllık müzakere süreci ile barış antlaşması imzalandı.
Bu sebeple, Calderon halen iktidarda.
Bu sebeple, Calderon’a Nobel Barış Ödülü verildi.
Sorumu tekrarlayayım:
FARC, Rockefeller Vakfı yönetim kurulu üyesi, liberal Calderon ile niçin el sıkıştı?
Görüşmelerin topluma açık olarak yürütülmesi, üçüncü partilerin rolü ve her konuda el sıkışmadan hiçbir bağlayıcı anlaşma yapılmaması gibi konular tarafların birbirine güvenmesini sağladı.
FARC için diğer önemli gelişme Latin Amerika’daki siyasi konjonktür oldu: Nikaragua’da Daniel Ortega ile başlayan süreç sosyalist liderleri seçimle iktidara getirmeye başladı. Venezuela’da Hugo Chavez, Bolivya’da Evo Morales, Ekvador’da Rafael Correa gibi örneklerden daha çarpıcıları; 12 yıl hapis yatan gerilla üyesi (Tupamaros) Jose “Pepe” Mujica’nın Uruguay’da ve aynı şekilde 1960 ve 70’li yıllarda silahlı mücadele içinde yer almış Dilma Vana Rousseff’in Brezilya’da devlet başkanı seçilecek olmasıydı.
Bolivarlardan Chelere 200 yıllık miras siyasi şiddet, yerini demokratikleşmeye bırakıyordu.
Bölgedeki bu gelişmelerin FARC’a sivil politik alana geçmesi için motivasyon sağladığı kesindi. Bunu destekleyen son efsanevi komutan Havana’daki Fidel Castro idi…
Şu da gerçek ki: FARC’ın hükümetle uzlaşmasında başka etken de gücünü giderek kaybetmesiydi…
Milletvekili seçilip meclise girdiler
Köylü hareketi FARC ideolojisi; silahlı örgüt yapısı, “öz savunma birlikleri” gibi lügatleri ile PKK ile çok benzerlik taşır…
O halde “milli çözüm” sürecinde bizleri bekleyen neler olabilir? Mesela:
Kolombiya hükümeti ile FARC el sıkıştıktan sonra barışa geçiş kolay oldu mu? Örgüt, Gandi’nin şiddetsizlik ilkesini benimseyince silahlar hemen sustu mu?
Önce barış halka soruldu. Referandumdan yüzde 50.2 ile “hayır” çıktı. Hükümet anlaşmayı revize etti, meclis bunu kabul etti.
Ardından… FARC militanları yedi bin silahı, arabulucu Birleşmiş Milletler/BM’ye verdi. Keza dağlarda saklı 873 silah deposunun koordinatlarını teslim ettiler; BM bunların 510’unu kaldırdı ve geriye kalan 363 depoyu ordusunun alması için bıraktı.
Sonuçta BM, 8 bin 112 silah, 1.3 milyon mermi, 22 ton patlayıcı, 3 bin el bombası ve bin kara mayını topladı.
Örgütün önde gelen on ismi, genel seçimde “Ortak Alternatif Devrimci Güç” (adı yine FARC olan) partisinden aday olup, seçilerek meclise girip anayasaya bağlılık yemini etti.
Bundan kısa süre sonra bir sürpriz çıktı: FARC’ın ikinci komutanı Ivan Marquez, “verilen sözler tutulmadı” diye bin iki yüz arkadaşıyla silahlı eyleme başladı. FARC ikiye bölündü.
Evet, barışın inşası ve kalıcı olması hiçbir zaman kolay olmayacaktır. Ama bilinir ki:
Barış, savaştan her zaman daha iyidir; çünkü barışta oğullar babalarını, savaşta babalar oğullarını gömer…