Stratejik zeka arıyoruz

Konuyu CHP yönetimine getireceğim ama önce birkaç cümle yazmalıyım:

Strateji, siyaset sanatıdır.

Her siyasi partinin stratejiye ihtiyacı vardır. Hiçbir ciddi organizasyonun bundan yoksun olması düşünülemez.

Stratejiye sahip olmak demek; kısa vadeli veya rutin işlerden kopup, uzun vadeye/esas konulara akıllıca bakabilmektir.

Ağacı değil ormanı görmektir stratejik bakış.

Stratejiniz olmadan herhangi bir sorunla gerçek anlamda yüzleşemezsiniz. Ardından; atılacak adımları önceden düşünmek ve eldeki olanaklarla bunlara ulaşacak araçları iyi belirleyemezsiniz.

Stratejiniz olmadan (halktan vs.) destek bulamazsınız ve itibarıyla başarılı olamazsınız. Hasımlarınızın hata yapmasını bekleyen ve sürekli yapılan gevezelikle, riski az günlük taktiklerle oyalanıp durursunuz!

Strateji, hamasetle yapılmaz, entelektüel zeka ve cesaret barındıran yaratıcılık şarttır.

İktidarın (devlet olanaklarıyla) sizden fazla olan gücüyle laf ebeliği yaparak baş edemezsiniz.

Strateji, çözüm odaklı olmak zorundadır ve kibirle-kaba kuvvetle, yalanla-kandırmayla baş etmelidir.

Strateji yapmak, risk almak demektir. Ki bu özünde, bir ulusun geleceğini inşa etmektir…

Yani:

CHP yönetiminin, -iktidar hilelerini yenecek- stratejik zekaya ihtiyacı var!

CHP’nin asıl rakibi

Odisseia”, Homeros’un yaklaşık üç bin yıl önce yazdığı destandır. On sene süren savaştan sonra Truva’nın düşmesinin ardından Odisseus’un evine dönüş yolculuğunu konu alır…

“Odisseus” ismi Yunanca’da “bela” anlamına gelmektedir; hem “başı beladan kurtulmayan” hem de “başkalarına bela
getiren” …

Odisseus’un baskın özelliği sivri zekası ve kurnazlığıdır. Sık kılık değiştirip, sürekli yalanlar söyleyerek rakiplerini kandırır!

Kibirlidir. Gururludur.

Odisseus, her ne kadar destanın sembolik karakteri olsa da insanlık tarihinde kurnaz ve güvenilmez takipçileri yok değildir!

Niccolo Machiavelli bunlardan biri… Yöneticilere el kitabı olarak yazdığı “Prens” adlı eserinde, iktidarın alınması ve korunması için dinsel ya da ahlaki kaygıları dikkate almanın gereksiz olduğunu belirtti.

Bu katakullici için amaca giden her yol mübah idi! Dedi ki:

- “Çok sevilip az korkulmak mı daha iyidir, yoksa bunun tersi mi? Herkes bunun her ikisinin bir arada olmasını ister ama bunlar birleştirilmesi zor şeyler olduğuna göre, eğer ikisi birden gerçekleşmeyecek ise, sizden korkmaları sizi sevmelerinden daha iyidir.”

Machiavelli, güç sahibi olmak uğruna ilkesiz politik hırsın sembolüydü. Tek aradığı kendisine sadakat, adanmışlıktı.

Bazı konularda onun hangi tarafı tuttuğu belirsizdi.

Uzatmayayım:

Odisseus’tan Machiavelli’ye uzanan hileci karakterler bugün Türk siyasetinde de yok mu? Amacı için otoriter kuvvetini kullanan siyasilerden bahsediyorum. Kim olduğunu siz tahmin edin!

Peki soru şudur:

CHP yönetiminin, sert-zalim tuzaklar barındıran “dalavere siyasete” karşı stratejisi ne? Kırmızı kart çıkartmak mı?

Beş taş oynamayı siyaset sanıyorlar! Ve daha da kötüsü var:

Siyasilerdeki ağız ishali

Strateji, insanlık tarihine savaşlar ile girdi. Bu sebeple, “general sanatı” - “komuta sanatı” dendi.

Savaşı kazanmanın çeşitli araçları vardı; düşmana sır/istihbarat vermemek gibi…

Bu yazımı bana yazdıran işte bu son cümle oldu:

CHP yönetiminin her konuştuğunu biz niye
siyasiler aracılığıyla medyada görüyoruz, okuyoruz?

Evet kimse kusura bakmasın; CHP’li politikacıların “ağız ishali hastalığı” mı var?

Toplantı yapıyorlar on dakika geçmeden ekranda konuşulanları dinliyoruz!

Kalabalıklara “ben önemli biriyim” mesajı vermek mi bu gevezeliğin sebebi?

Sır saklamak irade imtihanıdır oysa. Sağduyu, akılcı düşünce nerede? Parti disiplinine hiç girmeyeyim… Ruhu olgun tek yönetici yok mu?

Bırakın strateji yapmayı, bu parti sır saklamayı nasıl öğrenecek?

Bu laf ebelerinin daha da kötü yaptığı ne biliyor musunuz; ülkeye kötümserlik-karamsarlık yayıyorlar.

Morali düşük, güvenini kaybetmiş ve panik halindeki “ordu” nasıl zafer kazanır?

Hiç mi psikolojik harpten anlamıyorlar? Düşmanın; yorma, tüketme, bezdirme stratejisine “taciz malzemesi” veriyorlar.

Koca parti manevra yapma stratejisi bilmiyor!

İşte… Ben de burada “strateji yapın” diyorum; ki bunlar daha iki dudağını tutamıyor, ne dehasından bahsediyorum!

Halkı tatmin edecek muhalefet yap(a)mıyorlar maalesef.

Biliyorum ki ana muhalefet partisinin güçlülüğü ülke menfaatinedir çünkü.

Kötü insanlar kumpas kurarken iyi insanların tek güçlü silahı meydan okuyacak/zafer getirecek strateji yapmaktır.

Silkelenin artık.

SON DAKİKA HABERLERİ

Soner Yalçın Diğer Yazıları