Ankara Valiliği, kent genelinde beş gün süreyle her türlü gösteri yürüyüşü, basın açıklaması, çadır kurma, stant açma, oturma eylemi, imza kampanyası ve benzeri türdeki eylem ve etkinlikler ile el ilanı dağıtılması, pankart/afiş asılmasının yasaklandığını duyurmuştu.
"KARAR HUKUKİ DAYANAKTAN YOKSUN"
Ankara Barosu, valiliğin bu kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle İdare Mahkemesinde dava açtı. Ankara Barosu Başkan Yardımcısı Kemal Binici, mahkeme önünde yaptığı açıklamada şunları söyledi:
* "Ankara Valiliği tarafından bugün yapılan basın açıklamasıyla, bugün itibarıyla beş gün boyunca sürecek olan kapalı ve açık alanlarda toplantı, yürüyüş ve gösterilerin yasaklanması ile ilgili bir karar alınmıştı. Kararın hukuki dayanaktan yoksun, tamamen subjektif ilkelerle alındığını; Anayasa’ya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına aykırı olduğu gerekçeleriyle iptali ve yürütmesinin durdurulması istemli bir dava açtık.
* Bugün de burada meslektaşlarımızla birlikte bu hukuksuz alınmış karara karşı durmak için hep beraber bir duruş göstermeye geldik. Birazdan da genel sekreterimizle beraber, mahkeme heyetiyle bir görüşme yapacağız. Bir an önce bu hukuksuz kararın yürütmesinin durdurulmasına yönelik bir karar alınmasını talep edeceğiz.”
“UMARIM KISA ZAMAN İÇERİSİNDE SONUÇ ALIRIZ”
Ankara Barosu Genel Sekreteri Elçin Özge Şimşek Çağlayan da mahkeme heyeti ile gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından yaptığı açıklamada “Az önce heyet başkanıyla görüşmemizi yaptık. Bu konunun ivedilikle değerlendirilmesini ve yürütmeyi durdurma kararının da alınması yönündeki talebimizi dile getirdik. Talihsizlik maalesef dosyanın cuma günü öğleden sonraya kalmış olması. Henüz havalesi de gerçekleşmemiş. Ancak incelemeye alacakları bilgisi bize verildi. Umarım kısa zaman içerisinde de sonuç alırız. Cumartesi ve pazar günü olacak etkinlikler açısından da bu karar önemli" dedi.
İZMİR VALİLİĞİ'NİN KARARI İÇİN DE DAVA AÇILDI
Ege Çevre ve Kültür Derneği ile avukatlar İpek Sarıca ile Arif Ali Cangı, İzmir Valiliği'nin 5 gün süreyle yürüyüş ve eylemlerin yasaklamasının 'hukuka aykırı' olduğunu kaydetti. İzmir 6. İdare Mahkemesi'ne verilen dava dilekçesinde, şunlar kaydedildi:
* "'Herkes önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir' diyen 34. madde düzenlemeleri yürürlükten kaldırıldı mı? 'Herkes önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir' diyen 34. madde düzenlemeleri ile yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere dava konusu işlem açıkça hukuka aykırıdır.
* Dava konusu işlemle Anayasa'da güvence altına alınan haklar askıya alınmıştır. Bu haliyle insan haklarına dayanan demokratik toplum düzeninde yaratacağı zararların giderimi çok zor olacaktır. İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda yürütmenin durdurulması kararı verilmesi gerekmektedir.
* Yine yukarıda açıklanan sebeplerle ve toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının özüne dokunması nedeni ile davaya konu idari işlemin yetki, usul, konu, amaç ve sebep unsurları bakımından açıkça hukuka aykırı olduğu sabittir. Yürütmeyi durdurma kararının verilebilmesi için aranan hukuka açık aykırılık ve telafisi güç veya imkansız zarar şartları gerçekleştiğinden ve meselenin yakıcılığı dikkate alındığında acilen yürütmeyi durdurma kararı verilmesi gerekmektedir.
* Diğer yandan dava konusu işlem bugün başlayan önümüzdeki beş günlük süreyi kapsayan bir yasaklama kararıdır. Yani 2577 sayılı Yasa'nın 27/2. maddesinde ifade edilen etkisi tükenecek bir işlemdir. Bu nedenle, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dava konusu işlemin derhal yürütmesinin durdurulması isteminde bulunmak zorunda kalıyoruz.
* Yukarıda açıklanan nedenler ve sayın Mahkemenizce re'sen gözetilecek nedenlerle davalı İzmir Valiliği'nin bugün basın açıklamasıyla duyurulan 'İzmir il genelinde kamu düzenini muhafaza etmek ve oluşabilecek provokatif eylemlerin önüne geçmek için 21 Mart 2025 günü saat 10.00’dan 25 Mart 2025 günü saat 23.59’a kadar, 5 (beş) gün süreyle her türlü toplantı, gösteri yürüyüşü ve basın açıklamasının yasaklanmasına' ilişkin dava konusu işleminin, açıkça hukuka aykırı, uygulanmakla etkisi tükenecek ve uygulanması demokratik toplum düzeninde onarılması çok zor zararlar doğuracak olması nedeniyle; 2577 Sayılı Kanunun 27/2.maddesi gereğince, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere, idarenin savunması alınmaksızın derhal yürütülmesinin durdurulmasına, yapılacak yargılama sonunda iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı idareye yükletilmesine karar verilmesini talep ediyoruz."