RÖPORTAJ: MAHİR BAĞIŞ / NEFES

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş, 30 Aralık 2022’de Ankara’nın göbeğinde silahlı saldırı sonucu öldürüldü. Ateş’in ölümünün ardından tam bir yıl sonra 22 kişi hakkında iddianame düzenledi, yargılamalar yapıldı. Ateş cinayetini organize etmek ve azmettirmekten suçlanan beş kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ancak cinayet soruşturması içinde yer alan 17 kişinin dosyası ayrıldı.

Bu dosyada eski MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz ve Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım da bulunuyor. Geçtiğimiz iki yıl boyunca hep Türkiye gündeminde yer alan Ateş’in ölümünün 2’nci yıl dönümünde eşi Ayşe Ateş ile konuştuk. İşte Ateş’in anlattıkları:

“AMAÇLARINI BİLİYORUM”

- “Yargılama sonucu beklentimin üzerinde cezalar geldi. Onların azmettirici dediği, benim ayakçı dediğim kişilere mesela örnek verecek olursak. Eksiklikler var ancak bunlar yeniden yargılama yapılacağını düşünüyorum. O yargılamada da bu eksiklikler kapanacaktır.

- Dediler ki ‘biz bunlara bu ağır cezaları verelim. Herkes bununla bir tatmin olsun, susuz, kamuoyunun da gazını alalım. Ondan sonra dosyayı kapatalım.’ Diğer dosyayı hiç açtırmamak amaçları. Ama ben bırakmayacağım mücadeleyi. Çünkü o dosya açılmadığı sürece gerçek bir yargılanma sayılmayacak. Bu suç örgütü MHP’yi de, ülke ocaklarını da ele geçirmiş hatta devlet içerisine de yuvalanmış.

- Ben bu davanın çözüleceğine inanıyorum. Davanın kesinlikle MHP’ye uzanacağını düşünüyorum. Bir ucu Ülkü Ocakları Genel Merkezi’ne çıktı, diğer ucu da MHP Genel Merkezi’ne çıktı. Oraya kadar gelen bütün isimler yargılanacak.

- Sinan’a bunu yapanın bugün Apo’yu Meclis’e davet etmesi açıkçası beni hiç şaşırtmadı. Hatta daha da ileriye gidebilirler.

“HAYATA BAKIŞ AÇIM DEĞİŞTİ”

- Hiçbir şey 2 yıl önceki gibi değil, bir kere ben orada değilim. Hayata bakış açım değişti. Dost-düşman algısı değişti. Vefasızlığın ne olduğunu dibine kadar yaşadım. Çok zor günler geçirdik. Acımızı bir kenara koyduk. İlk andan itibaren çok ürkütücüydü, korkutucuydu. Ne yaşadığımızı anlamak hemen hemen bir yılımı aldı benim. Ben neyin içindeyim, neyle karşı karşıyayım, düşmanım kim, dostum kim?”