1960 yılında 68 bin kilometrekare yüz ölçümü ve 1083 kilometreküp su hacmine sahip Aral Gölü'nün uzunluğu 426 kilometre, eni 284 kilometre, en derin noktası ise 68 metreydi.

Sularının azalmasıyla yüz ölçümü 8 bin kilometrekareye, su hacmi 75 kilometreküpe, en derin noktası ise 20 metreye düşerken halen Aral Gölü'nün derinliği, yıllık ortalama 80-110 santimetre azalmayla karşı karşıya.

Sularının çekilmesiyle ikiye bölünen, bir kısmı Özbekistan, diğer kısmı Kazakistan sınırlarında kalan göldeki yaklaşık 300 büyük küçük ada da tamamen karayla birleşti.

Bir zamanlar dünyanın en büyük dördüncü gölüydü: Şimdi çöle döndü - Resim : 1

ARAL GÖLÜ'NÜN KURUYA TABANINDA ARALKUM ÇÖLÜ OLUŞTU

Aral Gölü, bugün eski kıyılarından 170 kilometreye kadar geri çekildi. Suyun çekildiği 4 milyon hektardan fazla alanda "dünyanın en genç çölü" olarak nitelendirilen Aralkum Çölü oluştu.

Tuzlu kum tabakalarıyla kaplı çölden her yıl kum fırtınalarında uçan yaklaşık 100 milyon ton tuzlu toz, bölgeyi büyük bir çevre felaketiyle karşı karşıya bırakırken Orta Asya'nın tüm bölgelerine yayılıyor.

Uzmanlar, Pamir Dağları'nda bulunan Orta Asya'nın en yüksek buzullarında bile bu tozlara rastlandığını, kum fırtınasıyla Aral Gölü'nün kuruyan tabanından uçarak bölgedeki buzulların erimesini hızlandırdıklarını dile getiriyor.

Aral Gölü'nün kurumasıyla bölgede ortaya çıkan toprak erozyonu ve hava kirliliği insan sağlığını, yaşam koşullarını ve çevreyi olumsuz etkilerken yaklaşık 3 milyon nüfusun yaşadığı havzadaki çevre felaketi, halk arasında çeşitli hastalıkların yaygınlaşmasına ve bebek ölümlerinin artmasına da neden oldu.
1960'lı yıllarda Aral Gölü'nün kıyısındaki balıkçı kasabası Moynak'ta tarım arazilerinin büyük oranda tuzlanması ve gölün kıyılarının 100 kilometreden fazla çekilmesi yüzünden tarım ve balıkçılık zarar gördü, daha iyi bir yaşam arayışına giren halkın bir kısmı diğer bölgelere göç etti.

GÖLDEKİ BALIKLARIN TAMAMI YOK OLDU

20. yüzyılın ortalarında havzadaki 300'den fazla bitki türünün önemli bir kısmı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalırken 319 kuş ve 70 hayvan türünün yarısına yakını gölün kurumasıyla meydana gelen çevre felaketi sonucu yok olmuş veya göç etmiş bulunuyor.

1960'ta 34 balık türünün bulunduğu gölde o dönemde yılda ortalama 60 bin ton avlanırken kurumayla suyun tuzluluk oranının 10 kat artması sonucu balıkların neredeyse tamamı yok olmuş durumda.

Moynak'taki balık konservesi fabrikaları kapanarak harabeye dönüştü, balıkçı tekneleri, eski sahili gemi hurdalığına çevirdi. Suyun geri çekildiği alanlarda oluşan çölde develer gezer oldu.

Gölün ortasında bulunan ve 1954-1990 yıllarında eski Sovyetler Birliği'nin 40'a yakın biyolojik silahı denediği Vozrojdenie (Diriliş) Adası ise suların çekilmesiyle karayla tamamen birleşti.

ARAL GÖLÜ'NÜN KURUYAN TABANI AĞAÇLANDIRILARAK ÇEVRE FELAKETİNİN AKIBETİ HAFİFLETİLİYOR

Aral'ın kuruyan tabanında oluşan kum ve toz fırtınaları, her yıl 100 milyon dolarlık kayba yol açarken bölge ülkelerinde yürütülen ağaçlandırma çalışmalarıyla bu kaybın belirgin ölçüde azaltılması ve bölge nüfusunun sağlığının iyileştirilmesi hedefleniyor.

Son dönemde Özbekistan'da Aral Gölü'nün kuruyan kısmı ağaçlandırılarak bölgedeki çevre felaketinin akıbeti hafifletilmeye çalışılıyor.

Bu çerçevede gölün kuruyan tabanının Özbekistan'a ait kısmının ağaçlandırılması ve bunun sonucunda gölün tuzla kaplı kuruyan bölümündeki tozların bölgeye yayılmasının önlenmesi hedefleniyor. Bu amaçla 2017'de gölün kuruyan kısmında 70 kilometre boyunca 1000 metreye kadar genişlikte "yeşil kuşak" oluşturulmasına yönelik proje başlatıldı.

Her yıl binlerce hektar alanda ağaçlandırma yapmayı planlayan hükümet, böylece 10 yılda gölün kuruyan tabanını tamamen ağaçlandırarak bölgedeki çevresel durumu önemli ölçüde iyileştirmeyi öngörüyor.

Bir zamanlar dünyanın en büyük dördüncü gölüydü: Şimdi çöle döndü - Resim : 2

GÖLÜN KURUYAN KISMINDAKİ 2 MİLYON HEKTAR ALAN AĞAÇLANDIRILDI

Özbekistan Ekoloji, Çevre Koruma ve İklim Değişikliği Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü yetkilisi Zafar Eşankulov, hükümetin bölgedeki ekolojik durumun iyileştirilmesi amacıyla 2017 yılından bu yana Aral Gölü'nün kuruyan kısmında ağaçlandırma çalışmalarını arttırdığını belirtti.

Eşankulov, bu amaçla gölün kuruyan tabanında Orta Asya çöllerine özgü saksaul ve ılgın gibi çöl koşullarına dayanıklı ağaç ve bitkilerin tohum ve fidelerinin ekildiğini söyledi.

Bununla ilgili hükümetin eylem planı geliştirdiğini ve kapsamda hareket ettiğini dile getiren Eşankulov, "Aral Gölü'nün kuruyan tabanının 3,2 milyon hektarı Özbekistan'a ait ve şimdiye kadar bunun 2 milyon hektara yakını ağaçlandırıldı." dedi.

Eşankulov, ağaçlandırma çalışmaları sonucu oluşan çalılık ve yeşil alanların bölgedeki kum ve tozların büyük bir kısmının diğer bölgelere yayılmasının önlenmesinde çok etkili olduğunu sözlerine ekledi.