ŞEHRİBAN KIRAÇ / NEFES
Küçük yatırımcının büyük paralar kaybettiği adeta silkelendiği Borsa İstanbul’da faaliyet gösteren şirketlerde kalite düşüyor. Borsada işlem gördüğü halde konkordato ilan eden firma da var, sadece tabelası olan, kağıt üzerinde görünen şirketler de var. Borsa İstanbul, 2024’te finansman arayışındaki şirketlerin önemli duraklarından biri olmayı sürdürürken, halka arzlar da devam etti.
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) verilerine göre geçen yıl 33 şirket halka arz olurken, halka açılma ihraç tutarı 57.3 milyar lira tutarında gerçekleşti. Bu yıl da borsada adeta halka arz rüzgârı esecek. 2025’te ise SPK’dan halka arz olmak için onay bekleyen 115 civarında şirket var.
17 ŞİRKET İFLAS ETTİ
Son yıllarda Borsa İstanbul’a açılan firmalardan bazıları bırakın faaliyetini sürdürmeyi bankalardan kredi alamaz hale gelmiş. Kapı kilit borsada işlem yapan firmalar var. Borsada işlem gören Mega Polietilen Köpük Sanayi (MEGAP) 16 Ağustos 2024’te konkordato başvurusu yapmıştı. 2010-2014 yılları arasında gerçekleşen halka arz furyasında halka açılan 117 şirketin 17’si iflas bayrağını asmıştı. Aralarında Bimeks, Ataş İnşaat, Ericom Telekomünikasyon, Bakanlar Medya, Arbul Entegre Tekstil gibi şirketler yatırımcısına da ciddi paralar kaybettirmişti.
KALİTE DÜŞÜYOR
Ekonomi kurmayları dolarizasyon yaşanmaması için sıcak paranın akacağı alternatif alanlar yaratmak zorunda ki bunun en önemli oyun alanı da Borsa İstanbul. Bu nedenle ekonomi kurmayların ağzından sık sık borsanın ne kadar gelecek ve fırsatlar yarattığını duymaya devam edeceğiz. Ekonomist Erol Taşdelen’e göre, Borsa İstanbul’da işlem gören firmaların kalitesi ciddi şekilde düşüyor.
Küçük hissedarlar söz sahibi olmalı
Ekonomist Erol Taşdelen, “Hiç faaliyet göstermeden tabela halde, kağıt üzerinde kalmış ama borsada hâlâ işlem gören firmalar biliyorum. SPK’nın önemli bir görevi küçük yatırımcıyı korumak ama bu tür firmalarla ilgili bir tedbir almıyor. Bilançosu yerlerde olup borsa değerine bakıyorsunuz çoğu firmada anormal şişkinlikler yaşanıyor” dedi. Borsa firmalarında diğer ciddi bir sorun da yüzde 1’i elinde tutanın, yönetimi de elinde tuttuğuna dikkat çeken Taşdelen, Bu durumda diğer yüzde 99’luk hisse sahipleri küçük ortağın elinde/inisiyatifine terk edilmiş oluyor. Yüzde 50’den fazla kısmı borsada olan firmalarda küçük hissedarlar da söz sahibi olmanın yolu açılması gerekiyor yoksa spekülatif işlemlere açık bir saha oluşuyor” dedi.