ALİ ÖZTÜRK / NEFES
AÇLIK sınırı altında aylığa mahkum edilen emekliler, geçinemedikleri için ücretli olarak çalışma hayatına devam ettiklerinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) sosyal güvenlik destek primi (SGDP) ödüyor. Ayrıca ciddi tutarda gelir vergisi de ödüyorlar. Bu şekilde, emekli bir çalışanın, 40-42 bin TL net aylıkla çalışmaya devam ettiğinde aylık SGDP ve gelir vergisi katkısı ocakta 24 bin TL oldu. Gelir vergisi dilimleri yüzünden, aralık ayına gelindiğinde bu yük 30 bin TL’yi geçecek. 15-20 bin TL emekli aylığı aldığı halde geçinemeyen ve çalışan yüzbinlerce emekli yurttaş, devlete her ay 20-30 bin TL ve daha üzerinde katkı sağlıyor.
DEVLETE KÜLFET DEĞİL
Çalışan emekliler böylece, SGK’ya ödedikleri prim ve devlete ödedikleri gelir vergisiyle emekli aylıklarını ve emeklileri ‘devlete yük’ gibi görenleri mahcup ediyor, SGK ve devlet için külfet değil nimet oluyor. En düşük emekli aylığı olan 14 bin 469 TL, bu hayat şartlarında ev kirasına yetmiyor. Açlık sınırı 23 bin 615 TL, yoksulluk sınırı 75 bin TL’yi buldu. Emekliler, bütçelerinde oluşan kara deliği çalışarak kapatmak zorunda. İşverenlerin sağladığı 2 bin TL ulaşım desteğiyle nette 42 bin TL’yi bulan, brütte 54-55 bin TL olan çalışan bir emeklinin aylığından, 2025’te toplam 129 bin TL gelir vergisi kesilecek. Çalışan emekliden brüt 54-55 bin TL aylıkta yüzde 7.5 SGDP kesiliyor. İşveren adına ise yüzde 24.5, yani 42 bin TL net ücret ve 54-55 bin TL brüt aylık için her ay 13 bin 230 TL SGDP kesiliyor. Bu şekilde, çalışmaya devam ederek, ayda 40-42 bin TL net aylık alan emekliler için 2025’te ödenecek toplam SGDP 207 bin TL’yi bulacak. Kesilecek gelir vergisi ile birlikte, devlete toplamda sağlanacak bir yıllık katkı 330 bin TL’yi bulacak.
Kesinti toplamı maaşının iki katı
TÜRKİYE’de 2024 sonu itibarıyla emekli sayısı 16 milyon 677 bini geçti. Türkiye İşçi Emeklileri Derneği verilerine göre, emeklilerin yüzde 85’i açlık sınırının altında aylık alıyor. Yani çoğu emekli 22-23 bin TL ve altında aylıklarla, açlık sınırının da altında kalmış durumda. Bu emekli vatandaşlar, geçinemedikleri için kayıtlı bir iş yerinde ücretli olarak çalışmaya devam ettiklerinde, aldıkları net maaşlara göre değişmekle birlikte; işçi SGK primi, işveren SGK primi, damga vergisi ve gelir vergisi gibi kalemler altında 15-20 bin liradan başlayıp, 40-50 bin lirayı bulan ve geçen primlerle kamu bütçesine katkıya devam ediyor.