CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut ve beraberindeki bir grup milletvekilinden oluşan CHP heyeti, Hatay'ın ilçelerinde vatandaşlarla bir araya geldi.
Hatay'ın Arsuz ilçesinde vatandaşlarla buluşan CHP heyeti, ardından basın açıklaması yaptı.
"HEMEN COLANİ'Yİ ARAYACAKSIN"
Ali Mahir Başarır, şöyle konuştu:
"Evet acılıyız , kızgınız. Buraya çok farklı duygular içerisinde geldik. Değerli dostlarım, Karaduvar, Kazanlı, Tarsus, Musalla, Karataş, Arsuz, Samandağ, Lazikiye, Şam... Buralar bir bütündür. Sınırların tarihte değişmesi, büyümesi, küçülmesi, hiç önemli değil. Biz yüzyıllarca bu topraklarda kardeşçe büyüdük. Biz karıncayı incitmedik. Ben Recep Tayyip Erdoğan’a buradan seslenmek isterim: Gel Defne’de, Arsuz’da, Musalla’da, Karaduvar’da, Karataş’ta bir evin kapısını çal. Her insanı sıkı sıkı sararlar. Bizim suçumuz iyi insan olmak mı, insanı sevmek mi? Hayır. Artık biz bize kötülük yapanları sevmeyeceğiz. Artık susmayacağız. Bu yönetim geldiğinde geldiğinde Suriye’yi fethetmiş gibi konuştun. Colani ve HTŞ geldiğinde Dışişleri Bakanı’nı, MİT Başkanı’nı yolladın. Ne dedi? Dur, acele etme. Bu yapı senin askerini diri diri yaktığı görüntülerini paylaştı dedin. Ne yaptın? Devam ettin. Biz bu yapının nasıl olduğunu biliyoruz. Bu yapının Alevilere düşman olduğunu biliyoruz. Bugüne geldik. Şimdi buradan Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili olarak Dışişleri Bakanı’na, Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum: Colani denilen kişi hakkında madem sözün geçiyor, hemen arayacaksın onu, talimat vereceksin. Dışişleri Bakanını, MİT Başkanını Suriye’de yaşayan 3,5 milyon Arap alevisi içine yollayacaksın. Eğer yapmazsan, susarsan bu katliama ortak olmuşsun demektir.
"O DİLİNİ KESMEZSEM..."
- Şimdi iki kelime konuşsak soruşturma geliyor. Gazeteciler, sanatçılar, belediye başkanları tutuklanıyor. Dün alçakça bir yazı gördüm: Yeni Şafak Gazetesi’nin sözde yazarı Genel Başkanı’mız ve bizim için her zaman her yerde özür diliyorum 'savunacak bir köpek buluyorsunuz' demşti. Eğer Ali Mahir Başarır ve arkadaşları yaşadığı sürece ben senin o dilini kesmezsem, sana güneş yüzü gösterirsem allah benim belamı versin. Ey adalet bakanı, savcılar, hakimler. Daha neyi bekliyorsunuz? Bu saat itibarıyla ağzından pislik saçan o alçak hala yazı yazmaya devam ediyor. Işte böyle bir iklimde, coğrafyada buradayız. Dünyadaki tüm uluslararası güçlere, kurumlara ve kuruluşlara sesleneceğiz. Öncelikle bu katliama dur diyeceğiz, insani koridor açılacak. Eğer bunlar yapılmazsa bir sonraki adımımız milletvekillerimizle birlikte Lazikiye’ye gideceğiz. Ölümse ölüm. Her gün ölmektense bir gün ölürüz. Bir cumhurbaşkanı seçeceğiz, o cumhurbaşkanı Ortadoğu’ya ışık olacak, barış ve kardeşlik getirecek. O cumhurbaşkanı bir yapının değil, tüm insanların cumhurbaşkanı olacak o da Ekrem İmamoğlu olacak. Çok korkuyor. Korkma cumhurbaşkanı, yapamıyorsun artık, zarar veriyorsun. Hem ülkene hem komşuna zarar veriyorsun. Bırak insanları, halkı seven, ayrım yapmayan biri başkanı gelsin. Buraya geldik, konuştuk, gideceğiz diye düşünmeyin. Bu bizim meselemiz. 1 kişi bile ölürse bu bizim için cinnet meselesidir. Söz veriyorum bu hesabı soracağız. Hiç kimsenin bu konuda endişesi olmasın. Buradan Ankaraya, tüm partilere, tüm genel başkanlara, Avrupa’ya, Birleşmiş Milletler’e sesleniyoruz. Bugünden tezi yok Suriye’ye bakın ve akan kanı durdurun. Derhal o bölgede insani koridoru açın. Hiç kimse 2011’deki mülteci olayıyla bu olayı kıyaslamasın. O yüzden 2011’de gösterdiğin hassasiyeti, Arap alevisi yurttaşlarımıza da göstermek zorundasın Recep Tayyip Erdoğan. Bu sorunu, akan kanı durdurana kadar mücadeleye devam."
BULUT: SURİYE'YE TURİSTİK GEZİ GİBİ GİDİP DURDULAR
CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut da şöyle konuştu:
“Biz insan olduğumuz için buradayız. CHP ilk günden bu yana barışı istediği için buradayız. Bizi mezhepçilikle suçlayanlar bunu bilsin. Biz Suriye’de 2011 yılında başlayan o projede eş başkana o gün ifade ettik. ‘Bu yaptığın kötülükler, bu yaptığın emperyalizmle işbirliği bu ülkeye sadece gözyaşı getirir’ dedik. Daha bir yıl bile olmadı, değişen Esad rejiminden sonra bugünkü yöneticinin yanına oturdunuz. Sanki 2011’de yaptığınız fenalıklar yetmemiş gibi, sanki o gün bu bölgeye yapılan operasyonlara destek vermemişsiniz gibi; bu defa da bu yönetimin yanında oldunuz. Biz bugün isyanımızı o yüzden dile getiriyoruz. Biz o yüzden diyoruz, ‘Ey Tayyip senin de suçun var bu işte. Gel bunu düzelt’ diye o yüzden söylüyoruz. Sanki Suriye’ye turistik gezi varmış gibi gidip durdular. Şimdi de orada kan akıyor. Bu katliama biz seyirci değiliz. Oradaki emperyalistlerle asıl iş birliği yapan sensin. İsrail Suriye’nin sınırını aldı, tek sesin çıkmadı. Ama senin de Suriye’deki o rejim gibi, bunlara gücün yetmiyor. Cihatçıları engelleyemiyorlarmış. İstesen engellersin. Bu ülkede yaşanan fenalıkların, bu ülkede yaşanan demokrasi karşıtlığının bir benzeridir orası da. O nedenle bizim sesimiz daha gür çıkacak. Bu katliama dur diyeceğiz. Bu Arsuz’daki birlik beraberlik gibi, Suriye’nin de birlik beraberliğe, barışa ihtiyacı olduğunu bildiriyoruz. Barış için yapmamız gereken ne varsa yapmaya hazır olduğumuzu bildiriyoruz.”
KARA: KATLİAMA DÖNÜŞTÜ
Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, "Bugün sistematik olarak önceden AK Parti iktidarının ‘münferit olaylar’, ‘küçük küçük grupların çıkardığı olaylar’ dediği işler bugün bir katliama dönüşmüştür. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden bir insani koridor ve burada yaşayan Alevi yurttaşlarımızın hayata tutunabilmeleri için yardım bekliyoruz. Yaşananlar insanlık suçudur. Dolayısıyla uluslararası toplumu göreve davet ediyoruz. Bundan sonra da Suriye’nin bütünlüğünden yana olan tavrımız bugün de devam edecektir" diye konuştu.
GÜZELMANSUR: YAŞANAN DRAMI DURDURUN
Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur, "Yanı başımızda yüzyıllardır komşumuz, kardeşlerimiz, akrabalarımız olan Suriye’de ne yazık ki yitirilen canları, öldürülen insanları izliyoruz. 8 Aralık’tan beri, ‘Orada bir katliam yaşanabilir’ diyoruz. Hükümeti uyardık, dinlemediler. Keşke haklı çıkmasaydık. Buradan tekrar sesleniyoruz: Oradaki katliamı durdurun, yaşanan insanlık dramını durdurun. Birlik, beraberlik günüdür. Hatay, Türkiye bir bütündür." dedi.
MULLAOĞLU: OLAYLAR KİMLİKLERLE İZAH EDİLEMEZ
Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Dünyanın bütün mazlumları yalnız değilsiniz, Türkiye’nin her yerindeki Atatürkçü insanlar yanınızda. CHP, Atatürk’ün önderliğinde emperyalizmi yenerek kurulmuş bir partidir. Dolayısıyla biz Orta Doğu’yu kimlikler üzerinden değil, emperyalizmin oyunları üzerinden okuyor, anlıyor ve tepkimizi koyuyoruz. Suriye’de olan olaylar kimliklerle izah edilemez. BOP müteahhitlerinin ayak oyunlarına kurban edilecek yalanlar değildir orası. Masum insanların kanı üzerinden siyaset yapılmaz. Böyle siyaseti ayaklarımızın altına alıyoruz. Biz emperyalizme karşıyız, kardeşçe yaşamak istiyoruz. Suriye’deki kardeşlerimiz de birbirlerini öldürmesinler. Emperyalizmin oyununa gelip kardeşi kardeşe kırdırıyorlar. Sakın bu oyuna gelmeyin. Atatürk’ü, Türkiye’yi, Hatay’ı örnek alın.”
"ERDOĞAN'A SESLENİYORUM"
CHP İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt, şunları söyledi:
“Hz. Ali der ki ‘Bir beldede zulüm varsa ya o zulüme engel olun ya da onu duyurun.’ Şu an bir katliam var ve bu katliam varken birileri gazete köşelerinde diyorlar ki ‘Dün Esad da katliam yaparken sesinizi çıkarmadınız.’ Hayır, biz Esad da katliam yaparken sesimizi çıkardık, bugün Alivilere, Nusayrilere katliam yapılırken de sesimizi çıkarıyoruz. Biz Gazze’ye de Filistin’e de sesimizi çıkardık. Nerede insanlık suçu varsa biz karşısındayız. Ama bakıyoruz, birileri o kadar köpekleşti ki aynaya bakarak köpek gibi havlıyorlar. Bu zulüm düzeni sona erecek. Buradan iktidarın başı Recep Tayyip Erdoğan’a çağrıda bulunuyorum: Bu kanlı katil El Şara için kefil oldun, HTŞ’ye sahip çıktın, ‘Terör örgütü değil’ dedin. Sahip çıktıkların masum çocukları, kadınları öldürüyor. Öyleyse durdur bunları. Birleşmiş Milletler’den (BM) önce bu katliamı durduracak adamın adı Recep Tayyip Erdoğan. Erdoğan’a sesleniyorum: İtlerini durdur.”
ŞEVKİN: MÜNFERİT OLMADIĞINI GÖRDÜK
Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, şu ifadeleri kullandı:
“HTŞ’nin iktidara geldiği günden itibaren Meclis’te Dışişleri Bakanı ile, İçişleri Bakanı ile bir güvenlik koridoru oluşturulması, oradaki Alevi kardeşlerimizin güvenliğinin sağlanması, oradaki bütün azınlıkların eşit vatandaş olarak muamele görmesi için elimizden gelen çabayı gösterdik. Katliamlara karşı uyardık, ‘Bunlar münferit olaylar’ dediler. Münferit olmadığını gördük. Şimdi çıkıp bize diyorlar ki ‘Onlar teröristti.’ Terörist bile olsa onları öldürme hakkınız yok, yargılarsınız önce. BM’yi, insan hakları derneklerini göreve davet ediyorum.”