İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

İmamoğlu eylemleri üzerinden Erdoğan'a seslenen Dervişoğlu "Hiç kafa yoruyor musun? Düşünüyor musun? Türkiye Cumhuriyeti Devletinin vatandaşları, bir şeye itiraz ediyorlar. Bu ne ola ki diye kendine soruyor musun? Bir kere olsun, namusun ve şerefin üzerine yemin ettiğin Cumhurbaşkanlığı makamının hakikatine yaklaşıyor musun? Ben bile senin adına düşünüp, senin adına üzülüyorum. İttifakından ortaklık verdiğin İmralı ve Kandil katillerine lanet edenleri düşman belleyen yine sensin. Tek adamlıktan aldığın cüretle, kul hakkını çiğneyip çiğneyip yere tüküren de sensin" dedi.

"KENDİNİ DEVLET SANANLARIN HIRSINA..."

AKP iktidarı için "Krizle geldiler, OHAL’le yerleştiler, kaosla kalmak istiyorlar" ifadesini kullanan Dervişoğlu, şunları söyledi:

- Kardeşi kardeşe kırdırmaktan hiç çekinmediler, çekinmiyorlar. Üstlerinin verdikleri talimatları yerine getiren emniyet güçlerimize sesleniyorum; gençliğinizin heyecanı, rozetlerinizin gücü ve devlet görevinin verdiği özgüvenle ileride pişmanlık duyacağınız şeylerden uzak durun. Mukaddes görevinizi, üniformanızı kendilerini devlet zannedenlerin kibrine ve hırsına lekeletmeyin. Çoğunuzun babası, kiminizin abisi yaşındayım. Çok şey gördüm o sokaklarda, o meydanlarda ama emin olun ki; insanımızı piyon görenleri oralarda hiç görmedim.

- Onlar hep rahat koltuklarındaydı. Vatan derlerdi, millet derlerdi, bayrak, din, ezan derlerdi. En çok ama en çok devlet derlerdi. Ben yaptıklarından utanan ve pişman olanları, vicdan azabı yılarca dinmeyenleri de çok gördüm kardeşlerim bana kulan verin. Siz o azapları yaşamayın isterim. Bürokrasi ve yargı makamlarında oturanlara, saraydan ve AK Parti Genel Merkezi'nden gelen emirleri, daha telefon kapanmadan imzalayanlara da sesleniyorum. Ağaca yaslanmayın kurur, insana güvenmeyin ölür. Sadece bir şey payidardır, o da büyük Türk milletidir.

"AÇIKLAMALARIN AYNISINI ERGENEKON'DA YAPIYORDU"

- Hatırlayın. Çok uzun zaman geçmedi, o karanlık günler hala hafızalarımızda. 'Silivri soğuktur' sözü bizlere o günlerden yadigar. Kumpasla, pusuyla, kaosla abad olduklarını zannedenleri hatırlayın. Onlar da kendilerini güçlü, güçlü oldukları için de haklı zannediyorlardı. Kanunlar yaptılar, mevcudu kendilerine yonttular, yargıyı sopa ettiler. Pis ellerini, hayasız niyetlerini şerefli Türk Ordumuza kadar uzattılar. Tüm bunlar yaşanırken, tıpkı bugün olduğu gibi iktidar aynıydı.

- AK Parti Genel Başkanı aynıydı, bugün rotasyona tabi tutsa da siyasi figürleri aynıydı. Ekrem İmamoğlu gözaltındayken yaptığı açıklamaların, aynılarını Ergenekon-Balyoz Kumpaslarında da yapıyordu. Hatta 'ben bu davanın savcısıyım' diyordu. Hatırlayın. Uyanın. Kendinize gelin. Aynı delikten iki defa ısırılmaması gereken ümmet, Ergenekon’dan çıkan Türk milletinin asil evlatları, karşınızdaki irade hep aynı irade. Sadece taşeronlar değişiyor. Ama sana reva görülen değişmiyor, senin makus talihin değişmiyor.

"DÜNE BAKIN KENDİNİZE GELİN"

- Sarayın emir erleri size söylüyorum: Düne bakın ve kendinize gelin. Dünün maşaları, heykeli dikilecek denilenlerden feyz alın. İrade aynı iradedir, değişmemiştir. Yarın sizi de satacak, yok edecektir. Önce terörist olacaksınız. Sonra da ya kaçacak ya da Silivri zindanına atılacaksınız. Diyorlar ki yarın yolsuzluk çıkarsa ne diyeceksin? Bu soruyu yolsuzlukla iktidarda kalanlardır. Ben de onlara soruyorum, onlarca müfettiş gitmiş, bin 300 tane teftiş yapılmış, bu teftişlerden hiçbir şey çıkmamış, dahası ellerinde teknik dinleme, fiziki takip, kayyım, yargı kolluk ne ararsan tüm yetkiler var. Ama gel gör ki bir hesap kesmek için gizli tanıklardan medet umuluyor.