İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Dervişoğlu, özetle şunları söyledi:

"SİZ KİMİN HİZMET HAKKINI, KİMDEN KAÇIRIYORSUNUZ?"

"Geçen hafta ettiği boyundan büyük laflarla, saraydan geçici görev onayı alma çabasını sürdüren Milli Tahrifat Bakanı Yusuf Tekin, şimdi de Şehircilik Sekreteri Kurum'la, belediye Kreşlerini kapatmanın yollarını aramaktalar.

Her sözleriyle ve icraatlarıyla kadınlara ve çocuklara dünyayı dar etmektedirler. AKP’li belediyeler istediğini yaparlar, çünkü arkasında saray ve rant baronları vardır.

Ama muhalefet belediyeleri seçilerek geldikleri o görevlerini yapamazlar. Millete hizmet götüremez, ihtiyaçlarını gideremezler.

Kendine işletmediğin kanunları eğip bükerek başkasına misliyle işletmek, devlet yönetiminde biz-onlar ayrımı yapmak demektir.

İşte bu Bölücülüktür. Sözde 'Devleti yönetmek' görev ve iddiasına sahip olanlar, bu görevlerini yerine getirmediği gibi, işleyenleri de bozuyor, kurumların köküne kibrit suyu ekiyorlar.

Cumhurbaşkanı ve artık sekreterden başka bir şey olmayan bakanları, kendi görev sahalarındaki işlerle meşgul olmadıkları için belediyeler, adeta bir sosyal yardım kurumu işlevi görmek zorunda bırakılmaktadır.

Bilinsin ki bu durum, iktidarın zavallılığın bir sonucudur. Kim yararlanıyor kreşlerden kardeşim. Kim yararlanıyor da rahatsız oluyorsun?

Gece gündüz çalışmak zorunda kalan vatandaş yaralanıyor, özellikle de çalışan anneler yararlanıyor. Siz kimi cezalandırıyorsunuz? Siz kimin hizmet alma hakkını, kimden kaçırıyorsunuz?"

"ERDOĞAN, BAHÇELİNİN SÖZLERİNİN ARKASINDA MI?"

"Terörist başının Meclis kürsüsüne gelip konuşmasını istemekle başlayan tartışmalar, şimdi bir başka yöne evrilmiş, DEM yöneticilerinin İmralı’ya gidip, bebek katiliyle görüşmelerinin önü açılmak istenmiştir.

Bu öneri iktidar ortağı tarafından yapılınca da DEM Eşbaşkanları durumdan vazife çıkararak Adalet Bakanlığına müracaat ederek, bu ziyaretin temini için talepte bulunmuşlardır.

Bildiğimiz kadarıyla, geride bıraktığımız hafta içerisinde, bizzat Adalet Bakanlığı tarafından, İmralı canisiyle ilgili avukatları da kapsayan 6 aylık bir görüş yasağı getirilmişti.

Böyle bir yasağın olduğunu bile bile konuyu gündeme getirmenin taşıdığı maksada bizim elbette söyleyeceklerimiz vardır ama asıl merak ettiğimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın suskunluğunu ne zaman bozacağıdır.

Abdullah Öcalan isimli cani başının Meclis kürsüsünden terör örgütüne seslenmesine, DEM yöneticilerinin İmralı’ya gidip, çözüm adına kendisiyle görüşmelerine sayın Cumhurbaşkanı hangi pencereden bakıyor, konuyla ilgili hangi değerlendirmelerde bulunuyor, bunu öğrenmek istiyoruz.

Sayın Devlet Bahçeli sözünün sonuna kadar arkasındaymış. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Devlet Bahçelinin sözlerinin arkasında mıdır, değil midir? Bu millet bunu merak etmektedir. "