Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca toplam 7 şirket üzerinden yapılan "Vergi Usul Kanunu'na muhalefet" suçuna ilişkin hazırlanan iddianamelerde, Dilan Polat, Engin Polat, Sezgin Polat, Alper Kürşat Polat, Ahmet Gün ve Tolunay Topal "sanık" olarak yer aldı.
Sanıkların bir kısmının gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmayan sahte belgeleri isteyerek kullanmak suretiyle vergi ziyanına sebebiyet verdiği aktarılan iddianamelerde, bir kısmının ise muhasebe hileleri yaparak "Vergi Usul Kanunu'na muhalefet" suçunu işledikleri ve şirket üzerinden sahte fatura kullanarak kamuyu zarara uğrattıkları kaydedildi.
İddianamelerde yer verilen bilirkişi raporlarında, sanıkların 7 şirket üzerinden kamuyu toplamda 295 milyon 131 bin 368 lira zarara uğrattıkları belirtildi.
"VERGİ BORCUMUZ OLDUĞU ZAMAN NEREYE ÖDÜYORUZ BİLMİYORUM"
İddianamelerde, sanıkların ifadelerine de yer verildi.
Buna göre, sanık Dilan Polat, suça konu olan Dilan Polat Güzellik Kozmetik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin aynı isimle kurulan limitet şirketinin devamı olduğunu belirterek, şirket işleriyle eşinin ilgilendiğini, ilk başlarda fiili olarak şirkette bulunmadığını anlattı.
Polat, müşteri çevresi genişledikten sonra şirkete gitmeye başladığını anlatarak, "Kime neden, ne kadar para yatırıldı, kimden neden, ne kadar para geldi bilmiyorum. Vergi borcumuz olduğu zaman nereye ödüyoruz bilmiyorum." beyanında bulundu.
İnternet bankacılığı kullanmayı bilmediğini söyleyen Dilan Polat, devlete bir borçları varsa ödemek istediklerini dile getirdi.
"O KADAR KAMU ZARARI OLMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR"
Sanık Engin Polat ise vergi ve bilirkişi raporlarını kabul etmeyerek, incelemenin sağlıklı yapıldığını düşünmediğini ve raporun hatalı düzenlendiğini savundu.
Tüm talimatları kendisinin verdiğini söyleyen Engin Polat, vergi raporlarındaki havaleler ve faturalarla ilgili tüm harcamaları hatırlamasının mümkün olmadığını, raporları inceledikten sonra eğer bir hataları varsa ödeme yapmak istediklerini anlattı.
Engin Polat, gerçek bir ticaret yaptıklarını, muhasebe hilesi ya da çift defter tutmalarının mümkün olmadığını öne sürerek, "Birkaç tane fatura gözden kaçarak kesilmediyse bu kasten değil, sehven veya yanlışlıkla yapılmış olabilir. Raporlardaki iddiaları ve kamu zararını kabul etmiyorum. O kadar kamu zararı olması mümkün değildir. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum." ifadesini kullandı.
"BENİM TEK SUÇUM, POLAT AİLESİNİN ŞUBESİNİ AÇMAM OLDU"
Sanık Tolunay Topal ise ifadesinde İst Güzellik Kozmetik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin tek yetkilisinin kendisi, şirketin yüzde 33'ünün ise Sıla Doğu'nun olduğunu kaydederek, "Bu şirket aslında Dilan Polat markasının frenchchisedır. Bu şube için herhangi bir bedel ödemedim. Bunun karşılığında Sıla'yı ortak ettim. Çünkü Sıla'nın ayrı bir şubesi vardı. O da Avrupa Yakası'nda olduğu için ortak kurmak zorundaydık. Ben net gelirden Sıla'ya payını elden veriyordum. Engin ve Dilan Polat ile sosyal medya fenomeni olduğum için tanıştım. Benim tek suçum, Polatlar ailesinin şubesini açmam oldu. Onlar ile alakam yoktur." dedi.
İddianamelerin 4'ünde sanık olarak yer alan Engin Polat hakkında "zincirleme şekilde Vergi Usul Kanunu'na muhalefet" suçundan 14 yıldan 65 yıla kadar, 2 iddianame sanık olan Dilan Polat için de aynı suçtan toplam 7 yıl 6 aydan 32 yıla kadar hapis talep edildi.
Sezgin Polat'ın ise hakkındaki 4 iddianame kapsamında "zincirleme şekilde Vergi Usul Kanunu'na muhalefet" suçundan 13 yıldan 66 yıla kadar, 5 iddianamede sanık olan Ahmet Gün için aynı suçtan 15 yıl 6 aydan 80 yıla, Alper Kürşat Polat için de aynı suçtan 5 yıl 6 aydan 24 yıla kadar hapis istendi.
Sanık Tolunay Topal hakkında da aynı suç kapsamında 4 yıldan 19 yıla kadar hapis cezası öngörüldü.