Dolar/TL, 36,47 ile tarihi zirveye yakın güne başlarken piyasaların odağındaki küresel ticaret savaşlarının etkileri yakından izleniyor.
Hong Kong'un Hang Seng endeksi, ABD Başkanı Donald Trump'ın yarı iletken, yapay zeka ve havacılık gibi stratejik alanlara Çin'in yatırım yapmasını sınırlayan kararının ardından dün kaydettiği kayıpları artırdı. Endeks bugün de yüzde 2,3 geriledi.
Trump'ın Meksika ve Kanada'ya yönelik gümrük vergilerinin bir ay askıya alınmasının ardından haftaya devreye alınacağını söylemesi de yatırımcı iştahını olumsuz etkiledi. Yatırımcılar, ülkeler arasındaki müzakerelerin gümrük vergilerini daha da öteleyeceğini düşünüyorlardı.
Trump'ın gümrük vergileri ve birçok federal hükümet çalışanının işten çıkarılıp çıkarılmayacağına yönelik belirsizlikle yatırımcıların ABD'de faiz indirimi beklentileri kuvvetlendi. Geçen hafta ABD Merkez Bankası'ndan (Fed) 40 baz puan faiz indirimi öngören yatırımcılar beklentilerini 50 baz puana yükseltti.
ENFLASYON BEKLENTİLERİ TAKİP EDİLECEK
İç gündemde ise bugün Şubat ayı sektörel enflasyon beklentileri takip edilecek. Dolar/TL haftasonu hacimsiz piyasada görülen 36,55 rekorunun hemen altında 36.47 civarında güne başladı.
Rekor seviyeye göre TL'nin yıl başından beri dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 3,2 oldu. TL, 2024'ü yüzde 16,5 ile sınırlı bir kayıp ile tamamlamıştı.
REZERVLERDE DÜŞÜŞ
Bankacıların hesaplamalarına göre Perşembe günü açıklanacak 21 Şubat haftasına ilişkin TCMB rezerv verilerinde belirgin bir düşüş görülecek. Hesaplamalara göre toplam rezervin 3 milyar dolar azalışla 170 milyar dolara, net rezervin 6 milyar dolar düşüşle 72 milyar dolara ve swap hariç net rezervin 5.5 milyar dolar düşüşle 65,5 milyar dolara gerilemesi bekleniyor.
İç gündemde ayrıca Borsa İstanbul ile ilgili yanıltıcı haberlere ilişkin başlatılan resen soruşturma, TÜSİAD gerilimi ve DEM Partinin bu hafta beklenen Öcalan ziyareti de takip ediliyor.
Analistler, Erdoğan'ın muhaliflere yönelik geniş çaplı siyasi baskıyı artırması ve Türkiye'nin önde gelen iş insanlarından oluşan TÜSİAD ile gerilimi tırmandırmasının hükümetin ekonomik programı için riskleri artırdığını vurguluyorlar.