Dünyanın en zorlu zirveleri
Dünyanın en yüksek zirvelerinin yer aldığı Himalayalar ve Karakurum Dağları’nda bahar tırmanış sezonunun hazırlıklarına başlandı.

Asya'nın derinliklerinde, 8 bin metrenin üzerindeki 14 zirvenin bulunduğu, yüksek irtifa dağcılığının mabedi olan bölge, nisan ve mayıs aylarında zorlu zirve tırmanışlarına tanıklık edecek.
Explorer's Web'in haberine göre, yüksek irtifa tırmanışlarının görünmez kahramanları Himalayalar'ın yerlisi şerpalar, dünyanın en tehlikeli dağlarından Annapurna'da tırmanış rotalarını hazırlamaya koyuldu.
Sabit ip hatlarını 2. ileri kampa kadar döşemeyi tamamlayan şerpa ekibi, buz bacaları ve yarıklarıyla dolu dik bir yamacın katedileceği 3. ileri kamp yolunun hazırlığıyla meşgul.

Dünyanın en yüksek zirvesi Everest'te de bir şerpa ekibi, tırmanışın en tehlikeli bölümü olan Kumbu Buzulu üzerinde rota açmak üzere yola çıktı. Onların her bahar başlangıcında üstlendiği bu riskli görev, sezon içinde yapılacak tırmanışları daha güvenli hale getirecek.
Dünyada deniz seviyesinden 8 bin metre yüksekte 14 zirve bulunuyor. Bunlar, Çin ile Nepal arasındaki Himalayalar ve Çin ile Pakistan arasındaki Karakurum Dağları üzerinde yer alıyor.
Dünyanın en yüksek zirvesi Everest'in (8 bin 848 metre) yanı sıra K2 (8 bin 611 metre), Kangchenjunga (8 bin 586 metre), Lhotse (8 bin 516 metre), Makalu (8 bin 485 metre), Cho Oyu (8 bin 188 metre), Dhaulagiri (8 bin 167 metre), Manaslu (8 bin 163 metre), Nanga Parbat (8 bin 126 metre), Annapurna (8 bin 91 metre), Gasherbrum 1 (8 bin 80 metre), Broad Peak (8 bin 51 metre), Gasherbrum 2 (8 bin 35 metre) ve Shishapangma (8 bin 27 metre) zirveleri, "8 binlikler" olarak da adlandırılıyor.

Dağcılığın en zorlu meydan okuması kabul edilen zirvelerin hepsine tırmanabilen az sayıda yüksek irtifa dağcısı bulunuyor.
Uluslararası Dağcılık ve Tırmanış Federasyonunun (UIAA) belirlediği kritere göre bir zirvenin 8 binlikler arasında sayılabilmesi için zirve noktasının mücavir zirvelerden bağımsız, ayrı bir konumda olması da gerekiyor. Yüksek bir zirveye bitişik uydu zirveler, 8 bin metreden yüksekte olsa da 8 binlik sayılmıyor.
8 binlik zirvelerden 5'i, Nanga Parbat, K2, Broad Peak, Gasherbrum 1 ve Gasherbrum 2; Pakistan'dan Çin'in Uygur Özerk Bölgesi'ne doğru uzanan Karakurum Dağları üzerinde yer alıyor. Bunlardan yalnızca Nanga Parbat, tamamen Pakistan sınırları içinde kalırken diğer 4 zirve, iki ülke sınırında konumlanıyor.

14 zirveden 9'u ise Nepal'den Çin'in Tibet Özerk Bölgesi'ne uzanan Himalayalar üzerinde bulunuyor. Bunlardan Dhaulagiri, Annapurna ve Manaslu zirveleri Nepal, Shishapangma ise Çin sınırları içinde kalıyor. Everest, Cho Oyu, Lhotse ve Makalu Nepal-Çin, Kangchenjunga ise Nepal-Hindistan sınırında yer alıyor.
8 binlik zirveler, dağcılar açısından hem fiziksel hem de teknik açıdan çok sayıda zorluğu bir arada barındırıyor.
Deniz seviyesinden yükseklere çıkıldıkça havadaki oksijen miktarı değişmese de hava yoğunluğu ve basınç azaldığından insan vücudunun kullanabileceği oksijen oranı azalıyor. Atmosferdeki etkin oksijen oranı deniz seviyesinde yüzde 20,9 iken Everest'in zirvesinde bu oran yüzde 6,9'a kadar düşüyor.

8 binlikler, dünyanın en tehlikeli dağları olarak biliniyor. Sarp kaya duvarlarının, derin buz yarıklarının ve çığ tehlikesinin kol gezdiği karlı yamaçların katedildiği tırmanışlarda çok sayıda dağcı hayatını kaybediyor.
Alman dağcılık istatistikçisi Eberhard Jurgalski'nin derlediği 1950-2012 yıllarını kapsayan verilere göre, 14 zirve içinde Annapurna, yüzde 31,9'luk ölüm oranıyla en tehlikelisi konumda bulunuyor. Şimdiye dek bu zirveye tırmanmaya teşebbüs eden neredeyse her 3 dağcıdan biri hayatını kaybetti.
Ölüm oranı bakımından Annapurna'yı, yüzde 20,4 ile Nanga Parbat, yüzde 16 ile Kangchenjunga, yüzde 15,4 ile Dhaulagiri ve yüzde 14,1 ile K2 izliyor.
En çok tırmanılan Everest'te ise ölüm oranı yüzde 3,9 seviyesindeyken Cho Oyu, yüzde 1,4 ile en düşük ölüm oranına sahip bulunuyor.
Veriler, dağcılık tekniklerinde, teknik hazırlıklarda ve organizasyondaki ilerlemelere paralel olarak ölüm oranlarının, son 20 yılda önceki 50 yıla kıyasla azaldığını ortaya koyuyor.