Ekonomide baş ağrıtan 10 sorun
Mehmet Şimşek'in Hazine ve Maliye Bakanlığı koltuğuna oturmasından bu yana 20 ay geçti. Yabancı sıcak para çekme ve cari açığı düşürme yoluyla ödemeler dengesi krizi riskinden uzaklaşıldı ancak ekonomide büyük sorunlar masada olmaya devam ediyor. İşte o sorunlardan öne çıkanlar...
1- YÜKSEK ENFLASYON
Türkiye'de halkın temel sorunu, hayat pahalılığı olmayı sürdürüyor. Mayıs 2023'te yüzde 39,59'a kadar gerileyen resmi enflasyon, Şimşek döneminde kur ve vergi artışlarının etkisiyle bir yıl içinde yüzde 75,45'e kadar yükseldi. Yüksek faiz ve reel ücretlerdeki düşüşe rağmen resmi enflasyon Ocak 2025'te ancak yüzde 42,12'ye kadar düşürülebildi ve Mayıs 2023 seviyesinin üstünde olmaya devam etti. Ocakta yıllık enflasyonu ENAG yüzde 81,01, İTO yüzde 48,40 hesapladı. İTO'nun eski endeksinde ise oran yüzde 53,67 oldu.
2- YÜKSEK FAİZ
Yabancı sıcak para girişini sürdürmek isteyen Şimşek yönetimi, döviz kurlarının yatay seyrettiği bir ortamda yüksek faiz yoluyla yüksek getiri imkanı sunuyor. Yabancılar TL tahvillere ilgi gösteriyor ancak yüksek faiz üretimde yavaşlamayı ve Türkiye'nin faiz giderlerinde de rekorları beraberinde getiriyor. Hazine'nin faiz giderleri 2024'te bir önceki yıla göre ikiye katlanarak 1,1 trilyon TL'ye ulaşırken, 24 yıl sonra ilk kez Hazine'nin faiz ödemeleri anapara borç geri ödemelerini de geçmiş oldu. 2025 bütçesinde faiz giderlerine 1 trilyon 950 milyon TL ayrıldı.
3- YÜKSEK KİRALAR
Türkiye konut krizi yaşamaya devam ediyor. Mehmet Şimşek de enflasyonun yüksek kalmasının sebeplerinden biri olarak yüksek kira artışlarına işaret ediyor. Konut fiyatları 2024'te reel olarak düşmesine rağmen halkın geniş kesimleri için ulaşılabilir seviyelerin çok üzerinde olmaya devam ederken yıllık kira artış oranı ocak ayında da yüzde 100'ün üzerinde oldu.
4- KONKORDATO VE İFLASLAR
Borçlarını çeviremediği gerekçesiyle konkordato için mahkemelerin kapısını çalan şirket sayısı patladı. 2024 yılında 1723 şirket için geçici mühlet kararı verilirken, 2025'in ilk ayı için bu rakam 231 şirketle tarihi yüksek seviyelere ulaştı. 2019 yılındaki kriz döneminde 1387 şirket için konkordato başvurusu kapsamında geçici mühlet kararı verilmişti. 2024'te bu alanda rekor kırıldı. 2024'te mahkemeler 132 şirket içinde iflas kararı verdi. 2024 yılında kurulan şirket sayısı bir önceki yıla göre yüzde 10,2 azalışla 115 bin 463'e gerilerken kapanan şirket sayısı yüzde 21,4 artışla 31 bin 416'ya yükseldi. Kapanan şirket sayısında rekor kırıldı.
5- İŞSİZLİKTE REKOR
Mayıs 2023'te 8 milyon 567 bin kişi olan geniş tanımlı işsiz sayısı, Kasım 2024 itibarıyla 11 milyon 436 bin kişiye ulaştı. Bu dönemde geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 22,5'ten yüzde 28,2'ye yükseldi. Yüzde 8,6 olan dar tanımlı işsizlik oranı ile geniş tanımlı işsizlik oranı arasında fark açıldı.
6- SANAYİDE DARALMA
Ekonomik büyümenin öncü göstergesi olan ve imalat sanayi performansını ölçen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi), Nisan 2024 ile Ocak 2025 arasındaki 10 ayda 50 eşik değerin altında kaldı. Aralıkta 49,1 olan bu değer, ocakta 48'e geriledi. 50 altı değerler imalat sanayiinde daralmaya işaret ediyor. TÜİK'e göre, Kasım 2024 itibarıyla sanayi genelinde yıllık büyüme yüzde 1,5'te sınırlı kaldı.
7- TÜKETİM İTHALATI ZİRVEDE
Şimşek yönetimi, faiz artışları yoluyla tüketim ithalatını düşürmeyi, vergi ve faiz teşvikleriyle ise yatırımı yüksek tutmayı vaat ediyordu ancak sonuç henüz hedeflendiği gibi olmadı. Ticaret Bakanlığı'nın öncü verilerine göre ocak ayı itibariyle tüketim malında 12 aylık ithalat 55,4 milyar dolarla yeni rekor seviyesini gördü. Ocak ayında tüketim malı ithalatı yıllık olarak yüzde 27,9 artışla 4,2 milyar dolara yükseldi. Yatırım malları ithalatı ise ocakta yüzde 2,3 düşüşle 3,6 milyar dolar oldu.
8- DIŞ TİCARET AÇIĞI YENİDEN YÜKSELİŞTE
Ekonomi yönetiminin bir diğer hedefi de dış ticaret açığını düşürmekti. Ekonomideki yavaşlama ve altın ithalatındaki kota gibi uygulamalarla azalan dış ticaret açığı son aylarda yeniden yükselişe geçti. 2025 yılı Ocak ayında Türkiye'nin dış ticaret açığı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 24,2'lik artışla 7,7 milyar dolara yükseldi. 12 aylık ihracat 263 milyar dolarla rekor kırarken, bu dönemde ithalat 346,7 milyar dolar olarak kayıtlara geçti. Turizm gelirlerindeki yüksek seyir ekonomi yönetimini rahatlatırken, dış ticaret açığındaki artış, 2025 için risk yaratıyor.
9 - KREDİ KARTI BATIKLARINDA HIZLI ARTIŞ
Bankalardaki takipteki kredi stoku bir yıl içinde yüzde 61'lik artışla 315 milyar TL'ye ulaştı. Son bir yılda takipteki kredi kartı borçları ise yüzde 251 oranında artışla 17 milyar TL'den 59,7 milyar TL'ye yükseldi. Kredi kartı borçlarında takip oranı bir yılda yüzde 1,4'ten yüzde 3,3'e yükseldi. Bireysel kredilerde takibe düşenlerin payı yüzde 3,2 olurken, ticari kredilerde bu oran yüzde 1,5'te kaldı. 2024'ün Ocak-kasım döneminde kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 61 oranında artışla 1 milyon 237 bine yükseldi.
10- TİCARET SAVAŞLARI
ABD Başkanı Donald Trump'ın koltuğa oturur oturmaz başlattığı ticaret savaşı da hem dış finansman hem de dış ticaret için risk oluşturuyor. Başta Avrupa Birliği olmak üzere küresel ekonomideki ve ticaretteki yavaşlama ihracat üzerinde baskı oluşturabilir. Öte yandan, ticaret savaşları dolar cinsi borçlanma maliyetlerinde 2025 yılında beklenen düşüşü sınırlıyor.