Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Emekli-Sen üyeleri, “Barınamıyoruz, geçinemiyoruz, yaşayamıyoruz” diyerek Okmeydanı Anadolu Parkı’nda çadırlı ve “küçük tencereli” eylem yaptı.

Hazırlanan ortak açıklamayı DİSK Emekli-Sen üyesi Hülya Yalçın okudu. “Hükümet, geçtiğimiz yıl emeklilerin canına kast etmişken bu yıl da çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğine göz dikmiştir” diyen Yalçın, şunları söyledi:

- “Ne canımızdan ne çocuklarımızdan ne de torunlarımızdan vazgeçeceğiz. Bugün emeklilerin çok büyük bölümü asgari ücretin ve açlık sınırının altında yaşam mücadelesi vermektedir.

- Emeklileri bir ülkede belirlenen en düşük ücret tutarından daha düşük aylıklara mahkûm etmek kimsenin haddine değildir. En düşük emekli maaşı, asgari ücret düzeyinde belirlenmelidir.

- Emekliler de toplumun diğer tüm kesimleri gibi ve hatta yaşam döngüsündeki yerleri gereği daha de yakıcı biçimde ekonomik krizden etkilenmektedir.

- Emeklilere resmi enflasyon oranının dahi altında yapılan yüzdelik zamlar hiçbir anlam ifade etmemektedir. Yapılması gereken, en düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesinde olmak üzere tüm emekli aylıklarının asgari ücret zammı oranında artırılmasıdır.

- Bu ülkenin yurttaşlarının kaderi ne uluslararası sermaye çevrelerinin ne de sarayın iki dudağı arasına terk edilemez. Bu ülkenin yurttaşları için açlık, yoksulluk, sefalet kader değildir.”

'UTANSIN BU HÜKÜMET'

DİSK Emekli-Sen Şişli ve Beyoğlu Şube Başkanı Hasan Karakazan da çadır önünde temsili olarak eline küçük tencereleri alarak şöyle tepki gösterdi:

“Hani diyorlar ya, dilimleri küçültün diye. Küçülte küçülte tencereler bu kadar oldu. Bununla 4 kişilik bir aile nasıl doyacak? İçinde hiçbir şey yok. Koyamıyoruz çünkü. Sudan başka kaynatamıyoruz. Et nereden alabileceğiz ki? Suyu kaynatıyoruz. Çocuklarımıza çorba diye bunu içireceğiz. Utansın bu hükümet."

Emekliler öfkeli: 'Erken seçim istiyoruz', 'Suyu kaynatıyoruz, utansın bu hükümet' - Resim : 1

Emekliler, 6 Şubat 2023'te depremlerle sarsılan Adıyaman'da da dertliydi.

69 yaşındaki seyyar satıcı, "Günde 50-100 lira ekmek parası kazanıyoruz. Yok, geçinemiyoruz. Biz fakir adamız, ne yapalım" dedi.

75 yaşındaki emekli Hüseyin Karakuş, hamallık yaptığını belirterek, "Emekliyim, geçinemiyorum. Her şey pahalanmış bir şey alınmıyor. Rezillik. Ölüm ölüm değil yoksulluk ölümdür. Para yok ki toruna vereyim. Zor geçiniyoruz. Suriye’ye bakacağına Türkiye’nin fakirine baksın" diye konuştu.

65 yaşında tespih satan emekli Habip Öztekin ise "Geçinemiyoruz, geçinebilsek bu tespihleri satmayız. 14 bin 469 lirayla kim geçinebiliyorsa gelsin geçinsin. En azından bir emekli maaşının asgari ücret kadar olması lazım. Emekli maaşı 22 bin liranın üzerinde olsun. Adıyaman’da kiralar 15 bin lira. Yan gelirim olmazsa ekmek yiyemem, aç kalırım" değerlendirmesinde bulundu.

Öztekin, 6 Şubat’ın ikinci yılına ilişkin şu temennilerde bulundu:

- "Çok kaybımız oldu hala o etkinin altındayız. Depremin etkisinin altından çıkmamışız. Şehir toz duman içinde. ‘Acaba on senede bu şehir ayağa kalkar mı? Burada güzel bir çarşı olur mu, burası güzel bir şehir olur mu?’ onun düşüncesindeyiz. Ömrümüz de buna yetmez."

"Emeklinin en azından 20 bin lira alması lazım"

86 yaşındaki emekli vatandaş ise erken seçim çağrısında bulunarak şöyle konuştu:

- "Türkiye Cumhuriyeti içerisinde bizim bir cumhurbaşkanımız var. Erken bir seçim istiyoruz. Biz bu hükümeti kabul etmiyoruz. Hayatta böyle bir cumhurbaşkanı görmedim. Onun kendisinden razı değiliz. Hemen istifasını versin. Bunun adaletini beğenmiyoruz.

- Millet acından perişan hale düşmüştür. Bizim belediye başkanımıza eğer bir gün, eğer bir leke gelirse, eğer bir yanlışlık yaparlarsa biz Adıyamanlılar olarak belediyemizin ve başkanımızın arkasındayız."

'İTİBARIMIZ YOK MU, İNSAN DEĞİL MİYİZ'

70 yaşındaki emekli vatandaş da sandığı işaret ederek şunları kayda geçirdi:

- "Erken seçim değil hemen seçim, pazar günü seçim olsun. Çünkü biz emekliler, asgari ücretliler, fakir-fukara olarak mahvolduk. Adam 5-6 uçakla Amerika’ya, Almanya’ya gidiyor sonra ‘itibardan tasarruf olmaz’ diyor. Bizim itibarımız yok mu? Biz insan değil miyiz?

- Fakat suç o adamın değil, suç ona oy veren kişilerdir. ‘Sayın Cumhurbaşkanı seni kuru soğanla-patatese muhtaç etmeyeceğiz’ diyorlar.

- Ne demek? O adam kuru soğan-patates mi yiyor? Adıyaman il olduktan beri bir belediye başkanı gelip böyle kent lokası ve çay evi yapmamıştır. Çok güzel, destekliyoruz" diye konuştu.

'GEREKEN CEVABI VERECEĞİZ'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'biraz sabırlı olun' açıklamasını hatırlatan emekli İbrahim Halil Murhan, şöyle konuştu:

- "Nereye kadar sabırlı olacağız. Verdikleri 2 bin lira zam. Sadaka mı veriyor? Emeklilerin hepsi aç ve perişan. Adıyaman Belediyesi’nden Allah razı olsun. Geldi buraya bize bir lokanta açtı, çay ocağı açtı. Sandık önümüze geldiğinde biz gereken cevabı vereceğiz."