Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın TRT World Forum etkinliğindeki konuşması sırasında İsrail'e ticaretin tamamen kesilmesi yönünde slogan atan dokuz kişi hakkında dava açıldı.
İddianame İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi.
Protestocuların belirli bir organizasyon dahilinde iştirak halinde hareket ederek bir araya geldikleri, Gülşah Eldemir, Emre Tekinkaya, Şeyma Yıldırım ve Mücahit Özel'in, Şeyma Yıldırım’ın bu kapsamda 'Stop fueling genocide (Soykırımı körüklemeyi bırakın)' pankartı açtıkları ileri sürüldü.
İddianamede bu kişilerin Erdoğan'ın konuşması sırasında “Neden Azerbaycan petrolü gidiyor, gemiler Gazze’ye Hayfa’ya değil, vicdan gemisine neden izin verilmiyor, siyonistler faaliyetlerinizi denizlerimizde ve limanlarımızda sürdürüyor” şeklinde slogan attıkları hatırlatıldı.
Salon dışında bulunan Çile Uğur, Cemile Akça, Fatma Dilara Gezmişoğlu, Fadime Merve Erdem ve Mürüvvet Sena Eliküçük’ün “Soykırımcılarla iş birliği yapanları TRT forumuna davet ediyorlar” diyerek “Free Free Palestine”, "Nehirden Denize Özgür Filistin" sloganları attıkları, bu sırada Cemile Akça ve Fatma Dilara Gezmişoğlu’nun yüzlerinin kapalı olduğu, uyarılara rağmen dağılmamakta ısrar ettikleri anlatıldı.
Bu şekilde bilerek ve isteyerek grup içerisinde yer aldıkları, grupla bütünleştikleri, tüm şüphelilerin yasadışı eylem için bir araya gelerek aynı amaç doğrultusunda hareket ederek söylemleri ve hareketleriyle üzerlerine atılı 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet' suçunu işlediklerinin tespit edildiği savunuldu.
Suçlama kapsamında dokuz genç hakkında altı aydan üç yıla kadar hapis istendi.
'İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ SINIRLARINDA DEĞERLENDİRİLMELİ'
Gençlerin avukatlarından Adem Bingöl, X hesabından açıklama yaparak şunları söyledi:
- "Savcılığın hazırladığı iddianamede, her bir genç için suçlama konusu yaptığı cümlelere baktığımızda, Filistin halkına İsrail tarafından uygulanan soykırıma karşı tepki gösterecek olan herkesin artık olağan şüpheli olduğu kabulü var.
- Bunu kabul etmek mümkün değil. Müvekkillerin suç unsuru olarak ileri sürülen cümlelerinde hakaret ya da başkaca suç teşkil edecek bir ifade yok.
- Haklı ve meşru bu tepki tamamen ifade özgürlüğü sınırlarında değerlendirilmelidir. Mahkemenin bu yönde hüküm kuracağına inanıyoruz."
Davanın ilk duruşması 27 Mart 2025 tarihinde saat, 11.00’de görülecek.